POLİS TEŞKİLATI

A -
A +

Memurunu döven amir vesilesiyle... Polis sayısı 250.000'e dayandı. Sayıda problem yok.. Varsın 300.000 olsun, sayı batı standartlarını da geçsin. ... Bir teşkilat kurulurken ya da yeniden yapılandırılırken başkaları bu işi nasıl yapıyor diye bakılır, bizimkiler de çook bakmıştır. Fakat bizde örtülü şekilde askerî teşkilata bir öykünme var. Meslekten gelip siyasi müdahale imkânı bulanlar ve olağanüstü dönemlerdeki yetkililer bu yapıya heveslenmiş. Herhalde en çok emir komuta kısmına ilgi duymuşlardır. Yükselip amir-müdür olanlar da komutanlar gibi karargâhım olsun, maiyetim olsun, yaverim olsun, danışmanlarım olsun beklentisine giriyor. Bu, duygusal beklenti. Bu beklentiler neticede iç tezyinat.. Tezyinattan önce erat lazım. Alttaki memurları erat olarak görmeye başlayınca sıkıntılar da başlıyor. Eleman temin kanallarına bakıyoruz; Az da olsa eskiden kalma ilk, orta, lise mezunu polisler.. Diğer fakülte mezunlarından hızlandırılmış eğitimle teşkilata katılanlar.. Kolejliler.. Yüksek okullular.. Akademililer. Akademililere hem mevzuatın hem de şartlar ve ilişkilerin tanıdığı bir imtiyaz var. Onlar da asker örneğinden devam edersek kendilerini kurmay gibi görüyor. Diğerleri hem hor görülüyor hem de kollama koruma kalkanının dışında kalıyor. İkiliğe sebeb oluyor. Bu ikiliğin nasıl aşılacağına kafa yoran uzmanları var mı, kafa yoranları var mı emin değilim. Bu ikiliğin sonu iyi gelmez. Bana göre sıkıntıların ikinci ve önemli bir sebebi yine askeriye gibi, bütün teşkilatı tek merkezde toplayıp tek merkezden dağıtmak. Emekliliği yaklaşan neredeyse Türkiye'nin her bölgesini dolaşmış oluyor ve bu marifet sayılıyor. Oysa şehir ve kasaba polisinin işvereni, mesela kaymakam ya da vali olmalı. Şehir polisi asayişle ilgilenmeli. Tayin nakil olmamalı. Uzmanlık isteyen işler merkezi olabilir. FBI muadili bir yapılanmayla, kendi sahalarında uzman olan seçilmiş elemanlar merkezde toplanabilir. Onlar federal diyor.. Hadi biz de ulusal diyelim ulusal konularla teşkilatın bu bölümü ilgilenir. Merkezi teşkilatta her vasıfta ve farklı statülerde elemanlar bulunabilir. Kasabadaki gibi hırgür de çıkmaz. Ve o zaman 250.000'e dayanan sayının en az yüzde 80'inin kadrosu şehirlere dağıtılmış olur. Onların denetleyeni de yine merkez olur. Bu yapının büyük kısmını lokal teşkilatlandırmaya dönüştürmek lazım. Jandarma da aynı.. Merkeze ağırlıklı kısmı merkeze bağlı olmayacak.. Yerel yöneticiye bağlı olacak. O zaman dert ve hastalık aynı anda bir uçtan öbür uca yayılmaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.