Suskunlar-II-

A -
A +

Milyarlarca dolar değerindeki balonlara aşırı üflenerek şişirilmesi sonucu patlayan krizin faturası 20 trilyon dolardı... 9 milyon kredili ev ise haciz edilerek geri alındı ama bugün hepsi boş ve alıcısı yok... Evlerini kaybedenler ise âdeta çadır kentlerde yaşıyor... Florida eyaletinin bazı yerlerinde çadır kentlerden geçilmiyor... Bizler ise bu acı gerçekleri belgeseli izleyince öğreniyoruz... Kirli ilişkinin ilk halkası derecelendirme kuruluşlarıdır... Denetlediği şirketlerin pozisyonlarını söylemekle sorumlu olan derecelendirme kuruluşları kamuoyuna yalanlardan ibaret reyting raporlarını açıklıyor... Hem de dev şirketler iflasını açıklamadan bir gün öncesine kadar açıklanan reytingleri 2A idi... Ne gariptir 20 trilyon dolar zarara yolaçan CEO'lar ve yöneticiler ve iflas eden kuruluşlar için bugüne kadar haklarında açılmış bir tek ceza davası yok... Yani yargılanan yok... * Bugün, o dev şirketleri batıran CEO'ların çoğu Obama hükümetinde ya bakan ya da başdanışman... Obama'ya 700 ve 780 milyar dolardan oluşan iki ayrı paketler halinde dağıttırılan paraların nereye gittiğini ise hâlâ kimse sorgulamıyor! Yani gemiyi batıranların daha büyük bir gemide kaptanlıklarına devam ettiğini herkes biliyor ama elden bir şey gelmiyor... Peki, dünyanın en iyi üniversiteleri ve uzmanları neden hiç uyarıcı bir ses çıkartmadıklarını ve o dev şirketlerde çalışanların bu kötü gidişe neden dur demediğini ise Soros tek kelimeyle özetliyor; -Menfaat, suskunluk getirdi! Niçin sustular? Çünkü, CEO'lar; özel jetler, yatlar ve milyon dolarlara varan kişisel harcamaları ve kazandıkları milyonlarca dolarlık servetlerinden vazgeçemiyordu... Ve CEO'lar âdeta Firavunlaşmıştı... O büyük israf, sadece şirketleri ve çalışanları ve hissedarları helak etmişti... CEO'lar ise yeni istikbal arayışlarına çoktan yönelmişti bile... * Ekonomik krizi çok önceden gören ve bu kötü gidişe dur demek için hükümeti ve federal merkez bankalarını uyaran tek isim ise cinsel bir saldırı suçlamasıyla görevinden istifa etmek zorunda kalan IMF eski Başkanı Prof. Dominique Strauss Kahn olmuş... Hazine ve hükümet yetkililerine sürekli şu uyarıda bulunmuş; -Çanta kimin elinde? Ve balon patlamak üzere! IMF eski Başkanı Kahn bu uyarısının bedelini ise çirkin bir iftira ya da güzel bir tezgâh oyunu ile ödemişti... Kimse finansal gelişmelerin ve para sihirbazlarının dünyayı daha riskli hale getirdiğini söylememiş. Kirlenmiş ve hatta iflasa doğru sürüklenen sistemin risklerini azaltmak yoluna dahi gidilmemiş... Krizi uyaran uzmanlar ise 'gericilikle' ve statükocu olmakla suçlanmış... Sonuç, halkın yüzde 99'u kaybetmiş... Yüzde biri ise her şartta kazanmış... Kısacası menfaatlerinden dolayı o kötü gidiş karşısında suskunlar oyununu oynayanlar yani sükût edenler altınlarına kavuşmuş... Söyleyenler ise gümüşle idare etmeye çalışıyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.