Sondan bir önceki "Paşaya" not...

Siz hiç kendinizi suçüstü yakaladınız mı? Bende çok olur.. Bazen sevinilmemesi gereken bir konuya sevinir gibi olurum sonra da utanırım. Sanki yanımda birileri varmış gibi.. Hatta garip bir takıntı, lavaboya gider, tükürür gibi yaparım.. Suç olan şeyden ağzımda tat ve tortu kalmış gibi.. Karadayı Paşam'ı şüpheli sıfatıyla ifade vermeye çağırdılar ya.. Duyunca sevinir gibi oldum. Halbuki bana ne? İfade vermiş-vermemiş.. Tekerlemedeki gibi: ....mahkemeye gitmiş mahkemeleşmiş mi mahkemeleşmemiş mi? .... Bazıları riyakâr bir şekilde, "Efendim gönül ister ki" ile başlar... Hukuk der, hukukun üstünlüğü der, adalet der, yargı der.. Adalet bir an evvel yerini bulsun der.. Devlet der.. der de der.. İnanın bana hepsi yalan. Adaleti hukuku dert eden mi var? Hukuk mağdura lazım, o da bulursa.. Bu, tasarruf vecizesi değil ki, sakla samanı gelir zamanı misali bir kenara azıcık hukuk koyalım da gün gelir hepimize lazım olur diye düşünülsün.. Düşünelim. ... Amerika'da hamburgercide çalışan bir veled, haberlerde eski genelkurmay başkanının ifadeye çağrıldığını -veya kolundan tutulup götürüldüğünü- duysa kılı kıpırdamaz. Dönüp bakmaz bile.. Webde görmüşse başlığın altını okumaz. Niye o veled bu işleri dert etmiyor da ben ediyorum? .... Çünkü bu ülkede adamdan sayıldığım hissini bana vermediler. Hep yok, hükmünde yaşadım. Koluna girilip götürülenler ise azametin, gücün, dirayetin sembolüydüler. Bendeki kompleksin derecesine bakın ki, paşalarım makam arabaları ile Başbakanlık önüne gelip araçlarından inerken sağ ayaklarını yere bastıklarında yer sarsılıyor zannederdim. Şimdi şuuraltına nakşedilmiş böyle bir fotoğraftan sonra ikinci, bir fotoğraf insanı sarmaz mı? Aaaaa, onlar da benim gibi etten ve kemiktenmiş.. Üzülürlermiş, boyunları bükülürmüş, eski günlerini ararlarmış demez mi? Hamburgercide çalışan Amerikalı veled demez ama benim gibiler der. ..... Duygusallık fantezilerini bir kenara bırakırsak şöyle bir soru çıkıyor ortaya? İnsan kendi ülkesini işgal eder mi? Kendi ülkesinde işgalci gibi davranır mı? ..... Dört defa söyledim.. Bu beşincisi: Bu işlere suç, suçlu, yargı hüküm gözüyle bakmadım. Şartlar değişti. Dışımızdaki güç dengeleri değişti. Dün öyle gerekiyordu, bugün böyle gerekiyor. Dün o şartlara itiraz etmeyenlerin bugün bu şartlara itiraz etme hakkı yok. Veren alır da. Veya biri verir, öbürü alır. Bu işten ne kahraman çıkar ne de hükümlü. Çok kısa zamanda bu defter usulüne uygun şekilde kapanır, konu küllenir. Kalanlar yeni şartlara hızla adapte olur. Masallardaki gibi.. Ben diyeyim 1.5 sene içinde.. Siz deyin 11 ay sonra.. Ergenekon da, 28 Şubat da, Balyoz da biter.. Düne takılıp kalmayın dünkü güç sizin gücünüz değildi..