Kürt sorununun çözümünde muhatap kim?

A -
A +

Devletin terörle mücadele kapsamında yürüttüğü İmralı sürecine ilişkin umutlar güçlenerek büyüyor. PKK'nın iç hesaplaşması olduğu ortaya çıkmaya başlayan Paris cinayeti ve bu cinayet sonrasında yaşanan gelişmeler; provokasyonların bu süreci engelleyemeyeceğini gösterdi. Doğu ve Güneydoğu halkı sürece destek veriyor. Yıllardır büyük acılar yaşayan şehit aileleri bile yeni şehitlerin gelmemesi ve yeni acıların yaşanmaması için sürece destek veriyorlar. Terör nedeni ile ocağına ateş düşen insanlar bile artık bu belanın bitmesini istiyorlar. Fakat konunun bir boyutunu yanlış bir düzlemde tartışıyoruz. Devlet kurumları İmralı ile Kürt sorununun çözümünü tartışmıyorlar. Basınımız konuyu doğru bir biçimde takdim etmiyor. Kürt sorununun muhatabı Kürt halkı. Öcalan, BDP veya Kandil Kürt halkının sadece bir bölümünü temsil ediyor olabilir. Oysa AK Parti'nin Kürt kökenli 70'in üzerinde vekili var. AK Parti bölgenin birinci partisi. Yani Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da AK Parti BDP'den daha çok Kürtleri temsil ediyor. Kürt sorununun çözümünde devlet ve hükümet; yöre halkını, yöredeki STK'ları, kanaat önderlerini, BDP'yi kısacası herkesi muhatap alıyor. Kürt sorununun çözümünde bu muhatapların hepsiyle görüşüyor. Kürt sorununu sadece Öcalan ve BDP ile görüşmek eksik olur, yanlış olur. Devlet ve hükümet Kürt sorununa tıpkı Alevilerin-muhafazakârların sorunları gibi bir demokratikleşme sorunu olarak bakıyor ve muhatabını da halktan seçiyor. Peki devlet Oslo'da neyi müzakere etti? Bugün İmralı ile neyi konuşuyor? Kürt sorununu istismar ederek varlığını sürdüren terör örgütünü silah bırakıp, dağdan inmeye ikna etmeye çalışıyor. Öcalan ile müzakere edilen konular bu başlıkla ilgili. Öcalan'la başlatılan silah bırakma süreci başarılı olsa da olmasa da hükümetin millî birlik ve kardeşlik projesi kapsamında Kürt sorununun çözümüne ilişkin demokratikleşme adımları devam edecek. Türkiye muhafazakârların sorunlarını, inanç ve düşünce özgürlüğü ile ilgili sorunları, Alevi yurttaşların sorunlarını demokratikleşme adımları ile çözüyor. Vesayet rejiminin, 28 Şubat düzeninin inim inim inlettiği hiçbir muhafazakâr hakkını aramak için dağa çıkmadı, silaha sarılmadı. Legal yollardan haklarını aradı, siyaseti araç olarak kullanıp bütün haklarını aldı. Eğer terör olmasaydı şehit cenazeleri gelmeseydi; bizim Kürt sorunumuz da çoktan çözülmüş olurdu. PKK'nın varlığı eylemleri Kürt sorununun çözümünü geciktirdi. PKK vurdukça sorunların çözümü ertelendi, atılacak adımlar atılamadı. PKK'nın iddialarının tam aksine PKK'nın akıttığı kan Kürtlerin demokratik haklarına kavuşmasını ve yaşadıkları bölgelerin her alanda gelişmesini engelledi, geciktirdi. PKK'lılar silah bıraktığında Kürt sorununun çözümünde daha hızlı, daha cesur adımların atılacağı aşikâr bir durum. Devlet Öcalan'la örgüte silah bıraktırmayı konuşuyor, Kürtlerin sorunlarını değil.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.