Türkiye savaş istemiyor

A -
A +

Türkiye uluslararası sivil havacılık kurallarının verdiği yetkiye dayanarak ve uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde kalarak beyan edilmemiş mahzurlu bir yük taşıdığından şüphelendiği Suriye uçağını indirdi. Aradı ve yolcularla uçağı serbest bıraktı. Yapılan aramada füze yedek parçaları ile füzelerin elektronik sistemlerinde kullanılan malzemeler bulundu. Bu malzemelere el konuldu. Türkiye; kendi halkına bomba yağdıran Suriye rejimine kendi toprakları ve kendi hava sahasından hiçbir askerî araç gereç, yedek parça ve mühimmat gitmesine izin vermeyeceğini defalarca deklare etti. Tüm bunlar bilindiği halde Suriye'nin sivil bir yolcu uçağı ile yolculardan habersiz ve Türkiye'ye önceden bildirimde bulunmadan askerî malzeme taşıması kör göze parmak sokmaktır. Pilota geri dönebilme imkânı verildiği halde pilot bunu tercih etmemiştir. Yolcularının bildirimini yapması istenmiş pilot bu isteğe cevap vermemiştir. Türkiye uçaktaki yolcuların Rus mu, Suriyeli mi olduğunu nereden bilebilirdi? Ayrıca Rusya'nın ve Suriye'nin iddialarının aksine uçak güvenli bir şekilde indirildi, yolcular ve mürettebata gayet nazik davranıldı. Yolcular misafir edilerek ihtiyaçları karşılandı. Adam gibi de yolcu edildi. Türk makamlarının elinde buna ilişkin kamera kayıtları var. Suriyeli pilotlar yalan söylüyor. Rusya Türkiye'den açıklama istedi, Rusya'ya gerekli bilgilendirme yapıldı. Ancak, Rusya da askerî malzeme üreten fabrikadan Suriye Savunma Bakanlığına gönderilen yükle ilgili Türkiye'yi neden önceden bilgilendirmediğini açıklasın. Uçaktaki roket ve füze parçalarını kereste diye belgeleyen bir girişimin neresi doğru olabilir? Rusya'nın Suriye ile ilgilenmesini anlayabiliyoruz. Rusya'nın Akdeniz ve Orta Doğu'da kalan son askerî üssü Suriye'de. Ama Rusya kendi çıkarlarını korurken Suriye halkını da hesaba katmalıdır. Rusya, Suriye halkını karşısına alırsa ilelebet o coğrafyada kalamaz. Huzur vermezler, rahat bırakmazlar. Rusya, Beşar Esad gibi kredisini tüketmiş, dönülmez yola girmiş bir diktatörü çıkarları uğruna şartsız destekleyeceğine, tutumunu Suriye halkının genelinden yana değiştirmeli ve muhaliflerle ilişki kurmalıdır. Esad sonrasında da Rusya o ülkede kalmaya devam etmek istiyorsa halkını katleden bir diktatöre destek vermekten artık vazgeçmelidir. Türkiye ve Rusya birlikte oturup Esad sonrası için çalışmalıdır. Suriye tezkeresinin TBMM'de kabulünden sonra hükümetten gerekli direktifi alan TSK, yüksek düzeyde hazırlık yapmak zorundadır. Türkiye'nin, Suriye'ye savaş açmak gibi bir planı yok. Ancak Türkiye, oluşturduğu kan gölünde boğulmak üzere olan bir diktatörün batarken yapabileceği her türlü çılgınlığa karşı alternatif planlar ve bu planları uygulayacak hazırlıklar yapmak zorundadır. TSK'nın bu anlamda yaptığı hazırlıkları görenler 'Türkiye savaşa giriyor' diye yorum yapıyorlar. Bu yorum doğru değil. Bu hazırlık planlı bir savaşa girme hazırlığı değil, bu hazırlık karşı tarafın bize karşı atabileceği adımlara anında cevap verebilmenin hazırlığı. Adı devlet olan her ülke bunu yapmak zorundadır. Tedbirleri olaylardan önce almak durumundadır. Yoksa Türkiye'nin, Suriye ile savaşmak gibi bir niyeti ve planı yok. Ama karşınızdaki normal bir devlet adamı değil. Halkına kurşun yağırdan bir diktatör. O kafanın ne yapacağı belli olmaz. En kötü senaryo dahil hazır olmak zorundasınız. Türkiye'nin yaptığı da budur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.