Tarihçileri bölen boy ve pabuç numarası
Genelkurmay, hazırladığı Atatürk sitesine Mustafa Kemal'in boyunu, kilosunu, ayakkabı numarasını koydu. Site, yeni notla beraber haber oldu. Atatürk'ün boyu, 1.68 değilmiş, 1.74 müş. Ayakkabı numarası 42 imiş. İlber Hoca, biz 1.68 biliyorduk, dedi. Tiyatrocu abi, Genelkurmay doğru olanı yaptı, dedi. Murat Bardakçı ise, belgesini de açıklayın, dedi; sicil özetinde ayakkabı numarası olmaz, orijinal belgeyi görelim. Tartışmalarda tarihçiler ikiye bölündü, diye verildi. Bu haberin ve haberle ilgili tartışmaların benim açımdan ilgi çekici tarafı işin doğrusunun ne olduğu değil. 1.68 ile 1.74 arasındaki 6 cm'lik fark, Atatürk'ü büyültmez de küçültmez de. Fakat eğer Bardakçı'nın konuyla ilgili şüpheleri doğru ise evrakın orijinali ortaya çıktıktan sonra işin aslı anlaşılırsa, bilindiği gibi 1.68 ise, Genelkurmayı küçültür. Neden? Hiç gereği yokken böyle bir işe soyunup yanlış bilgi verdiği için. Eğer bu işi bilerek ve yeni yaptılarsa yani boyu tashih ettilerse daha kötü. Olağanüstü dönemlerde evraklara gözatan işgüzar bir paşa, "yahu bunu biraz arttırın, hiç olmazsa "1.74 yapın" dediyse..yeni yayınlanan bu bilgiler eski paşanın düzelttirdiği notlarsa bir nebze mazur görülebilir. Düzeltme işi varsa ve yeni yapılmışsa bu her açıklamaya şüphe ile bakma sebebidir. Hem Genelkurmay'ın bu işlerle ne ilgisi var..Arşiviniz varsa açın, tarihçiler baksın, incelesin, araştırsın, karşılaştırsın, doğrulatsın, yayınlasın. Bu kadar işin arasında bu işlere nasıl vakit buluyorsunuz. >> Artık o askerlere de silah veriliyor Böyle ilgi çekici bir başlığın altı hemen okunur. Ben de okudum. Eskiden gayrimüslim vatandaşlarımıza askerde silah verilmiyormuş. Bir milletvekilinin soru önergesi üzerine bakanın verdiği cevaptan öğrendik ki, bu uygulama kaldırılmış. "Her aşamada bütün vatandaşlarımıza eşit muamelede bulunulmakta hiç kimseye ayrıcalık ve farklı muamele yapılmamaktadır" Acaba kim hangi akılla böyle bir uygulama başlatmış. Olmuşken ilk yazılı emri vereni de verdiği emri de kamuoyu ile paylaşın da insanlar üzerinde biraz düşünsün. Geçmişteki uygulamanın gerekçesini öğrenelim. Hani biz demokratik, laik, sosyal hukuk devletiyiz ya..