Sahibi belli olmayan ülkeler

A -
A +

Ülkemiz kamuoyunda adı duyulmuş yüzlerce şirket var. Kâğıt üzerinde bunların yönetim kurulları var. Kurul kararları var. Bu kurullarda hiçbir konu tartışılmaz, müzakere edilmez, hepsi usulen toplanır usulen toplanır ne demek, göstermelik olarak bir araya gelip defteri imzalarlar. Çoğu zaman defter dolaşır. İstisnası nedir, çok ortaklı bir şirket vardır, o şirkette payları temsil edenler bir araya gelir.. Onlar arasında müzakere olabilir. Başka? Kooperatiflerde ateşli müzakereler olur.. Alttakiler müzakere eder, üsttekiler mülk sahibi gibi yer, içer veya iş yapar. Başka nedir? Kamu şirketidir, kurul üyeleri atanmıştır, onlarda vakit bol olduğu için tartışıyormuş gibi yaparlar. ... Bizim genetiğimizde meclis yoktur. Olmadığı için biz mecliste müzakerenin ne olduğunu bilmeyiz. Kabul edilmez ama orada da işler usulen tartışılır. Tartışmalarda bloklar vardır. İktidar, ana muhalefet, muhalefet.. Hepsi blok halde evet der, hayır der, eveti veya hayırı savunur. Bizde parti meclislerinde de tartışma olmaz. Ağlayıp sızlayanlar olur, derdin nedir diye soran olur. Sonra bakarız, ederiz, biraz sabret diyen birileri olur. Eskiden müzakereli toplantılar bir tek MGK'da olurdu. Onun da sebebi farklıydı. O masa etrafında toplananlardan bazıları ülkeyi şirket, kendilerini de aile hisselerinin temsilcisi gibi görürdü. Yani ana hissedarla profesyoneller arasındaki müzakere gibi olurdu, geldi geçti. Bu alelusul örnekleri şunu için verdim: Ciddi konular meclislerde müzakere edilmez. Karar başka yerde alınır, meclisler o kararları tekemmül ettirir. Aksi sağlıklı olsaydı büyük özel sektör şirketleri kendi meclislerinde, yönetim kurullarında kıran kırana müzakere eder, o müzakerelerin sonucuna göre iş yapardı. Oralarda nihai karar, işin sahibinindir. Peki bu iş ülkelerde nasıl olacak? Nasıl olmalı? Burası kraliyet olsa ülkenin sahibi belli olur. Herkes onun çevresinde kümelenir, derini, sığı, akıllıları, akılsızları, çift taraflı oynayanları, ayak sürüyenleri.. Nihai karar tek ağızdan çıkar. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti deyince sahipsiz gibi olunuyor. Sahipsiz kalınca birileri sahiplik ediyor. Aleni sahiplenmek meşru sayılmayacağı için gayrimeşru metotlarla bu iş yürütülüyor. Metotlar gayri meşru olunca isterim, istemem, rızam yoktur yerine ağır bedeller ödetilerek, dolambaçlı yollardan geçilerek bize evet veya hayır dedirtiliyor. Sahipsiz ülke yoktur. Hepsinin vakıf gibi ya mütevelli heyeti var ya da sembolik bir sahibi.. Sahibi olan mütevelli heyeti olan ülkeler söz sahibi olan ülkeler.. Öbürleri de onun yanına, bunun yanına verilmiş evlatlık gibi. Biz bu kadar on yıldan sonra sahibi belli olan ülkeler sınıfına terfi edeceğiz. Kayyum idaresi çekildikten sonra ülkenin sembolik sahibi kim olacak? Veya mütevelli heyet üyeleri neye göre tespit edilecek, kim edecek?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.