Etek boyu ölçüp zabıt tutan asker

A -
A +

Bu haber doğru olabilir mi? Yoksa birileri bize şaka mı yapıyor.. Olur ya.. Bugünlerde çok bunaldınız, alın size eğlenceli bir haber, demiş olabilirler. Askeriyede sivil memur olarak çalışan mağdur anlatıyor: "Bir akşam kapı çaldı, tabur komutanımızla bir üsteğmen evime geldi. Eşim komşuya gitmişti. İlk sözleri; -Bizim geleceğimizi anladın, eşini komşuya gönderdin, oldu. Evin sağına soluna baktılar. Duvardaki levhayı görünce rapor tuttular. Sonra üsteğmen yatak odamıza girmek istedi. Etmeyin, eylemeyin dediysem de dinlemediler. Üsteğmen dolabı açıp eşimin eteklerinden iki tane çıkardı. Boyunu ölçtü. Sonra irticai kıyafet görüldü, notu tutup çıktılar." Bu zihniyet dönemle açıklanabilecek gibi değil. İşte efendim 28 Şubat süreciydi de.. ile başlayarak ne gerekçe bulunursa bulunsun, o akşam o eve giden iki kişinin ki biri binbaşı, öbürü üsteğmen ruh halini yetişme biçimini, çalışma ortamını açıklamaya yetmez. Savcılığa suç duyurusunda bulunuldu, demek yetmez. Mesela Genelkurmay Başkanı bu haberi okumuş mudur? İnsan empati kurarak şöyle bir hamle bekliyor: O iki kişiyi buldurup çağırmasını.. Sonra sakin bir şekilde o günleri anlattırmasını.. Sonra soru sormasını.. Derdiniz neydi, siz hasta mısınız, o gün yaptıklarınız için bugün utanıyor musunuz, o eve gittiğinizde ayık mıydınız? Etek boyu ölçmenin mesleğinizle ilgisi ne, sivil memurun eşinin etek boyundan size ne? Acaba bu durumu nasıl açıklarlar? Bu zihniyetten asker olur mu.. Olursa hayır gelir mi.. .... Eğer bu haber, maksatlı yapılmış yalan haber ise, bunu düzeltmek de Genelkurmay'a düşer. Üç beş günde bir o asılızdır, bu asılsızdır açıklaması yapıyorlar. Bunu da araştırıp açıklasınlar. Önce sivil memuru dinlesinler, sonra ilgili kişileri bulsunlar. Evet elimize mezurayı aldık ölçtük demeseler de satır aralarından bu işi yapıp yapmadıkları anlaşılır. O gün yaptıklarımızdan utanıyoruz, demeleri benim açımdan cezalandırılmalarından daha önemli. Utanmıyoruz, bu bizim işimizdi demeleri utanmalarından daha önemli. Kamuoyu duysun yeter. Haber doğruysa gerekçesini onların ağzından öğrensin. Yalansa bunların akıl sağlığı abartıldığı kadar bozulmamış, deyip şükretsin. Benim ilk ağızda aklıma gelen çözüm yolu bu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.