Kılıçdaroğlu: Suçlu medya

A -
A +

"Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit göremezsiniz" sözleriyle hepimizi şaşırtan CHP'li Birgül Ayman Güler, bilimsel konuştuğunu iddia edip kendisini eleştirenlerden özür istedi. Bence Sayın Güler artık sussa iyi olur. Susturulmasın ama kendi özgür iradesiyle sussun. Çünkü konuştukça batıyor. Ulusçulukla ırkçılığın aynı noktada buluştuğunun farkında değil. Parti içi dengeleri gözetmek adına Kemal Bey'in bu olup bitene seyirci kalması CHP'ye zarar veriyor. Bu haldeki bir siyasi partinin iktidar alternatifi olması mümkün değildir. Sayın Kılıçdaroğlu'nun meseleye "Basın abartıyor" diye bakarak geçiştirmeye çalışması herkesi umutsuzluğa düşürüyor. Yeni bir anayasanın yapılmaya çalışıldığı, cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimin kapıda olduğu ve devletin en acil sorun olan terör sorununu çözmeye çalıştığı bir dönemde ana muhalefet partisi yamalı bohça görünümünde. Ulusalcılarla sosyal demokratlar CHP'de karşı karşıya gelmiş durumda. Eski tüfekler Kemal Bey'i zorluyor. Çağdaş sosyal demokrasiyi hedeflediğini söyleyen Kılıçdaroğlu Sayın Güler'le bir arada nasıl yürüyecek? Kılıçdaroğlu istese de istemese de; hem kendisi hem de CHP yol ayrımına gelmiştir. Kemal Bey'e yakışan, net bir duruş sergileyip tavrını ortaya koymak, gitmek isteyenlere yol vermektir. Kılıçdaroğlu medya mensuplarına hakaret edeceğine partisini yönetmeye çalışsın. Hüseyin Aygün'ü, Birgül Ayman Güler'i uyaracağına Kemal Bey basını uyardı. Biz basın mensupları sağlıklı düşünemiyormuşuz, sağlıklı düşünemediğimiz için CHP'li vekillerin sözlerini yanlış anlamaya ve yorumlamaya müsaitmişiz. Kılıçdaroğlu, Sayın Güler'e "Senin konuşmanda bir yanlışlık yok ama daha dikkatli ve özenli konuş. Zaten senin konuşmanı çarpıtmaya hazır bir medya var" dedi. Kılıçdaroğlu bence Sayın Güler'e arka çıktı. Güler'i aklamaya çalıştı, suçu medyaya yükledi. Kürtleri kemale ermemiş ilkel bir etnik grup olarak mütalaa eden bir yaklaşımı Kemal Beyin koruması şaşırtıcı. Kılıçdaroğlu, denge politikası uğruna, azalan kredisini tüketmeye devam ediyor... >> İmralı süreci Dün rahmetli ağabeyimiz büyük Alperen Muhsin Yazıcıoğlu'nun Partisi BBP'nin 20'nci kuruluş yıl dönümü etkinliğine katıldık. Genel Başkan Destici, makul-sağduyulu ve aklı başında bir insandır. Milletin ve ülkenin çıkarına olduğuna inandığı girişimlere destek verir. Dün yaptığı konuşmayı dinledim. İmralı süreci ile ilgili çok sert mesajlar verdi. Bu sürece ilişkin hükümete ağır suçlamalar yöneltti. Daha sonra da Sayın Bahçeli'nin grup konuşmasını dinledim. O da zehir zemberek şeyler söyledi. Bu süreci yöneten devlet ve hükümet yetkililerine Allah yardım etsin. İşleri zor. Halkı ve sokağı bu sürece hazırlamak lazım. Yoksa sarf edilen sözlerle sokağı tahrik etmek çok kolay. Kardeşimiz Sayın Mustafa Destici dahil bu sürece karşı çıkanlar, bu ülkenin bu beladan kurtulması için çözüm önerilerini ortaya koymak durumundalar. Bu iş sadece eleştirmekle olmaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.