Terör yine sahnede!..

2003 yılından beri her gün bombalarla sarsılan Irak'ta, sadece önceki gün gerçekleşen intihar saldırılarının bilançosu şöyle: 42 ölü, en az 250 yaralı! Bu saldırıların dışında, ülke genelinde aynı gün yaşanan bireysel veya toplu çatışmalardan dolayı, kaç kişinin hayatını kaybettiğini bilmemiz mümkün değil. Ama genel hatlarıyla şunu biliyoruz: Irak'ta ABD ve İngiltere işgalinin başladığı 2003 Mart'ından bu tarafa, savaş esnasında ve sonrasındaki iç çatışma ve terör saldırılarında, şimdiye kadar ölen insan sayısı, en az bir buçuk milyon... Bazı kaynaklar, bunu yaklaşık iki milyon olarak ifade ediyor. 

Irak işgali, 2001'in Eylül ayında, ABD'de gerçekleşen büyük terör saldırıları sonucunda başlayan sürecin bir sonucu... 11 Eylül saldırılarından hemen sonra başlayan Afganistan işgali de devam ediyor ve orada, bugüne kadar kaç insanın hayatını kaybettiği dahi, tam olarak bilinmiyor! Amerika, 11 Eylül'den sonra, "Teröre karşı önleyici darbe-Preemptive strike against uncertain threatens" doktrinini uygulamaya koydu ve bunun için küresel ölçekte, bir topyekûn mücadele başlattı. Ülke içinde de, çok sıkı istihbarat ve güvenlik tedbirleri uyguladı. Öyle ki, bazı düzenlemeler olağanüstü hal çağrışımı yaptırdı. Aynı şekilde başta İngiltere olmak üzere, Avrupa ülkelerinde de teröre karşı çok sıkı ve sert tedbirler hayata geçirildi. 

Yaklaşık 12 yıl boyunca, sıkı güvenlik tedbirleriyle ülkesinin topraklarında terör eylemlerine geçit vermeyen ABD'nin özgüveni hayli güçlenmişti. Ancak önceki gün, Boston Maratonu'nun bitiş noktalarında patlayan bombalar, bu özgüveni sarsmışa benziyor. Dünyanın en prestijli sportif organizasyonlarından biri olan ve bu sene, yaklaşık 29 bin kişinin katıldığı maratonun sonunda dehşet yaşandı. Henüz kim veya kimler tarafından yapıldığı belli olmayan (S.Arabistan kökenli bir kişinin yakalandığı yolundaki haberler teyit edilmedi.)  saldırı neticesinde, biri sekiz yaşında çocuk olmak üzere üç kişi hayatını kaybetti, 150 kişi de yaralandı. Yaralılardan bazılarının kolu-bacağı koptu. Bu feci olayın, ABD'de ve dünyada ne gibi yeni reaksiyonlara yol açacağı konusunda, endişeli bekleyişler var. 

Başkan Obama, "Saldırıyı yapan kişi veya grupların mutlaka yakalanarak cezalandırılacağını" açıkladı. Şunu belirtelim ki, Obama'nın politik üslubu, G.W. Bush'tan çok farklı. Bush'un "Ya bizimlesiniz, ya bize karşısınız..." şeklindeki agresif söylemlerine karşılık; Obama, daha diplomatik ve iş birliğine açık bir dil kullanıyor. Bush döneminin aksine, Obama Yönetimindeki Amerika, tek başına hareket etmek; teröre karşı önleyici darbe vurma maksadıyla sürekli savaş içinde olmak gibi politikalar yerine, başka ülkelerle daha fazla iş birliği yapmak ve askerî çatışmalardan kaçınarak, olabildiğince diplomasi yollarını kullanmayı tercih ediyor. Irak'tan ABD askerlerini çeken ve Afganistan için de aynı hazırlığı yapan Obama Yönetimi, Boston'da meydana gelen son bombalı saldırı üzerine farklı bir politikaya başvurur mu acaba?

Şimdiye kadarki reaksiyonlara ve Obama'nın ilk açıklamalarına bakıldığında, son olayın bu türden bir askerî harekâta sebebiyet verme ihtimali düşük. Fakat ne yazık ki, terör yine sahnede!