Çanakkale'yi kim geçememiş abi?

A -
A +


Çanakkale geçilmezi hepimiz biliyoruz.
O harpteki efsaneleri de duymuşluğumuz var.
Eskiden Çanakkale törenleri dendi mi, yazılı basında özellikle sağ basında mutlaka Seyit Onbaşı kendi ağırlığının üç katı mermiyle resmedilirdi.
Başlık hep aynı olurdu: Çanakkale geçilmez.
Böyle tarihî olaylar analiz edilirken neden soru sorulmaz. "Geçilmez"i anladık. Peki Çanakkale geçilseydi ne olurdu?
Birisi çıkıp bize anlatsın. Desin ki geçilmedi böyle oldu, maazallah geçilseydi şöyle şöyle olurdu.
Mesela geçilmedi, Osmanlı bitti.. Topraklarımızın yüzde 70'ini kaybettik. Bu topraklarda rejim değişti. Osmanlı toprakları üzerinde 45 ayrı devlet kuruldu. Geçilmeyen Çanakkale'de bu ülkenin 250.000 evladı şehid oldu. Okumuş yazmış nüfus bu harpte kırıldı. Geriye bir şey kalmadı.
Çanakkale geçilmedi bunlar oldu. Geçilseydi ne olurdu.. Bilenler bize anlatsın.
Çanakkale geçilmedi, işgal orduları hangi Boğaz'dan geçerek İstanbul'a geldi.. Sonra niye tek mermi atmadan çekip gittiler.
Ben tarihten çok anlamam. Sadece bir noktası dikkatimi çekti. Biz o tarihten sonra yeni bir devlet kurduk. Eskiyi reddettik. Ama nedense Çanakkale'yi yeni döneme dahil ettik. Çok abartılı törenlerle kutlamayı ihmal etmedik. Bu vurgu beni şüpheye sevk ediyor. Sorgusuz sualsiz Çanakkale kutlamaları kafamı karıştırıyor. İşin insani yönü, acıları, menkıbeleri, tamam.. Saygıyla, hüzünle, ahhhh ederek karşılıyorum. Ama işin bir de matematiği var. Toplaması çıkarması eşittiri var. Denklemi var. Karekökü var. İntegral hesapları var.
Hesap kitap işlerine kim bakacak?


Ağırlaştırılmış müebbet

Ergenekon davasının savcısı 64 sanık hakkında "ağırlaştırılmış müebbet" talep etti.
İsnat edilen suç: Hükümeti cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmaya teşebbüs.
Teşebbüs etmişler midir, etmemişler midir? Kararını biz vermeyeceğiz, savcı iddia edecek mahkeme karara bağlayacak.
Bu saatten sonra bu dava nedir, ne değildir, sonu nerede biter soruları ve cevapları da boş. Herkes 4 yıl içinde söyleyeceğini söyledi.
Ben son fasılda tek noktaya takıldım. Hakkında ağırlaştırılmış müebbet istenen 64 sanıktan 44'ü tutuklu.. 20'si tutuksuz yargılanıyor. Savcı, tutuksuz yargılanan 20 sanığın da tutuklanmasını talep etmiş, mahkeme reddetmiş.
Daha kararı var, temyizi var.. Nereden baksan birkaç sene.. Bizde savcıların talebi ile mahkemelerin kararı arasında uçurum oluyor. Bu işin kredibiliteye bağlanması lazım. Savcının talep ettiği ile mahkemenin kararı arasındaki fark tıpkı sürücü ehliyetlerinde olduğu gibi, savcıların 100 tam puanından düşülmesi lazım. O zaman bol keseden talep işi biter.
Mesela filan davada savcı 25 yıl istedi, hakim 7 yıl verdi.. Aradaki fark ne 18.. Gitti savcının 18 puanı.. Talep edilen 7, mahkeme 12 yıl verdi.. Gitti savcının 5 puanı.. O yıl içinde 100 puan doldu mu, savcı istirahate çekilir.
İddia ettiğinin arkasında duracaksın. Durabileceksin. Durabilmelisin. Biz en üstten talep edelim de ne çıkarsa bahtımıza olmaz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.