Güç koridorları

A -
A +

Darbelerle hesaplaşılıyor... Demokrasi tarihimiz açısından kayda değer bir gelişme yaşanıyor... Ve başta 12 Eylül olmak üzere diğer teşebbüslerin de hemen hepsi yargılanıyor... Ülkeyi bir ihtilalin eşiğine getiren yani 11 Eylül'de görev yapanların suçu yok mu sayılıyor? Ya da 13 Eylül günü ülkenin yargısı tatilde miydi? 'Görevi kötüye kullanmak' veya 'görevi ihmal etmek' suç sayılmıyor mu? Adaletin aklı başına 32 yıl sonra mı geliyor? İhtilalcilerin yaptırdığı sipariş anayasasına yüzde 92 'evet' diyen halkın hepsi öldü mü? 11 Eylül günü iktidarın ikinci adamı Turgut Özal'dı... Ne gariptir ki, 13 Eylül günü de Turgut Özal ikinci adamdı... Şimdi akıllardaki bu şüpheden dolayı Özal da yargılanmalı mıydı? * 28 Şubat sürecinde Refah ve Fazilet partilerinin kapatılması istemiyle açılan davalarda kapatmaya karşı çıkan dönemin Anayasa Mahkemesi üyesi Sacit Adalı, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nda diyor ki; - En son brifing verilme hadisesine ben de katıldım. Utanarak ve sıkılarak ifade edeyim ki korktuğum için katıldım. Kimse 'bunu şöyle, böyle yap' demedi, davet gelmedi. Ama öyle hava, atmosfer, iklim vardı ki... Sizi yönlendiriyorlar, sizin nasıl hareket edeceğinizi biçimlendiriyorlar. Bu ülkede Anayasa Mahkemesi üyesi korkuyor da, başkalarının korkma hakkı yok mu sayılıyor? Demek ki, herkes başı sıkıştığında korkma hakkını kullanmış... Korkutanların suçu kadar, korkanların da suçu yok mudur? * Ve Adalı devam ediyor; - 28 Şubat'ın ekonomik hadise olduğu düşüncemi muhafaza ediyorum. Tamamen salt askerî operasyon değildir. Ne 1960 ne 1980 ihtilali, ne de 28 Şubat postmodern darbedir. Belli ellerde olan sermayenin kendisine rakip gelme tehlikesini görmesi karşısında daha bu tehlikenin doğmadan boğulması operasyonudur belki de. Nitekim birçok şirket elimine edildi. Bankaların ortadan kaldırılması yaşandı. Kendiliğinden mi oldu? İşte asıl gerçek burada saklı... 27 Şubat günü bu ülkenin sermaye tablosuyla 28 Şubatın ardından değişen sermaye yapısı analiz edildiğinde saklı gerçek ortaya çıkacaktır... Güç koridorlarında kimlerin kârlı çıktığı gerçeği nedense gün ışığına çıkartılmıyor... Darbelerin üzerine örtülen perde aralandıkça uzaktan kumandalı olduğu da anlaşılıyor... Güç koridorlarındaki baronlar ve efendileriyle hesaplaşmaya gidilmedikçe, darbelerle hesaplaşma yapılamaz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.