Efsane ve Başkan!..

Önce "maaşlı profesyonel" dedi, sonra "tepkiler gelince" lâfı çevirdi; "ben bütün profesyonelleri kastettim!.." Tabii, Galatasaray TV'deki söyleşiye katılan gazeteciler ve de TV başında programı seyredenler, kahkahalarla güldüler, zira "Soru da, konu da Fatih Terim'di", hatta gazetecilerin bazıları, Galatasaray Başkanı'na "Fatih Terim'in herhangi bir profesyonel olmadığını" anlattılar!.. Günler sonra, "Fatih Terim'le aramızda hiçbir sorun yok" açıklaması geldi, "Niye olsun" sorusuna da "kendisi" cevap verdi: "Fatih Terim yararlı bir elemandı!.." "Ünal Aysal hiç ayağına kurşun sıkar mıydı?.." Eh, Başkan lütfetmiş, Terim'i "maaşlı profesyonellikten yararlı elemanlığa terfi ettirmişti!.." Dahası onunla da yetinmemiş; "kendisinin ayağı ile eşleştirmişti"; daha ne olsun, Terim "ona teşekkür etmeliydi!.." *** Ünal Aysal, bilmez de, hatırlamaz da, bir zamanlar bir Galatasaray Başkanı (İsmini biliyorum ama rahmetli olduğu için yazmayacağım), Galatasaray'ın, "tıpkı Fatih Terim gibi" hem oyuncu, hem hoca olarak efsanelerinden Gündüz Kılıç için, gazetecilere böbürlenmiş ve "Ben başkan kaldığım sürece, Gündüz Kılıç kulübün kapısından giremez" demişti!.. Gündüz Kılıç, "hâlâ Galatasaray'ın efsanelerinden biri" ve Galatasaray Kulübü yaşadıkça da "öyle" kalacak; Aslan Nihat'lar, Metin Oktay'lar ve daha niceleri gibi!.. Peki, "o Galatasaray Başkanı'nı hatırlayan, bilen" var mı?.. İşte gün gelecek, Ünal Aysal da "o başkanın durumuna düşecek", ama Fatih Terim, Galatasaray Kulübü yaşadıkça "Galatasaray'ın efsanelerinden biri olarak" hep hatırlanacak, Galatasaray tarihinde de, Türk Spor Tarihi'nde de "unutulmayan anıt adamlardan biri olarak" yer almaya devam edecek!.. Aysal iyi bilmeli ki, Terim "bugün bu yapılanlara karşı" susuyorsa, "bu senaryonun arkasında kimlerin olduğunu" çok iyi bildiği hâlde "kendisinden beklenen tepkiyi" koymuyorsa, Galatasaray'ı düşündüğü, takımın Lig Şampiyonluğu'nda ve Şampiyonlar Ligi'nde "çok hassas bir süreçten geçtiği" içindir!.. Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner; Aysal "bunu" hiç ama hiç unutmamalı!.. >> Psikolojik savaş!.. Adam Hollanda Milli Takımı'nın kaptanı, adam Avrupa'nın "en tecrübeli" futbolcularından biri; bilmez mi, "Liglerin ikinci yarısının başladığı haftada ve de Şampiyonlar Ligi maçları kapıda iken, bir an önce transfer olacağı takımın antrenmanlarına katılması gerektiğini!.." Zaten 1.5 yıldır İnter'de "doğru dürüst ve istikrarlı olarak" yer almamış, şimdi de "İnter'den gideceksin, bize çok pahalıya mal oluyorsun" denilerek maç kadrolarına ve antrenmanlara bile alınmıyor; yani haftalardır, "boş gezenin boş kalfası!.." "Koşup geleceğine", Galatasaray'la "alay eder gibi", açıklamalar yapıyor; "Daha ocak transferinin bitmesine 3 hafta var, beni neden sıkıştırıyorsunuz, bekleyin, elbette sonunda kararımı vereceğim!.." Yani, "transfer biterken karar verecek" adam; "Evet" derse, Beşiktaş derbisi de dahil, Galatasaray ligde kaç maç oynamış olacak ve Avrupa Kupası maçları başlayacak!.. Beyefendi gelir gelmez, elbette "bunca boş geçen hafta yüzünden", takıma