Halamın bıyıkları olsaydı

*Yahut çok para kazanarak mal mülk sahibi olmak.

Genel kabul görmüş tariflerin dışında başarının iki tarifi daha var:

*Başarı, herhangi bir işi iyi yapmaktır.

*Başarı, yalan söylemeye ihtiyacı kalmamaktır.

Yalan söylemeye ihtiyacınız varsa başarılı sayılmazsınız, sayılmayız, sayılmazlar.

Biz, siz, onlar..

Derler ki hazine haritalarını emniyet için beş altı parçaya bölerler her bir parçasını hissedarlardan birine verirler, böylece kimse kimseden habersiz iş yapamaz.

Bizim ülkenin yönetim şeması hazine haritası gibi.

Hiçbir zaman haritanın bütün parçalarını biraraya toplama imkanı olmuyor.

Bir parçası yasamada,

Bir parçası yürütmede,

Bir parçası askerde,

Bir parçası ortalıkta görünmeyen birinde,

Bir parçası CHP'de,

Bir parçası Anayasa Mahkemesi'nde,

Bir parçası Yargıtay'da,

Bir de dönem içinde elden ele geçen parçalar var..

Ortalıkta hiç görünmeyen parçalar var..

Yüzlerce parçalı puzzle gibi.

Test için, denemek için, bir defalığına görmek için MGK masasında, herkes elindeki parçaları masaya koysun bakalım..Resim tamam oluyor mu, deseniz..herkes iyi niyetle elindeki parçaları masaya koysa şekil yine tamam olmaz, resim ortaya çıkmaz gibi geliyor bana.

Parçalar tamamlanmadan da karar alamıyorsunuz, ülkeyi sahiplenemiyorsunuz.

Yani yerine göre iyi niyet ve mutabakat da bir işe yaramıyor.

İster istemez taraflar oluşuyor.

Rutin görüşmeler bile müzakere ortamında geçiyor.

.....

Bu şartlarda yeni anayasa da problemi çözmez.

Parçaların toplanıp resim tamamlandıktan sonra yeniden ve zimmetli dağıtılması lazım.

Galiba beş on senedir bizim dışımızda böyle bir çalışma var.

Bunu ister hazine haritası, ister puzzle parçası, ister hisse senedi şeklinde düşünün.

Yeni düzende hem herkesin payı belli olur, hem de ülke taraflar görüntüsünden, görünmez sahip kuruntusundan kurtulur.