Muhsin Başkanı anmak ve aramak

A -
A +

Zaman su gibi akıp geçiyor. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu Hakkın rahmetine kavuşalı tam 4 yıl olmuş. 1954 yılında Şarkışla'nın Elmalı köyünde başlayan hayat yolculuğunda çekmediği çile kalmamıştı Yazıcıoğlu'nun. 12 Eylül 1980 darbesiyle birlikte MHP davasında yargılanan binbir meşakkatle dolu ömrünün 7.5 yılını çeşitli işkencelere tabi tutulduğu Mamak zindanlarında tüketen, sayısız suikast girişimlerine maruz kalan, her an ölümle kol kola gezen Yazıcıoğlu'nun, Kahramanmaraş'ta elim bir helikopter kazasıyla hayatının son bulacağını kim bilebilirdi ki Allah'tan başka.

Rahmetli Yazıcıoğlu Allah adamıydı. Onun kişiliğini anlatmak için kelimeler kifayetsiz kalır. Her şeyden önce millî ve manevi değerlerine sahip çıkan ve yaşatan bir insandı. Siyasete de bunun için girmişti. Ölümüne kadar da hep bu çizgisini korudu. O ne de olsa Rahmetli Başbuğ Türkeş'in ocağında yetişmiş,  Seyid Ahmet Arvasi Hocadan feyiz almış, mazlum ve sakin bir liderdi. Kırıcı-dökücü değildi. Yapıcı ve yol göstericiydi. Onun kişiliğinde ve siyasi anlayışında hakaret yoktu, iftira yoktu, yalan yoktu, ikiyüzlülük yoktu. Güç karşısında eğilmeyen,  bükülmeyen dosdoğru bir insandı. O haktan, adaletten, sevgiden , hoşgörüden yanaydı. Hayatını, her şeyini milletin birliği ve beraberliği için adayan bu insan "Ben, namlusunu millete çeviren silaha selam durmam" diyerek hep dik durmuştu. Zalimlerin karşısında haksızlıklara uğradığı zamanlarda bile. Bizim burada fazla bir şey anlatmamıza gerek yok. Başbakan Erdoğan'ın, dünkü AK Parti grup toplantısında dile getirdiği şu sözler ne güzel anlattı rahmetli Yazıcıoğlu'nu:
"Türk siyasi hayatının inancıyla, dava adamlığıyla, ilkeleriyle, duruşuyla, üslubuyla, çilekeş, örnek şahsiyetlerinden biri olarak gördüğüm Muhsin kardeşimin eksikliği, hele hele şu günlerde çok daha derin şekilde hissediliyor."
***
Evet Başbakan'ın da dediği gibi şu kritik günlerde eksikliğin daha da çok hissediliyor Muhsin Başkan.  Yola çıktığın dava arkadaşların senin inancından ve ilkelerinden taviz vermeden siyaset yapmaya devam ediyorlar. Huzur içinde rahat uyu gözün arkada kalmasın. Senin peşinden giden milyonlarca sevenin ölümünün üzerindeki sır perdesinin bir an evvel aydınlanması için dua ediyorlar. Devlet bütün imkânlarıyla gerçeğe ulaşmaya çalışıyor.
Anadolu'nun yiğit evladı; bu millet seni hiç unutmayacak. Onların gönlünde sen bir dava şehidisin. Seninle şehit olan dava arkadaşlarına ve gazeteci arkadaşımız İsmail Güneş'e tekrar Allah'tan gani gani rahmet niyaz ediyorum. Dualarımız her daim sizinle. Nur içinde yatın...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.