Ölenler kimin için öldü

Biz âkil adamlarımızla, siyasilerimizle, uzmanlarımızla bu basit soruya bu cevabı vermemiştik veya bu soruyu soramamıştık.

Bazılarımız, "teröristler silahlarını bırakıp gitsin" dedi.

Bazılarımız "İyi de silahlarını bıraktıklarını nasıl anlayacağız" dedi.

Kandil'deki heyet de, "Silahsız olarak sınır dışına çıkamayız..Dağda kurtlar varmış" diyerek bizimle kafa buldu.

Mahir abi de dedi ki, silahlarını bırakıp gidince ne olacak..Sınırı öbür tarafa geçince silah temin etmeleri çok mu zor?

Şimdi bu sorudan sonra kazın ayağı öyle değil, diyebilecek bir babayiğit varsa onu da dinlemek isteriz.

...

Şimdi yeni bir haber yayılıyor ortalığa.. Efendim teröristler sınır dışına çıkacakmış ama silahlarını bırakmayacakmış. Meclisin genel af çıkarmasını bekleyecekmiş. Eğer genel af çıkmazsa silahlı mücadeleye devam edilecekmiş. 

Bizi aldatacaklar demeye getiriyorlar.

Biz kimiz?

Bizi aldatacak olanlar kim?

Biz aldanmamak için ne yapacağız.. Aldanmamak için mücadeleye devam etmeliyiz desek o işi zaten hep yapıyorduk. 30 senedir yaptığımız neydi..Güzel bir adı da vardı: Terörle mücadele.. Bu hesaba göre aldanmamak için 31, 32, 33, 34 diye saymamız lazım. Saydıkça geri gitmemiz lazım.

Yok bunlar bizi aldatacaklar, sınır dışına çıkmalarına izin vermeyelim, deniliyorsa öyle bir imkanımız olsaydı 30 sene boyunca dağda bir tekini bırakmazdık.

Yani bizi aldatıyorlar, şüphesini doğru farzedersek, aldanmamak için öneriniz ne?

Aldanmamak için, aldatılmamak için ne yapalım?

Akil adamların Çanakkale'deki toplantısında ibretlik bir sahne var..Bulun seyredin. Birçok sitede kaydı var. Toplantı başlamadan bazıları slogan atarak salondan çıkıyor. Karın doyurmayan sloganlar.. Bir garip vatandaşım da ayağa kalkıp, "Toplantıyı İstiklal Marşı ile açmadığınız için sizi kınıyorum" diyerek tek başına marş okumaya yelteniyor. Korkmaaaaa sönmeeezzz bu şafak deyip takılıp kalıyor. 

Mahcup oluyor, kalkıp özür diliyor..Heyecandan şettim diyor..

Aman aldanmayalım masum cephesinin tavrı bu..insan üzülüyor, hüzünleniyor. Beş sene önce de gericileri protesto etmek için barda, pavyonda lokantada hep bir ağızdan Onuncu Yıl Marşı okurlardı.

Onuncu Yıl Marşı ile İstiklal Marşı okuyarak olsaydı şimdi dünyaya hükmediyor olurduk.

....

Adı üzerinde barış süreci..Gereği neyse o yapılacak. Vergi barışında bile indirim bekliyorsunuz, af bekliyorsunuz, ödeme kolaylığı bekliyorsunuz, eski defterlerin karıştırılmaması için teminat bekliyorsunuz..Bu barışta niye adı barış olsun ama biz hiçbirşey yapmayalım beklentisine giriyorsunuz.

Bari soru sorun: Ölenler kimin için ve ne için öldü?