giremeyecek; "idman eksiği var, maç eksiği var, fizik eksikliği var, uyum eksikliği var", dahası ve asıl, "Galatasaray'ın taktik ve tertibi ona göre değişecek", umurunda mı?.. "Kararsız Kasım'ı oynadığı sürede" belki de İngiltere'den, Almanya'dan "ballı bir teklif gelir" diye bekleyecek; nasıl olsa "Galatasaray garanti", hem de yalvar yakar olarak bekliyor!.. Melo'nun ve Hamit'in yarım sezon boyu yaşadıkları futbol dramını ve belki de fazlasını yaşamayacak mı, "bunca geç kalan" Sneijder?.. İşin sonunda bir de "Hayır" deme ihtimali var; eee, transfer ayının sonuna gelinmiş, "Galatasaray, Sneijder'in yerine nereden ve ne zamanda bir oyuncu bulabilecek", mümkün mü?.. Ama dedik ya "adamın umurunda mı"; beklesin Galatasaray takımı ve Fatih Terim, Sneijder'i, "Godot'yu bekler gibi!.." "Galatasaray takımını ve Fatih Terim'i umursamayan" başkaları da var; geçen yıl da "3'lü paket" deyip, Galatasaray Başkanı'nı "3'lü paketin alınacağı kulübün ayağına götürüp", hüsranla döndürenler; işte onlar ve bizzat "onları Fatih Terim'e tercih eden" ve "kendilerinden bir türlü vazgeçemeyen" bir Başkan'ı ve Galatasaray'ı "bu sezonda da aynı duruma düşürenler!.." Onların derdi, "Terim'in burnunu sürtmek ve kaçırmak"; böyle "kendisine gayrı nizami psikolojik savaş ilân edilen" bir Hoca'nın ve takımının "başarı şansı" ne olabilir, söyler misiniz bana?!. >> Rijkaard!.. Galatasaray Teknik Direktörlüğü'ndeki başarısızlığı sırasında onu eleştirdiğimizde bize "Siz de kimseyi beğenmiyorsunuz, Barcelona'da şampiyonluklar yaşamış böyle ünlü bir hocayı nasıl böyle eleştirirsiniz" diyenler herhalde haberi okumuşlardır!.. O "çok ünlü Hoca", Suudi Arabistan Milli Takımı hocalığından da, "çok başarısız olduğu için" kovulmuş!.. Körfez Ülkeleri Şampiyonası'nda Kuveyt'e elenen ve Suudi Arabistan Milli Takımı'nı "Dünya sıralamasında 126'ncılığa düşüren" Rijkaard, böylece 16 milyon dolarlık "sözleşmeden" de olmuş!.. >> Sebep!.. Geçen sezonda durmadan "Şike mağduruyuz" diye ağlıyordu, bu yıl da "hakemler" diye ağlamayı alışkanlık hâline getirdi!.. Aziz Başkan'ın "onu neden görevde tutuğu" da belli oldu; "Ağlayan Kaya" niyetine; "ses ve yankı veren" Başkan, "ağlayan" Hoca!.. >> Fark!.. Dünyanın gelmiş geçmiş "en büyük sporcularından biri" idi; hatta onu "benim gibi" gören ve düşünen milyonlarca insan için "en büyüklerin içinde birinci" idi. Hayatta "kanseri yenmek", sporda "inanılmazları başarmak" dahil, "insan üstü" işler yaptı!.. Ama sonunda "insanüstü" başarının "doping ile kazanıldığı" ortaya çıktı; Lance Armstrong Efsanesi bitti!.. Uluslararası Bisiklet Federasyonu, Uluslararası Doping Ajansı yıllar yılı "Armstrong temizdir, onca testten geçti" diye direnirken, Amerikan Doping Ajansı, "Lance'in peşine düştü, bırakmadı yakasını" ve sonunda "acı gerçeği ortaya çıkardı" ve de Lance gibi bir "Amerikalı Şampiyonu" bitirdi!.. İşte "onlar" ile "bizler" arasındaki fark!.. Biz "spor suçlarının üzerini örtmek için" elimizden geleni, onlar "görevlerini ve sorumluluklarının gereğini" yapıyor!.. Onlar biliyorlar ki, "sporun rengi beyazdır" ve "beyaz en çabuk kirlenen renktir!.." Ya biz?..