Liderlerin başarısı neyle ölçülür?

Çok başarılı bir lider, diyoruz. Aslında ne demiş oluyoruz? Bilinen ve ilk akla gelenlerin dışında bir iki şey söylemek istiyorum: .... Üç dört yaşındaki çocuklar gün hesabı yapamazlar. Mesela aile tatile gitme kararı alır, nereye gidileceği neler yapılacağı konuşulur.. Küçük çocuk iki de bir sorar: -Baba tatile ne zaman gideceğiz. Baba; - Dört gün sonra yola çıkıyoruz der. Çocuk tekrar sorar: -Baba ne zaman dört gün sonra olacak.. Baba, parmak hesabıyla yatacağız, kalkacağız, yatacağız kalkacağız dört gün olacak der. ... Seneler önce böyle bir tatile çıktık. 600 kiliometre yol gittikten sonra oğlum, "baba simidim bagajda mı" dedi.. Durduk, baktık yok..Unutmuşuz.. Dönüp alalım diye tutturdu. Ülkelerin nüfusunun yüzde doksanı parmakla tatil gününü hesaplayan.. 600 kilometre yol gittikten sonra, "dönüp simidimi alalım" diye tutturan çocuklardan çok farklı değil. Başarılı lider tadilat döneminde kalabalıkları oyalayabilen adamdır. Bu ülkede bütün büyük dönüşümler hep önemli olaylardan sonra olmuş. Cihan harbi, ikinci cihan harbi, 60 ihtilali, 12 mart, 12 eylül, 99 depremi ardından 2001 krizi.. Eğer bu dönüşüm harpten ya da bir büyük felaketten sonra olmayacaksa böyle olacak. Nüfus büyük tadilata kadar oyalanacak. Çok fazla ses çıkaran gruplar olursa ara sıra ellerine birer lolipop tutuşturulacak. Sanki ülke hemen yanıbaşımızda, içerdeki tadilattan haberimiz yok..Biz kenarda ve hep şantiye binalarında yaşıyoruz. İçerde o kadar büyük faaliyet var ki, görmediğimiz yer hakkında akıl yürütüp tartışıyoruz. Parmak hesabı yapıyoruz. Perde açılınca her şey milattan önce ve sonra gibi olacak. Keşke Suriye'de de dönüşüm bizimki gibi olsaydı.. Ortalık yakılıp yıkılacağına herkes eline birer lolipop alıp yalayarak oyalansaydı. Perde açıldıktan sonra adetler, endişeler, itibar kriteri değişmiş olacak. İş dünyası bile değişecek. TV ekranları değişecek. Cumhuriyet kutsanmayacak. "29 ekim neyin bayramı" yazıma bir vatandaşımız, cumhuriyetin, dedikten sonra cumhuriyeti öyle bir anlatmış ki, insan karşısında cumhuriyet adında eli öpülecek birini arıyor.. Anamız babamız, ekmek verenimiz, bizi düşmandan koruyanımız, adaletimiz, hürriyetimiz, güneşimiz.. En az 25 madde saymış. Bunlar insanlık hali.. Kamu yararına İstimlakta parası verilerek evi yıkılanlar bile hüzünlenir, ağlar.. Adam o şartlarda doğmuş, o şartlarda büyümüş.. Değişimi kabullenmesi kolay değil. Ama yüzde olarak belirleyici de değil.. Nihayetinde yüzde 3 halkalarıyla beraber yüzde 8.. Ekranlardaki yüzde ile aynı değil. Tatile gidecek çocuklar gibi gün saymaya devam: Yatacağız kalkacağız...İki yıl olur, beş yıl olur ama olur.