Fire küçük risk büyük

Mahalli seçimleri öne almak için mecliste yapılan anayasa değişikliği oylamasında yeterli sayı bulunamadı. "8 firemiz var" denildi. Fire ne demek? Biz bir karar verdik, arkadaşlarımızdan bazıları kararımıza uymadı, demek. Bu ifadeyi, yüce meclis, meclisin iradesi bu yönde tecelli etti, kalıbıyla yan yana getirince ikisinden biri sırıtıyor. Neyse.. 367 hesabından 7-8 eksik görünüyor ama iki partinin toplam milletvekili sayısının 380 olduğu düşünülürse aslında fire 20 kişi ki, muhtemelen ekseriyeti iktidar partisindendir. Nefes alma kanalları tıkanınca milletvekilleri genelde 40 yılda bir önlerine çıkan bu fırsatı değerlendirir, ayak sürüyerek mutlu olurlar. Yoksa mahalli seçimlerin öne ya da arkaya alınması hiçbirinin derdi değildir. Sayı 360'ta kalınca değişiklik ancak referandumla yürürlüğe girebiliyor. Sonucu olumlu da olsa referandum bu kararı verenlerin işine yaramıyor. Yetişmiyor. Geriye iki yoldan biri kalıyor. Cumhurbaşkanının veto etmesini beklemek. Kararın nasıl geri çekilebileceği üzerinde çalışmak. .... Cumhurbaşkanı geri gönderirse, tekrar işi sıkı tutarak 367 sayısına ulaşmayı deneyebilirler mi? Seferber olmak lazım.. Riskli görünüyor. Dediğim gibi problem seçimlerin öne alınıp alınmaması değil, her şeye rağmen sözümüzü dinlemeyen üç beş kişi çıkar mı endişesi. Bu endişe, uzun vadeli hedeflerin tekrar bu açıdan gözden geçirilmesine vesile olacaktır. Henüz çok erken ama parti tüzüğündeki 3 dönemden fazla milletvekili olunamaz kuralının da önümüzdeki yıl tedbir olarak değiştirileceğini düşünüyorum. Beklentimiz neydi? Başkanlık, olmazsa yarı başkanlık, olmazsa partili cumhurbaşkanlığı.. Yetkilerin tamamen başbakana devredildiği sembolik cumhurbaşkanlığını hiç hesaba katmıyorduk. Bu sinyalden sonra sembolik cumhurbaşkanlığının da hesaba katılacağını, en azından üzerinde düşünüleceğini söyleyebiliriz. Bunun da yolu parti tüzüğünü değiştirmekten geçiyor. Bugünlerde çok kimseye olmayacak iş gibi görünen bu ihtimalin ilk sinyalleri anayasa değişikliği oylamasıyla geldi. Sonuç 8 fireden ibaret değil. Eyvah, seçimi öne alamadık kaygısı da değil. İşaret saydıkları başka şeyler olmalı. Önemli görülmese bu şaşkınlık yaşanır mıydı?