Terör hepimizin sorunu

A -
A +

Terörle mücadele ve demokratik standartların yükseltilmesi bir devlet projesi. Kürt sorunu, Alevi sorunu, Romanların sorunu, muhafazakârların sorunları ve azınlıkların sorunları demokratikleşme adımları ile bir bir çözülüyor. Yapılan reformlarla bu alanda kayda değer bir mesafe alındı. Belki problemlerin tamamı çözülmedi ama ciddi merhaleler kaydedildi. Mesela Kürt sorunu ile ilgili belki 30-40 başlıkta reformlar yapıldı. Kalan, çözülmesi gereken başlık sayısı 3-5'e düştü. Terör sorunu çözülse de çözülmese de, Türkiye bir demokrasi sorunu olarak gördüğü Kürt sorununu çözmeye ve sonlandırmaya devam edecektir. Devlet aklı kanın aktığı, şehit cenazelerinin geldiği, sokakların savaş alanına dönüştürüldüğü ortam ve zamanlarda bile Kürt sorununun çözümüne ilişkin reformları yapmaya devam etti. İmralı süreci başarısızlıkla sonuçlansa da bu reform süreci devam edecektir. Kürt sorununun çözümünde alınan mesafeyi, elde edilen ilerlemeleri Türkiye'nin son 10 yıllık demokratikleşme hamlesine borçluyuz. Eğer birilerinin saçmaladığı gibi Kürt sorunu PKK'nın baskısı ile çözülecek olsa idi, terörün en yoğun olduğu ve PKK'nın başarıya ulaştığı 90'lı yıllarda çözülürdü. Bu sorunla ilgili katedilen mesafeyi PKK'ya veya BDP'ye değil, Türkiye'nin son 10 yıllık değişim ve dönüşüm sürecine borçluyuz. PKK silah bıraksa da, bırakmasa da bu iyileşme devam edecektir. Şu anda İmralı ile ilgili devlet kurumlarının yürüttüğü süreç doğru algılanmalıdır. Hükümetin bilgisi dahilinde terörle mücadelede görevli devlet bürokrasisi; hem İmralı ile hem de Kandil ile PKK'nın silah bırakması konusunu görüşüyor. Bazılarının iddia ettiği gibi hükümet veya devlet Öcalan'la Kürt sorununu görüşmüyor. Görüşülen başlıklar; PKK'nın terör eylemlerini durdurması, sınır dışına çekilmesi ve silah bırakması. Bu amaçla Erbil'de, İmralı'da görüşmeler yapılıyor. Bu görüşmeleri bürokrasi ve Öcalan'ın ismini verdiği BDP'liler gerçekleştiriyor. Hükümet de bu süreci yönetmeye; toplumu bu sürece hazırlamaya ve atılacak adımların altyapısını hazırlamaya çalışıyor. Teröristlere silah bıraktırmak isteyen bir aklın, teröristlerin başı ile görüşmesinden ve onu bu sürece dahil etmesinden daha doğal ne olabilir? Bu sürecin başarıya ulaşması bu ülkede yaşayan herkesin lehinedir. Bu sorumluluğu tek başına Başbakan'ın sırtına bırakmak vicdansızlıktır. Bu siyaset üstü meseleyi, iç siyaset malzemesi yapanları tarih affetmez. Karşı kaleye gol atmak ve üç puan fazla oy almak için bu meseleyi kullanmak ahlaksızlıktır. Bu sorun tek başına Başbakan'ın ve AK Parti'nin sorunu değildir. Hepimizin sorunudur ve hepimizin çözümle ilgili sorumlulukları vardır. Bu sorun çözülmez ise bundan en az AK Parti ve BDP kadar, CHP ve MHP de sorumludur. Eğer İmralı süreci başarıya ulaşırsa, Türkiye demokratik bir anayasa yapabilirse bundan sadece Başbakan Erdoğan değil hepimiz kazançlı çıkarız. Demokratik açılım; İmralı süreci, barış arayışı gibi konular sadece Sayın Erdoğan'ın sorunu mu? Barışı arayan tek başına Başbakan mı? Eğer gerçekten öyleyse bu bencillik değil mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.