"Onu" Orta Asya anladı ama...

Atalarımızın yaşadığı topraklarda Orhun Abideleri diyarı Moğolistan'dayız. Burası bin yıl önceki yaşam şartlarıyla günümüzün modern hayatını iç içe görebileceğimiz bir yer.

Kırgızistan gezimizi bitirip baba yurdumuz sayılan Moğolistan'a geldik. Daha önce Sayın Başbakanla 2005 yılında gelmiştik buraya. Başbakan Erdoğan Orhun Abidelerini ziyaret etmiş, ata yadigârı olan bu bölgeye karayolu, müze ve diğer tesislerin yapımı için talimatlar vermişti. 2008'de Başbakan TİKA aracılığıyla yapılan bu tesislerin açılışı için bu ülkeye gelecekti ama son anda programı değişti ve açılışları Hayati Yazıcı Bey yaptı.

Atalarımızdan kalan en büyük miras olan Orhun Anıtları şimdi korunaklı ve artık buraya ulaşmak eskisi kadar zor değil. Başkent Ulan Batur'a 400 kilometre uzaklıktaki Karakurum kenti yakınlarındaki Orhun Yazıtları bir müze inşa edilerek kapalı alanda koruma altına alınmış. TİKA 2004 yılında Moğolistan'a ofis açmış. Bugüne kadar 20 milyon dolar düzeyinde yatırım yapmış. Moğolistan Ulusal Üniversitesi bünyesinde Türkoloji bölümü kurulmuş.  Ayrıca beş Türk Okulu burada eğitim hizmeti veriyor. Türkiye'de de  bin  civarında Moğol öğrenci eğitim alıyor. Çin'e gemiyle Çin'den de Moğolistan'a trenle 45 günde mal getirip, mal götürmek hem pahalıya mal oluyor, hem de nakliye mesafesi çok uzun zaman alıyor. Yani coğrafi uzaklık ve zorlu piyasa şartları Türkiye ile Moğolistan arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişimini engelliyor. İkili ticaret hacmimiz 2011 yılında sadece 40 milyon dolar. 2.8 milyon olan nüfusuna rağmen yüzölçümü Türkiye'nin iki katı kadar olan bir ülke Moğolistan. Hayvancılık ve madencilik bu ülkenin temel sektörleri. 2.8 milyonluk nüfusun yarısı yani 1.2 milyonu Başkent Ulan Batur'da yaşıyor. Kışlar uzun, sert ve soğuk geçiyor. Yıllık ortalama ısı -1.3 derecede seyrediyor. Şu anda bile gece -9 gündüz 6 derece. Nehir ve çayların donları henüz çözülmemiş. Moğolistan'ın kuzeyinde Rusya diğer yanlarında Çin var. Ticaretin büyük bir bölümünü Çin ve Rusya ile yapıyor. Çin ve Rusya Moğolistan'ı kontrol altında tutmak adına rekabet içerisindeler. Ulan Batur Cengizhan Havaalanından şehre gelen yol çok kötü. Başbakan Erdoğan için Devlet Sarayının önünde resmî tören yapıldı. Tören son derece görkemliydi. Cengizhan'ın torunları at sırtında Başbakanı karşıladılar. Törende ilginç görüntüler vardı. Sarayın girişindeki Cengizhan heykeli muhteşemdi. Ülkenin ve şehrin her köşesinde ve her türlü faaliyetlerinde Cengizhan'ı hatırlatan izler, semboller mevcut. Ama şehir ve ülke Cengizhan'ın şanına, ihtişamına yakışmayacak kadar fakir ve geri kalmış. Ulan Batur değişmeye başlamış, ilk geldiğimden daha iyi durumda gördüm ama daha katedecekleri çok mesafe ve yapacakları çok işi var. İşleri zor, Allah yardımcıları olsun.

Siz bu satırları okurken biz Ulan Batur'a 400 kilometre mesafedeki Göktürk anıtlarını ziyaret ediyor olacağız. Başbakan Erdoğan'la birlikte Orhun Yazıtlarını bir kez daha görme fırsatı bulacağız, atalarımızın yurtlarını dolaşacağız, Rusya'ya rağmen onlardan kalmış olan kültürel değerlere dokunacağız.

Başbakan Erdoğan, köklerine sahip çıkan bir lider. Bizim ulusalcıların ve kafatasçıların iddialarının tam aksine bir yandan Kardeş Türk Cumhuriyetleriyle ilişkileri geliştiriyor diğer yandan Balkanlardan Güney Afrika'ya kadar Osmanlı'nın kültürel değerlerini ortaya çıkarıp restore ediyor ve korumaya çalışıyor. Sayın Erdoğan'ın yol haritası olan kültürel miras iyi analiz edildiğinde, onun hem köklerine hem de inancı gereği millete hizmet etmeye çalıştığı bariz bir şekilde görülür. Erdoğan'ı malum konularda suçlayanlara önerim; gelip Onun Türk Dünyasındaki rüzgârını, bu coğrafyada oluşturduğu güveni ve popülaritesini görmeleridir. Türk Dünyası, Tayyip Erdoğan'la övünüyor, küresel ölçekte onu öncü bir aktör olarak görüyor. Tanrı Dağları ve Orhun Nehrine komşu yaşayan halklar Erdoğan'ı cesur ve başarılı bir Türk olarak tanıyorlar. Bu konularda Erdoğan'ı eleştirenlerin ismini bu coğrafyada kimse bilmiyor. Laf değil icraat milliyetçiliği sonuç veriyor.