Yeni anayasa tamam gibi

A -
A +

Bugün, hâlâ 12 Eylül darbesini gerçekleştirenler tarafından hazırlanan bir anayasa ile yönetilmek zül geliyor insana. 12 Eylül darbecilerinin mahkeme önüne çıkarılıp hesap sorulmaya başlandığı gün bu anayasanın ömrü fiili olarak sona erdi. Kimse kusura bakmasın ama o günden sonra bu anayasa artık 'yok' hükmünde. Hatırlayın 2011 seçiminde siyasi parti liderlerinin meydanlarda sarf ettikleri sözleri. Hepsi yeni bir anayasa sözü vermişti. Nihayet seçimlerden sonra yeni anayasa için uzlaşma komisyonu kuruldu. Üniversiteler, STK'lar, basın, ilgili odalar ve kuruşlar, toplumun her kesimi bu sürece çeşitli biçimlerde destek verdi. Binlerce sayfadan oluşan öneriler değerlendirildi. Ayrıca zaten TBMM arşivlerinde onlarca anayasa taslağı vardı. Komisyon yazım safhasına geçince iş yavaşlamaya başladı. 12 Eylül darbesinin üzerinden tam 32 yıl geçti. 32 yıldır "yeni bir Anayasa nasıl olmalıdır" konusunda yazılmadık rapor, hazırlanmadık taslak, söylenmedik söz kalmadı. Bu nedenle aslında uzlaşma komisyonu yeni anayasa hazırlığını bir yıl içinde çok rahat bitirebilirdi. Siyasi partiler ve liderleri yeni Anayasa konusunda samimi olsalardı bu çalışma için bir yıl yeterli bir süre idi. Ama bir yıl geçti ve çalışma bitmedi. Meclis Başkanı bu süreyi Mart 2013'e kadar uzattı. Peki 2013'e kadar bu meclis uzlaşma komisyonu vasıtası ile yeni bir anayasa yapabilir mi? Ben bunu çok mümkün görmüyorum. Şu anda uzlaşma komisyonu çalışmalarına katılan siyasi partiler, kamuoyu baskısı ile bu çalışmalara katılıyorlar. Kamuoyunun tepkisinden korktukları için masadan kalkan taraf olmak istemiyorlar. Ama masada kalarak bir şey de yapmıyorlar. Mümkün olduğu kadar süreci uzatmaya çalışıyorlar. Hatta bazıları utanmadan sıkılmadan "Neden acele ediyoruz. Aceleye getirmeyelim" gibi gayri samimi ifadeler kullanıyorlar. 32 yılı acele etmeden geçirdik. Tartışmadığımız, konuşmadığımız hangi başlık, hangi madde kaldı? Daha fazla savsaklamanın, zaman kaybettirmenin ne faydası var? İktidar partisi daha önceki yıllarda bilim kuruluna bir anayasa taslağı hazırlatıp kamuoyunda tartışmaya açtı. Bu nedenle iktidar partisinin yeni anayasa konusunda ne düşündüğünü az çok biliyoruz. Ama mesela ana muhalefet partisinin gerçekten yeni bir anayasayı samimi olarak isteyip istemediği konusunda endişelerimiz var. MHP ile BDP'yi anlamak mümkün. Ama ana muhalefet partisini anlayamıyorum. İktidar partisi ile ana muhalefet partisi milletin yüzde 80'ini temsil ediyor. Bu iki siyasi partinin iş birliği olsa çok kısa sürede bu iş biter. Başbakanın ısrarlı çağrılarına rağmen ana muhalefet partisi yan çiziyor. İktidar partisi bunu fark etmiş durumda. Ne yaparlarsa yapsınlar CHP ile demokratik sivil bir anayasa konusunda uzlaşamayacaklarına inanıyorlar. Diğer yandan cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce başkanlık veya yarı başkanlık sistemini getirmeyi düşünen iktidar partisi daha fazla vakit kaybetmeyi düşünmüyor. AK Parti daha önce yaptığı çalışmayı geliştirecek, o çalışmayı başkanlık sistemine göre rezive edecek. Uzlaşma komisyonunda üzerinde uzlaşılan başlıklardan da istifade edilecek. AK Parti yaptığı çalışmayı bahara doğru meclis gündemine taşıyacak. Taslak referandum sınırında destek bulursa AK Parti yeni anayasayı meclisten geçirecek ve sonbaharda referanduma götürecek. Peki referandum için gerekli destek bulunur mu? Bulunabilir diye düşünüyorum. Referanduma gitmesi halinde millet destek verecektir. AK Parti içinde bir sorun çıkmaması için AK sakallar, aklıselim sahipleri üzerilerine düşeni yapacaktır. Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar yeni bir anayasamız olacak inşallah.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.