Suriye işi neden bu kadar uzadı?

A -
A +

Suriye işi neden bu kadar uzadı, fikri olan var mı? Sıradan vatandaş olarak bakıyorum, istenilse bu iş 24 saatte çözülür. Çözülür deyince ne anlamamız lazım: İşte başta diktatör var, halkına zulmediyor, istiyoruz ki, istiyorlar ki o gitsin.. Bize problem olarak anlatılan Esat.. Bize çözüm olarak anlatılan onun gitmesi.. Zahirde herkes gitmesini istiyor ama kimse birşey yapmıyor. Veya ne yapıyorsa el altından yapıyor. Bu işin bir çomak sokanı var, hatta tehdit edeni var.. Bu kim olabilir? Hür dünya orada insanları zulümden kurtarmak için yola çıktı, zulümden kurtaracak insan kalmadı. Her taraf yakıldı, yıkıldı. Yarın rejim değişse ayağa kalkması on yıl sürer. İngiltere hiçbir külfete girmeden Amerika ve Rusya'ya rağmen o bölgeye nasıl bu derece müdahil olabiliyor? Nasıl hepsinin elini kolunu bağlayabiliyor. O küçücük ülkeyi pimi çekilmiş el bombası haline nasıl getirebiliyor -veya getirmiş-? İşin daha garibi bu işler kamuoyunda konuşulurken İngiltere'den hiç söz eden yok..Varsa yoksa Amerika, İsrail, İran, biraz Rusya, merkezi Irak vs. Adamlar sanki dünyanın derin devleti. Her işi sessiz sedasız ve ortalıkta görünmeden yapıyorlar. Bugün bölgeye üniformaları ile gitseler zulüm gören halk önce onların boynuna sarılır.. Önce onları kurtarıcı olarak görür. Dengeleri bilmiyorum. Ama bu tedirginlik içinde, sıradan vatandaş aklımla Suriye'deki muhalif grupların önemli bir kısmının İngiltere'nin kontrolünde olduğunu düşünüyorum. Yumuşak karınlarını bulamadığınız müddetçe bu işi diledikleri kadar uzatır, arzu ettikleri tarafa kaydırırlar. Bİzim kamuoyunu bizimkilere rağmen ayağa kaldırabilirler. Ergenekon operasyonundan sonra bağlantı kanallarının önemli bir kısmı tahrip edildi ama altyapı ve işletim sistemi hâlâ onlardan yadigar olduğu için çomak sokma fırsatları her zaman var. Türkiye'nin bilimsel yayın haritası Ekrem Buğra Hoca (Ekinci) bir not göndermiş: "TÜBİTAK güzel bir araştırma yapmış. 1981-2006 seneleri arasında uluslararası indeks kuruluşları tarafından taranan dergilerde yayınlanan makalelerin istatistiğini çıkarmışlar. Hukuk sahasındaki makale sayısı 23. (% 0.012) Sene başına 1 yayın bile düşmüyor. Yayınların 6'sı Ankara Barosuna ait. 5 yayın Ankara Üniversitesine ait. Eğitim sahasındaki makale sayısı 265. (%0.14) Ekonomi ve İşletme sahasındaki makale sayısı 1033. (%0.58) Bunlar en az yayın yapılan üç saha. Bu üçü toplam yayınlanan makale sayısının %0.73'ini teşkil ediyor. Toplam yayınlanan makale sayısı 179170. Eh artık Türkiye'nin nelerde geri olabileceği ortaya çıkıyor. Detayını ve diğer ülkeleri görmek isteyenler için web adresi: http://www.ulakbim.gov.tr/cabim/yayin/tbyg_1981-2006/kitap.pdf

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.