100 yıllık bitkisel hayat

A -
A +



Geçen gün, "Kürtlere teşekkür edeceğimiz günler yakın" demiştim. Yanlış anlayanlar oldu. Olup bitenlerin Kürt'le, Türk'le ilgisi yok.
Kürtler bu dönüşümün vesilesi veya bahanesi oldu. İş başka hesaplarla başladı, umulmayan ve öngörülemeyen bir noktaya geldi.
30 yıllık kurgulanmış husumetten sonra yeni şartları ve yeni dönemi kabullenmek duygusal olarak çok kolay değil.
Bazı insanlar haklı olarak özellikle yüreği yanan insanlar madem iş gelip buraya dayanacaktı neden 30 yılda o kadar insanın ölümüne göz yumdunuz. Neden bize başka şeyler söylediniz, yalan söylediniz diyor.
Yüreği yanmayanlar ise eski alışkanlıkla işi "vatan elden gidiyor"a getirip dayıyor.
Vatan elden gidiyor bir geçim kapısı.. Kapısı da, bir şeyin elden gitmesi için önce ele geçmesi lazım. Eğer samimi iseniz ne zaman sizin oldu da şimdi elden gidiyor? Laiklik elden gidiyorla vatan elden gidiyor arasındaki tek fark kaygılananların farklı olması.
....
Bu ülke 100 yıl bitkisel hayat yaşadı.
100 yıl, insan ömrü hesaba katıldığı zaman iki, bir başka hesaba göre üç nesle tekabül ediyor. Çook uzun bir zaman. Kim öldüüü kim kaldı gibi.
Ama devletlerin veya milletlerin tarihine baktığınız zaman kısa bir aralık gibi oluyor. 600 yıllık Osmanlı tarihindeki 100 yıllık bir dilim bugün ne ifade ediyor. Bahsederken 1500-1600 arası diyoruz. İnsan ömründeki 3-5 yıl gibi.
Türkiye 1910 yılında komaya girdi. Sultan Hamid'in tahtından indirildiği tarih milattır. Bir asırdır bitkisel hayatta yaşıyor.
Bir asır sonra bugünlerde, belki 3 yıl içinde, belki 5 yıl sonra bitkisel hayattan çıkacak. Emareler çoğaldı.
Bu bir asırda 3 nesil telef oldu. Her şey birbirine karıştı, doğrular eğriler, iyiler, kötüler..
Aşılanmış bir ağacı aşı noktasının altından budarsanız yeşeren filizler meyve vermez.. Taşrada ona başka bir isim verilir. Ama bizim bir şansımız daha oldu, o filizlerden de bazıları aşılandı. İki nesil sonra bu millet aslına dönecek..
Şartlar bizi öyle bir noktaya getirdi ki, bize sadece susmak ve hayırlı olsun, demek düşüyor. Verilebilecek en büyük zarar işgüzarlık etmek.. Her şey günlük güneşlik değil.. Sıkıntılar olabilir.. Ara nağmede krizler olabilir.. Azıcık yokluk kıtlık olabilir.. Dara düşenleri gazlayanlar olabilir.. Ama buradan geriye dönüş yok. Size düşen fazla bir şey de yok. Yeni devletin nüfuz alanı Osmanlı'nın eski toprakları olacak. Bu gönüllü birliktelik. Beraberlik için içerideki yapı değişecek ki değişiyor. Anlayış değişecek.. Gözle görülür urlar temizlenecek.. Ve mutlaka Kürtlerle kaynaşılacak. Belki yarın Kuzey Irak'takilerle kaynaşılacak. Suriye ile sınır kalkacak.
Ve belki ülkemizi terke mecbur edilen Rumlar, Ermeniler dönecek..
Bu işin görünen aktörlerine bakıp, onların kısa vadeli hesabı ya da hırsı zannetmek bizi yanlış yere götürür. Bu 100 yıllık beklenti.. Finalinin kime denk geldiğinin önemi yok.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.