Ayaküstü mahkemeleri...

A -
A +

Bu isimde mahkeme yok ama gün içinde ufak tefek davaları yarım saat içinde karara bağlayan semt mahkemeleri var.. En iyi örnekleri ABD'de. Şöyle düşünün: Mahallenin yüzsüz ve pervasız adamı gelip bir esnafa dayak attı. Esnaf mağdur. Hakkını da hukuki yollardan aramak istiyor.. Ne yapacak. Önce karakola gidecek, sonra hastaneye gidecek,sonra savcılığa gidecek.. Savcılığı aşarsa ki çok zor, mahkemeye geçilecek.. İlk celse.. Tutuksuz yargılanma kararı.. Şahitler, geldin, gelmedin, getirin, ertelenmesine.. derken dava sürecek 3 yıl... Üç yılın sonunda dayak atan ne ceza alacak? Tahmin yürütmeye gerek yok, örneklerine bakın. Caydırıcı değil. Peki o zaman ne olacak. Herkes hakkını kendi arayacak. Gücü yetiyorsa misillemede bulunacak. Yetmiyorsa sineye çekecek. Sineye çekme işi ağırına gidiyorsa oraları terk edecek. Tek örnek dayak değil.. Ayaküstü mahkeme konusu yüzlerce örnek var. Alın size yaşanmış çok masum bir örnek: Adam aracıyla sitesine giriş yaparken kavşaktaki yuvarlağı dıştan dönmek yerine pervasız ve yüzsüz bir şekilde içeriden dönüyor. Kucağında çocuğu ile geçen kadın korna sesi ile irkiliyor.. Sürücü camı açıp kadını azarladıktan sonra hızla devam ediyor. Müeyyide ne? Görenlerin ayıptır yahu, demesi.. Ayıptır derken adamın duymayacağı şekilde söyleyeceksin. Duyarsa sana da bulaşır.. Al başına bela.. Kavga, karakol, gerginlik, ertesi gün karşılaşma ihtimali.. Ayaküstü mahkeme ne işe yarayacak? Mağdur kadıncağız hemen telefon edecek.. Kolluk kuvveti adamı iki saat içinde kulağından tutup mahkemeye götürecek.. Ceza: 15 gün müddetle sırtında tulum ve üstünde mahkeme kararı yazısıyla mahalleni temizleyeceksin. Çöp toplayacaksın. Kaytarma, direnme olursa, sağa sola çemkirirsen, temizlik yapmadan bölgeni terk edersen nereye gidersen git seni bulur bedelini ödetiriz. Böyle pratik müeyyideler olursa insanlar köyden değil mezradan da gelmiş olsa önündeki örneklere bakarak kurallara uyacaktır. Esnafa dayak atan adam: Cezan 30 bin lira tazminat ödeyeceksin. Tekrarı halinde bu şehri terk etmek zorundasın.. nereye gidersen git sicilinde bu vukuat yazacak. Sonra ilan da verebilirsin: Sonucuna katlanmak kaydıyla isteyen isteyene sopa atabilir. .... Bu sene ocaktan eylül sonuna kadar alkollü araç kullanan 87.000 sürücünün ehliyetine el konulmuş. Sadece eylül ayında 14.000 sürücü yakalanmış. Demek ki ehliyete el koymak caydırıcı olmuyor. Kesilen ceza caydırıcı olmuyor. Hapis cezası da kamuya külfet.. Peki ne yapılacak? İki saat içinde ayaküstü mahkemeye havale.. örnekleri var bazı eyalet ve ülkelerde: Alkollü araç kullanarak diğer sürücülerin hayatını tehlikeye atanın aracına el koyup açık artırmayla satıyorlar. Müeyyide bu. Alkollü araç kullanırsan aracın elden gider. Efendim çok ağır ceza.. Kullanma o zaman kardeşim. İç, ne yaparsan yap, taksiye bin, tedbirini al öyle iç.. 87.000 sürücü.. Böyle bir müeyyide olsa kaça düşer? .... Batılının çocuğu konuşmaya başlar başlamaz üç şey öğreniyor: Afedersiniz, özür dilerim, teşekkür ederim. Gündelik hayat neredeyse bu üç kelimenin çevresinde dönüyor. Biz bu işlerden çok uzağız. Köylüyüz, mezralıyız demek mazeret değil. İş, diğer insanlara zarar verecek sınıra dayandı mı hem müeyyidesi olmalı hem de çözüm üretilmeli.. Davranış bozukluklarına çare arayan merkezler çoğaltılabilir. İSMEK kurslarından daha önemli. Hakimin karar verdiği adam buralara gidecek, bilmem kaç seanslık psikoterapiden sonra mahallesine dönecek. Mazeretimiz var, köyden geldik sahtekârlığından kurtulmak lazım. Köyden geldin şehrin şartlarına uyacaksın. Uymazsan bedeline katlanacaksın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.