İç hizmet 35'inci madde

Hükümet, TSK İç Hizmet Kanunu 35'inci maddeyi de içine alan kapsamlı bir demokratikleşme ve sivilleşme çalışması yapıyor. Hem de bu çalışmayı, 28 Şubat Post-Modern darbesinin araştırıldığı-soruşturulduğu bir dönemde gerçekleştiriyor. Ergenekon ve Balyoz davalarının seyrini izleyen herkes, "Türkiye'de kimse bir daha darbe yapmayı aklından bile geçiremez" diye düşünüyor. Ben şahsen bu düşünceye katılmıyorum. Darbeye gerekçe gösterilen yasal mevzuatı değiştirmediğiniz sürece derin yapıların eski alışkanlıklarından vazgeçeceklerine inanmıyorum. Sadece geçici bir süre ile sinerler, yer altına çekilirler. Siyasi ve ekonomik istikrar bozulduğunda ikinci gün ortaya çıkarlar. Bunu engellemenin ilk şartı, Anayasamızda darbe girişimlerine zemin hazırlayan, askerî ve bürokratik vesayeti güçlü kılan tüm anti demokratik hükümleri hiç beklemeden ayıklamaktır. Bunun için yeni Anayasanın yapılmasını beklemek doğru değil. Yeni Anayasanın geleceği meçhul. Hâlâ bu ülkede Genelkurmay Başkanının bağlı olduğu ve hesap verdiği bir makam yok. Yasal değişiklik yapılarak Genelkurmay'ın Başbakan veya Milli Savunma Bakanına, Jandarmanın da İçişleri Bakanına bağlanması gerekir. Anayasamızda hâlâ birçok antidemokratik hüküm var. Bu hükümleri hızla ayıklamak gerekiyor. "Askere Din Dersi" Yukarıdaki başlık dünkü Cumhuriyet Gazetesinin birinci sayfa, ikinci büyük haberinin başlığıydı. Haber ne kadar doğru bilmiyorum. Habere göre; Talim Terbiye Kurulundan çıkacak karar sonrasında Askerî Liselere de Anadolu Liseleri müfredatının getirilmesi bekleniyor. Bu kapsamda, "Hazreti Muhammed'in Hayatı" ve "Temel Dinî Bilgiler" derslerinin askerî lise müfredatına seçmeli ders olarak gireceği belirtiliyor. Haber aynen böyle. İnşallah haber doğrudur. Gazete, 'sonunda bu da oldu' mantığı ile haberi yapmış. Bence bu, o liselerde hatta Harbiye'de hep olmalıydı. Dinini, imanını, Peygamberini bilen bir askerin kime ne zararı olur? Bilakis askerin maneviyatının güçlü olması gerekir. Şehadet mertebesine inanmayan bir insanı mermi yağmurunun altına gönderemezsiniz. Maneviyatı zayıf bir insan ölümden korkar ve ilk duyduğu mermi sesinden sonra bacakları titremeye başlar. Subay ve Astsubayların yönettiği Mehmetçik inançlıdır, maneviyatı yüksektir. Komuta eden subaylar, dinî hassasiyetlerinden, Peygamberine olan muhabbetinden bihaberlerse o Mehmetçiği yönetemezler. Gusül abdesti almayı bilmeyen bir subayın arkasından kimse savaşa gitmez. İnançlı bir asker kolay savaşır. İnsanların dinini, peygamberini öğrenmesi neden korkutuyor sizi? Hem de seçmeli ders, zorla değil.