Esad'ın heykelleri devrilmeye başladı...

Yaklaşık üç buçuk sene evvel, Hama şehrinin yanından otobüsle geçerken; Hafız Esad'ın devasa heykelini gördüğümde, derin bir iç geçirmiştim... O Hama ki, otuz sene evvel taş taş üstünde kalamayacak şekilde tahrip edilmiş, tam kırk bin kişiye mezar olmuştu! 1982 yılındaki o korkunç katliamı hatırlamak ve orada o katliamın failinin heykelini görmek, beni tarifsiz bir üzüntüye gark etmişti. Gidenler bilir, Suriye'de neredeyse her meydanda, Hafız Esad'ın heykelleri vardır. Heykellerin dışında, hemen her sokak ve köşede baba-oğul Esad'ların posterleri veya onların ağzından, anlamlı -anlamsız klişe lafların yazılı olduğu tabela ve pankartlar vardır. Yani Suriyeliler ne zaman nerede kafasını kaldırsa, kendilerine kan kusturan diktatörlerin ya tuhaf büstlerini, yahut da rejimin sıkı yumruğunu hatırlatan laflarını görür. Suriye'de hayat böylesine kasvetli ve ürkütücüdür... İşte Suriye halkı da, iki seneden beri böylesine zalim bir rejimi devirmek için kanını ve canını feda ediyor. Acımasız rejim ne zaman devrilir? Bu soruya verilen cevaplar çok çeşitli. Kimi yakın, kimi uzak vade biçiyor. Lakin geleceği ancak Allahu Teala bilir. Temennimiz ve ümidimiz, şimdiye kadar yetmiş binden fazla insanın kanına giren bu katiller sürüsünün, tez zamanda devrilip gitmesidir. Bunun emareleri de her geçen gün daha iyi görülüyor... Suriye muhaliflerinin mücadelesi giderek daha güçleniyor. Son zamanlarda hava hedeflerine karşı kullanılan silahlar elde ettikleri müşahede ediliyor. Bu durum mücadeleyi yeni bir safhaya sokacaktır. Zira şimdiye kadar, en fazla zayiat hava saldırılarından geliyordu. Demektir ki, Esad'ın ordusu en azından eskisi kadar kolayca hava saldırıları yapamayacak. Muhalif güçler helikopterleri düşürmeye başladılar. Bu arada kritik askeri cephanelikleri ve üsleri ele geçiren Hür Suriye Ordusu güçleri, alan hâkimiyetini epeyce genişletmiş durumda. Bu çerçevede, çatışmaların ilk başladığı yerlerden biri olan, Kuzey'deki Rakka şehrinin ele geçirilmesi, önemli bir kilometre taşıdır. Ülkenin ikinci büyük kenti olan Halep'e 160 km. mesafede olan ve 200 bin kişinin yaşadığı şehrin valisi ve iki yüzden fazla Suriye askeri esir alınmış. Ama en çarpıcı gelişme, Rakka şehir meydanındaki Hafız Esad heykelinin, muhaliflerce devrilerek ateşe verilmesi oldu. Darısı diğer şehirlerin başına... Gelen haberlere göre, Halep şehrinin de yakın gelecekte tamamen muhaliflerin eline geçebileceği yönünde. Evet, Esad'ın heykellerinin de, menhus ve menfur rejiminin de yıkılması lazım. Aksi halde, Suriye halkının insanca yaşaması mümkün değildir. Suriye Muhalefetinin Başkanı olan Muaz El Hatip, dünyaya bunu duyurmaya çalışıyor. Türkiye'de bazı gazetecilere yaptığı açıklamalar son derece dikkat çekici. Özetle diyor ki: "Lütfen sakallarımıza değil, Suriye'de akan kana bakın. Çocukların kanı akıyor. .." El Hatip, medyada bazılarının ısrarla köpürttüğü "Suriye'deki sakallı savaşçılar ..." konusunun abartıldığını; iddiaların aksine dışarıdan gelen savaşçıların sayısının çok az ve rejime karşı mücadele veren unsurların yüzde doksanının, Suriye vatandaşı olduğunu anlatmaya gayret ediyor. Bakalım sesini ne kadar duyurabilecek...