Paylaşalım

A -
A +

Rivayet edilir ki, devr-i zamanında Vehbi Koç'a bir adam mektup yazmış. -Sıkıntı içindeyim, demiş, bu ülkede yaşayanlar olarak kardeş sayılırız, bana destek ol. Vehbi Koç da adama zarfın içine 25 kuruş koymuş, bir de cevap yazıp göndermiş. -Servetimi kardeşlerim arasında pay ettim, payına düşeni gönderiyorum. Kardeşlerim dediği o günkü Türkiye nüfusu. ..... Ben de aynı taksimatı bugün yaptım kardeş başına 170 dolar düşüyor. (2001 krizinde 20 dolar düşüyordu.) Düşüyor ama kâğıt üzerinde düşüyor. Bugünkü sistemde zengin bir işadamı bütün mal varlığını devlete bağışlasa.. bunu eşit olarak bu ülke insanına dağıt dese.. Dağıtılıncaya kadar 2 dolar da kalmaz. Dağıtım organizasyonunun masrafları dağıtılan paradan çok olur. O işverenin şirketlerinde çalışan 25-30 bin kişi ve ailesinin işsiz kalması da cabası.. ..... Sıkıntı içinde yüz binlerce aile var. Bir de gelir dağılımı adaletsizliği gibi laflar dolaşıyor ortalıkta.. Ne olduğu tam bilinmiyor. Sıkıntı içindekilere pompalanan çözüm şu: Herkes parasını bir çanağa doldursa ve yine herkese eşit dağıtılsa herkes sıkıntıdan kurtulur. Ama zekat dışında böyle bir formül tarih boyunca bulunamadı. *** ANSİKLOPEDİ-SÖZLÜK Artık sözlükleri, ansiklopedileri yardımcı sözlükler olmadan anlayamıyoruz. Yeni ansiklopedilerden saf saf mesela, "diyalektik" maddesini aramaya çalışırsanız işiniz zor.. Bulamazsınız. Önce uydurukça karşılığını bileceksiniz, bilmiyorsanız bulacaksınız: Eytişimmiş. Karşılığını bulmak yetmiyor, metni de anlamak zor.. Yine Türkçe-uydurukça sözlüğe ihtiyaç var. Materyalizmi M harfinde aradım, bulamadım. Önce uydurukçasını öğrendim, özdekçilik demekmiş.. sonra Ö maddesine geçtim. *** BELİRTEÇ Aşağıdaki tümcelerde adılların altını çizin. Yahu nedir bu adıl? Zamirmiş. Allahtan uydurukçayı Türkçe'ye çeviren bir sözlük var da, oradan bakıp buluyoruz. Ön ad: Sıfat demekmiş. Belirteç: Zarf Tümce'yi sağdan soldan duymuşluğumuz var ama tümleç'i hiç duymamışım.. Akranlarımın söylediğine göre bizim zamanımızda da tümleç denirmiş. Peki edat neymiş: İlgeç İşin uydurukça kısmına takılıp kalmış değilim. Edat, zamir, zarf, cümle, sıfat denilse de o kitaplarla, bu müfredatla gramer öğrenilmez. Ezberlenir.. O da bir işe yaramaz. Sonraki sınıfta bir daha ezberlenir, yine unutulur. Uydurukça Yeni Türkiye'nin sırtında Kürt meselesi iriliğinde bir kambur. Düze çıktıktan sonra seferberlik ilan edip bu dertten de kurtulmak lazım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.