Annelerin gücü

A -
A +

Başbakan Erdoğan'ın Mardin konuşmasında herkesime mesajlar var. Akan kanın durması, Türkiye'nin hem ekonomide-hem de demokraside medeni dünyayı yakalaması için Başbakan herkese sorumluluk düştüğünü söylüyor. Bu hedefin önündeki en büyük engeli terör olarak görüyor. Haklı, gerçekten terörün bizden aldıklarının faturası çok yüksek. Gençlerimizin kanı akıyor. En büyük bedel bu. Diğer yandan terörün ekonomik açıdan bize kaybettirdiklerinin bilançosu çok yüksek. Bölgede işsizliğin, yoksulluğun en önemli sebebi terör. Hangi teşviki verirseniz verin, hangi kolaylığı sağlarsanız sağlayın o coğrafyada silahlar susmadığı sürece kimse gidip orada yatırım yapmaz. Özel sektörün gitmediği-yatırım yapmadığı yerde refah olmaz. Devlet eliyle yapılan yatırımlarla işsizliği, yoksulluğu kalıcı olarak çözmek mümkün değildir. Ayrıca akan kan durmadan şiddet ikliminde Kürt sorununu kökten çözmek de mümkün değildir. Çanakkale'de yedi düvele karşı birlikte çarpışıp bugün aynı şehitlikte yan yana yatan, aynı kaderi Sarıkamış'ta, İstiklal Harbinde ve daha yakını Kıbrıs'ta paylaşan Türklerin ve Kürtlerin bu coğrafyada kardeşçe, kol kola, yan yana ve eşit statüde bir arada yaşamalarının önünde hiçbir engel yok. Bu ülkede sorunu olan kim varsa eline silah alıp dağa çıksaydı burası nasıl bir yer olurdu? Muhafazakarların sorunları vardı, Alevilerin sorunları var. Gayrimüslimlerin sorunları var. Ama bunların hepsi legal yollarla dile getiriliyor ve adım adım çözülüyor. Başbakan Erdoğan ve partisi gerçekten büyük bir risk alarak silahların susması için cesur adımlar atıyorlar. Haklı olarak hepimizden de destek istiyorlar. Maalesef bazı siyasi partiler bu işi iç siyasete alet etmekten ve iç siyasette kullanmaktan kaçınmıyorlar. Yanlış yapıyorlar, bu ülkeye yazık ediyorlar. Birkaç gün önce Sayın Emine Erdoğan, Mardin'de de Başbakan Erdoğan annelerden bu konuda destek istedi. Hakikaten dünyanın en etkili gücü annelerdir. Annenin ısrarına en katı kalpler bile dayanamaz. "Annelerden bir adım bekliyoruz. Teröre cesaretle karşı çıkın" diyen Başbakan annelerin gücünün farkında. Kendisinin ve partisinin samimi ve cesur adımlar attığına inanan Başbakan aynı samimiyeti BDP'den, bölge halkından ve özellikle de annelerden bekliyor. Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan tüm anneler gücünüzün farkına varın ve Başbakanın çağrısını karşılıksız bırakmayın. Silahların yerine fikirlerin konuştuğu bir ortam herkesin çabası ile tesis edilebilir. Hiçbir evlat annesinin samimi ve içten isteklerine sırtını dönmez. Bu süreçte anneler çok etkili olabilirler. Anneler bu işin düzeltilmesi için Başbakanın söylediği gibi elleriyle-dilleriyle ve en son gönülleriyle sürece destek olmalıdır. Tüm bölge halkı imkanı olanlar eliyle, o imkanı olmayanlar dili ile onu da bulamayanlar dualarıyla bu sürece katkı vermelidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.