Uydurma haberlere inanmayın

A -
A +

Milletin hissiyatını kaşıyacak haberler üretiyorlar, sonra gerçekmiş gibi kulaktan kulağa yayıyorlar. İkinci aşamada da uydurdukları bu haberleri sosyal paylaşım sitelerine taşıyorlar. Akabinde, "gerçek haber" gibi siyasetçilerin gündemine kadar giriyor konu. Siyasetçilerin gündemine kadar giren bu uydurma haberlerden bazıları şöyle;

"Resmî binalardan T.C.'yi kaldırıyorlar. Anayasadan Türk Milleti sözcüğünü çıkarıyorlar. Öcalan'ı serbest bırakacaklar. Başbakan 'Türk' kelimesini kullanmıyor. TBMM önündeki büyük bayrak direğini sökmüşler..."
Bu listeyi uzatmak mümkün. Çözüm sürecine karşı olanlar, terör meselesini iç siyasette malzeme olarak kullanmak isteyenler, milletin hassas olduğu konularla ilgili resmen kara propaganda yapıyorlar. Başbakan Erdoğan bu haberler için  "uydurmadır" diyor. Haksız değil. Kimsenin resmî binalardan T.C.'yi filan kaldırdığı yok. Sadece bazı yenilik ve düzenlemeler istismar edilmek isteniyor. Örneğin bir bankanın şubesinin tabelasında; yukarıda T.C. altta da  T.C. ..... Bankası yerine, yine yukarıda T.C. altta ise sadece bankanın ismi konmuş. Bu mantıksız bir düzenleme değil. İki defa T.C. yazmanın bir anlamı yok. Ama birileri bu yenilemeyi istismar edip 'Tabelalardan T.C.'yi kaldırıyorlar' diye veryansın edebiliyor. İşin tuhaf yanı o veryansın eden de işin gerçeğinin farkında ama milletin hassasiyetlerini kaşıyarak siyaset yapıyor. Başbakanın 'Türk'  kelimesini kullanmadığını iddia etmek saçma. Açın bakın konuşmalarına, defalarca kullandığını görürsünüz. Uydurma haberlere inanmayın ve itibar etmeyin.
Âkil insanlar heyetindeki 63 insana, "PKK'nın tetikçisi, para ve şöhret takipçisi, bölücü" demek Sayın Bahçeli'ye yakışmıyor. Bu insanlar PKK tetikçisi filan değil. Bunlar, akan kanın ve gözyaşının durması için kendilerine yapılan yardım çağırılarına karşı duyarlı ve cesur davranıp elini taşın altına koyan insanlar. Yazık, bu nasıl bir üsluptur? Çözüm sürecine karşı olabilirsiniz, bu sürecin ülkemize ve insanımıza zarar vereceğine samimiyetle inanıyor olabilirsiniz. Bu düşüncelerinizi herkes saygıyla karşılayacak durumda. Ama siz de bu sürecin ülkemiz ve insanımız için hayırlı sonuçlar doğuracağına inananlara, bunun için çaba sarf edenlere saygı duyun. Hakaret etmeyin, insanları suçlamayın. Medeni standartlarda eleştirmeyi öğrenin. 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çözüm sürecini destekleyenlere, "Bilmediğiniz bir konunun nesini destekliyorsunuz?" sorusunu yöneltmiş. Kemal Bey şunu gözden kaçırıyor: Eğer bir çabanın amacı gencecik fidanların kanının akmasını engellemekse ve süreç başlayalı kan akmıyorsa, gözyaşı ve kan durmuşsa gerisi teferruattır Kemal Bey. Aslında çözüm sürecinin hedefini, genel yol haritasını sen de  şakşakçı dediğin biz köşe yazarları da gayet iyi biliyoruz Çarkçı Kemal! Daha detaylı olarak öğrenmek istiyorsan, "Gel bu sorunu birlikte çözelim" diye kapını aşındıranları geri çevirmeseydin. Bu işi takip edecek komisyona üye verseydin. Bu sorunun çözülmesi konusunda samimi isen, çözüm istiyor gibi yapmıyorsan bu işi siyasete alet etme. En azından konuşma bari...
Unutmayalım bu terör belasından kurtulmak sorumluluğu hepimize ait önemli vazife. Hükümet bunun bir ayağı. Ülkemizin geleceği, milletimizin huzur ve refahı, çocuklarımızın mutlu yarınları için bu belanın sonlandırılması konusunda kol kola girmek zorundayız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.