İspanya'da "1 F" kalmış

A -
A +

Başbakan Erdoğan'ın 10 yıllık görev döneminde İspanya'ya yaptığı 5'inci ziyarete biz de katıldık. "Türkiye-İspanya Hükümetlerarası Dördüncü Zirvesi" bugün iki ülke Başbakanı'nın eş bakanlığında yapılıyor. 3'üncü zirve, 6 Eylül 2011'de Ankara'da yapılmıştı. İki ülke ilişkilerini her alanda geliştirmeyi hedefleyen bu zirveler daha çok ekonomi ağırlıklı... Bu zirvelerde, 2005 yılında Başbakan Erdoğan ve İspanya Başbakanı Zapatero tarafından başlatılan ve bugün 124 ülke ve uluslararası kuruluşun üye olduğu Dostlar Grubu yani "Medeniyetler İttifakı" forumu da gözden geçirilmektedir. İspanya, Yunanistan, Portekiz ve İzlanda gibi Avrupa ülkelerinden sonra ekonomik krizin en çok etkilediği AB üyesi ülkelerden birisi. İspanya'da yaşanan ekonomik kriz ülkemizle olan ticari ilişkilerine de olumsuz olarak yansımış durumda. Bu nedenle bugünkü zirvede ekonomi öncelikli gündem maddesi olacak. 2004'ten 2012'ye kadar bu ülke ile ticaret hacmimiz hep yükselen bir grafik izledi. 2012'in ikinci yarısından itibaren bu yükseliş düşüşe geçti. Ticaret hacmimiz 2011'de 10 milyar dolar olmuş; 4'ü ihracat, 6'sı ithalat. Ekonomik kriz, İspanyol firmalarını Türkiye'ye yatırıma yönlendirebilir. İspanyollar Türkiye'de finans, plastik ürünler, kimya endüstrisi ve ilaç sanayinde yatırım yapıyorlar. Demiryolu ihalelerine ilgi gösteriyorlar. İspanya'da iç pazarda beklediğini bulamayan İspanyol firmaları, altyapı, enerji ve çevre sektörlerinde Türkiye'yi mercek altına almış durumdalar. Turizm ülkesi İspanya'dan ülkemize 2011'de 300 bin turist gelmiş. Zirve'de; Türkiye-İspanya ikili ilişkilerinin siyasi ve ekonomik boyutları, Türkiye-AB ilişkileri, Kıbrıs ve medeniyetler arası diyalog anlayışının büyük önem kazandığı günümüzde "Medeniyetler İttifakı Girişimi"yle bağlantılı son çalışmaların gözden geçirilmesi öngörülüyor. Sayın Başbakan bugün Kral Carlos'la da görüşecek. Daha önceki bir yazımda "İspanya 3 F 1 S'den ibaret" demiştim. Futbol, Flamenko, Fiesta ve Siesta. Ekonomik krizden sonra bu tanımda değişiklikler olmuş. Ekonomik kriz futbolu etkilememiş. Futbol İspanya için bir gelir kaynağı. Festival anlamına gelen Fiesta ve tutkulu bir dans olan Flamenko ekonomik krizden çok etkilenmiş. Hele öğle uykusu anlamına gelen "siesta" ekonomik krizden sonra tarihe karışmış sanki. Daha birkaç yıl öncesinde geceleri sabahlara kadar eğlenen, öğleyin 12:00 ile 15:00 arasında uyuyan İspanyollar krizin etkisi ile bu alışkanlıklarını büyük ölçüde terk etmişler. Herkes erkenden uyuyup gündüz de harıl harıl çalışmaya başlamış. Sabahlara kadar yaşayan şehirler ekonomik krizle sarsılmış. Her hafta bir şehirde bir festival yapan İspanyol halkı artık festivallerin yerine kemer sıkma politikalarını protesto eden gösteriler yapıyor. Kısacası ekonomik krizden sonra İspanya'nın tadı-tuzu kaçmış. Ekonomik krize bir de Katalonya'da olup bitenleri eklerseniz iş daha da tatsızlaşıyor. Geçen eylül ayında Barselona'da bir buçuk milyon insan bağımsızlık için yürüdü. "Katalonya yeni Avrupa devleti" diye sloganlar atıldı. Ancak Katalonya özerk yönetiminde yapılan erken seçimlerde Katalanlar, "Bağımsızlıktan önce ekonomik krizle mücadele" diyenlere oy verdiler. İspanya'da net bir biçimde gördüm; ekonomi bozulunca her şey bozuluyor. Ülkenin tadı tuzu kalmıyor. AK Parti hükümetinin en büyük kozu iyi ve başarılı ekonomi yönetimi...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.