MHP Yeni Anayasa'da kararlı
Dün, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin her yıl düzenlediği geleneksel kahvaltılı sohbet toplantısına katıldık. Bahçeli 'bir sunuş yapmak yerine' görsel ve yazılı medya temsilcilerinin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırmayı tercih etti. Dün durduğu yer aynı olan fakat üslubu farklı bir Bahçeli portresi gördük. Ses tonunu yükseltmeyen, sakin, kimseyi hainlikle ve vatanı satmakla suçlamayan, zekâ dolu ince espriler yapan, gülen, kaşını çatmayan bir Bahçeli vardı, karşımızda. Bu görüntünün dışında, Sayın Bahçeli'nin masasına oturtmayı tercih ettiği basın kuruluşları dahil değişen bir şey yoktu MHP'de. MHP mevcut pozisyonunu muhafaza ediyor. İç ve dış sorunlara bakışında ve bu sorunlara ilişkin önerilerinde bir değişiklik yok. Gazeteci arkadaşların ısrarlı sorularına ve hatta biraz da tahriklerine rağmen, devam eden Ergenekon davası ile ilgili yargıyı etkileyecek ve davayı sulandıracak-itibarsızlaştıracak bir laf etmemeye özen gösterdi, Sayın Bahçeli. Davanın süresini ve kapsamının genişletilmesini eleştirmekten öteye gitmedi. Sorulan sorulara verilen cevapları inceleyin, göreceksiniz ki, MHP'nin görüşleri âdeta resmî devlet görüşleri gibi. Mesela; NATO Savunma Konsepti kapsamında Kürecik'e konuşlandırılan füze savunma kalkanı radarlarına CHP ve BDP karşı çıkarken MHP bunları ülkemizin savunması için gerekli görüyor. Demokratik açılım, terörle mücadele ve Kürt sorununun çözümü konusunda MHP cephesinde yeni bir şey yok. MHP, Kürt sorunu olduğunu düşünmüyor. "Terör sorunu var. Bu sorun da terörle kararlı kesintisiz mücadele ile çözülür" diyor. Demokratik açılım ve Kürt sorununun çözümüne ilişkin atılan adımların, yapılan reformların, bağımsız Kürdistan kurma hayalini güçlendirmekten başka bir işe yaramadığını düşünüyor, MHP. Açılıma inanmıyorlar ve açılım konusunda Başbakanın kandırıldığını düşünüyorlar. Devlet Bey, başkanlık sistemi ve yeni anayasa çalışmaları ile ilgili Meclis'te kurulan yeni anayasa uzlaşma komisyonunu adres gösteriyor. Anayasa komisyonuna süre sınırlaması konulmasını eleştiren Bahçeli, "Sayın iktidar masadan kaçmak için bahane aramasın" diyor. Yeni anayasa hazırlık çalışmasının devam etmesine, zengin bir uzlaşma zemini içerisinde bunun sonuçlandırılması gerektiğine inanıyor, 'sabır etsinler' diyor. Sayın Başbakanın 'fiili milliyetçilik icraat milliyetçiliğinden' bahsettiğinin hatırlatılması üzerine Bahçeli, kendi oy tabanlarının iktidarın söylemleri ile saf değiştirmeyeceğine inandığını vurguluyor... BDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda da aynı görüşleri muhafaza ediyor. Sayın Başbakanın başkanlık sistemi ile bir önerisi varsa bu öneriyi yeni anayasa uzlaşma komisyonuna getirmelerini istiyor, bunun dışında görüşmeyeceklerini söylüyor. "Ya komisyon doğru dürüst çalışır veya bunun haricindeki bir değişiklik oyununa MHP katkı sağlamaz" söylemi irdelenmeye, tartışmaya değer. Bu söylem yeni bir pozisyonu anlatıyor. Kaset skandalı ile ilgili partisindeki siyasi rekabeti hoş göreceğini ama öldürücü rekabete müsamaha göstermeyeceklerini söylüyor. Uludere konusunda resmî söyleme paralel bir söyleme sahip, MHP ABD savaş gemisinin bölgedeki faaliyetlerini, İngiltere'nin Kıbrıs'taki üslerine sığınak yapmasını Suriye'ye yapılacak bir müdahalenin öz hazırlıkları olarak görüyor, Devlet Bey.