Bürokrasi bataklığı

80 öncesi kıratıyla siyasete giren Demirel, Başbakan olunca eski siyasilerden biri kulağına eğilip demiş ki; -Taylara dikkat et! Demirel yıllarca bu sözü hafife almış... Ama yıllar sonra TBMM'deki grup toplantısında itiraf etmiş ve demiş ki; -Kırat şahlanacak ama taylar bir bıraksa! O günden bugüne bürokrasi bataklığına saplanan taylar yüzünden ülkeye demokrasi hakim olamıyor... Demokrasi ile yönetilen ülkelerde halkın önündeki en büyük engel; bürokrasidir... Denilir ki; sınıflaşmanın kalktığı bir toplumda, bürokrasi de kalkacaktır... Lakin, bu ülke için böyle bir şeyi düşünmek büyük bir hayalden ibarettir... Çünkü sınflar arasındaki fark gittikçe uçurumlaşıyor... Ve Firavunların piramitine benziyor... 'Altta kalanın canı çıksın' sözü hayatın her alanına yansıtılmış... Halk, sandığa attığı oylarla iktidarı belirleyebiliyor ama haksızlığını giderecek ve işini görmesi gereken, vergileriyle maaşını ödediği bürokratın keyfiyetine sürekli yenik düşüyor.... * Bizim bürokrasi Arap dünyasındaki gibi zaman mefhumundan çok uzak ve vurdumduymaz... Bürokrasi kendi hakimiyetini kurmuş ve kendi bildiğini okuyor... Çünkü kimse hesap soramıyor... Adliye Saraylarında ise 'adalet' dağıtıldığına kimse inanmıyor... Bir dava belki senelerce sürüyor... Ve 'cüzdanı ile vicdanı arasına sıkışmış' bir sistemin keyfiyeti hâlâ devam ediyor... Hukukun üstünlüğü, üstünlerin hukuki keyfiyeti karşısında sürekli mağlup oluyor... * Başbakan Erdoğan'ın davetiyle dört ildeki referandum mitinglerine katılmıştık... O sıcak yaz günlerinde olağanüstü bir gayret sarf ettiğine şahit olmuştuk... O mitingleri niçin yapmıştı? Üstünlerin değil, hukukun üstünlüğünü hakim kılabilmek içindi... Halk, zulüm görmesin diyeydi... 30 yıllık meslek hayatımızda sürekli şunu gördük ve şahit olduk; -Adamı ve parası olan işini çözer! Merhum Özal 'benim memurum işini bilir!' der'ken ne anlatmak istediğini bugün daha iyi anlıyoruz... Başbakan Erdoğan ve kurmay ekibi canını dişine takmış, kefeni giymiş, gecesini gündüze katmış ve kördüğümleri çözmeye çalışırken bürokrasi keyif çatmaya devam ediyor... Demirel ve taylar hikayesinde büro-krat kesimi unutulmuş gibi... Ve bir Kurban Bayramı'nı daha idrak edeceğiz... Bu ülkenin bürokratları en azından bir bayram sabahı, elleriyle yazdıkları kanunlar ve uyguladıkları zulümden farksız katı kuralları yüzünden kaç kişiyi sisteme kurban ettiklerini düşünsünler... Ve daha kaç kişiyi kurban edeceklerini...