Başbakanın tavrı net

A -
A +

Üç Avrupa ülkesini kapsayan seyahatinden dönerken uçakta bizlere yaptığı açıklamaların detaylarını iyi incelediğinizde Başbakan Erdoğan'ın yeni Anayasa süreci, İmralı süreci ve Suriye'deki gelişmeler konusunda zihninin çok berrak olduğunu görebilirsiniz. İmralı'daki Öcalan'a gidecek heyette yer alacak BDP'lilerin tespitinde gösterilen hassasiyette Başbakan haklı. Yakınları Öcalan'ın talep etmesi halinde zaten görüşebiliyorlar. Ama onun dışındaki seyahat taleplerinin karşılanıp karşılanmaması hukuken Adalet Bakanlığı'nın inisiyatifinde. Hükümetin bu inisiyatifi kullanırken tercihini barıştan yana olan, duyarlı ve sorumluluk duygusu ile hareket eden BDP'lilerden yana kullanmasından daha doğal ne olabilir ki? Başbakan, 'hem Kürt kökenli hem de diğer vatandaşlarımızı tahrik eden davranış ve açıklamalarda bulunan' BDP'lilerin İmralı sürecinde yer almaması gerektiğine inanıyor. Terör örgütünün silah bırakmasında etkin olacak güç BDP'de değil İmralı'da. İmralı, BDP'nin sürecin içinde olmasını ve kendi mesajlarını Kandil'e, Avrupa'ya ve KCK'ya aktarmasını istiyor. İmralı da yanına gelecek BDP'lilerin, şahinlerden seçilmesine karşıdır mutlaka. MİT yetkilileri, İmralı'ya gidecek isimlerin listesini Öcalan'dan isteseler, Öcalan da bu süreci sabote eden isimleri yazmaz o listeye. Açıklamalarından anladığımız kadarıyla Başbakan, MİT Müsteşarı ve Adalet Bakanı ile görüşüp bu hafta sonu veya gelecek hafta başı İmralı'ya gidecek heyeti belirleyecek. Diğer yandan 4'üncü yargı paketi konusunda bugün-yarın Sayın Başbakan brife edilecek sonra Meclis takvimi belirlenecek. Herhalde 4'üncü paket Şubat ayı içinde Meclis'te görüşülmeye başlanır. Yeni anayasa konusunda referandum rakamını yakalamaları halinde kendi yeni anayasa önerilerini Meclis gündemine Mart'tan sonra getireceklerini ifade eden Sayın Başbakan; "Referandum noktasında anlaşabilirsek onlarla da (BDP'ler) )müşterek adım atabiliriz" dedi. Bu son derece doğal bir şey ama MHP bunu sonuna kadar kullanacaktır. Suriye'de muhaliflerin önemli mesafe aldığını, muhaliflere yeni yardımlar yapıldığını belirten Başbakan "Hava hakimiyeti noktasında rejim zayıfladı" dedi. Muhaliflerin Esad'a gizli destek veren PYD'yi sıkıştırdıklarını belirtti. Esad'ın gidici olduğunu ısrarla vurguladı. Kuzey Irak yerel yönetimi ilişkilerimizi geliştirmeye kararlı görünüyor, Başbakan. Irak Anayasasına göre Kuzey Irak Yerel Yönetimi bölgesinde çıkan petrolden yüzde 18 pay alıyor. Türkiye bu payı ithal ettiğinde Irak Anayasası çiğnenmiş olmuyor. Ama hem Irak merkezî yönetimi hem de Amerikalılar buna karşı çıkıyor. K. Irak petrolünün yüzde 18'de tasarruf yetkisi olan yönetim bu yetkisini istediği ülke ile kullanır. Sayın Başbakan "Biz K. Irak yönetimine benzin-mazot verip bunun karşılığında petrol vs. alımı yapıyoruz" diyor. Maliki istediği kadar zıplasın, K. Irak'ın batıya açılan tek kapısı Türkiye. Türkiye ile kader birliği var. Hem coğrafi, hem sosyal ve kültürel bağlar hem de ekonominin mantığı bu ilişkiyi zorunlu kılıyor. Buna güç kullanarak, posta koyarak, İran'ı arkasına alıp saçma sapan demeçler vererek kimse engel olamaz. Buna ABD de dahildir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.