Bizimkiler

A -
A +

 (...Rekorlar kitabına girecek Türkiye Gazetesi'nin Sincan büro dağıtıcıları)

ADEM ŞİRİN: 3. kata gazeteyi atmakla kalmayıp açık olan balkon kapısından mutfağı geçirdiği gazete ancak koridor duvarına çarpıp duruyor...
...
EROL İNCİR: Abonenin isteği üzerine balkon olmadığı için ebeveyn banyosunun camından gazeteyi atıyor. Bir günde banyoyu geçen gazete yatakta uyuyan abonemizin tam başından öpüp uyandırıyor...
...
ŞEREF ÖNEL: Dağıtıma başladığı ilk gün sanayide köpeklerin saldırısına uğrayıp 2 yerinden ısırılıyor. Buna rağmen gazeteleri dağıtıyor...
...
HASAN KARATAY: Arabayla gazete dağıtan bu abimiz küçük 500 kg'lık arabasıyla, 1 tondan fazla olan arabayla çarpışıyor ve arabayı karşı kaldırıma kadar fırlatıyor.

Krampon
TARAFTAR, "Galatasaray şampiyon olursa alkışlarız" diyen Kiğılı'nın açık ayran içtiğini düşünüyor...
"Birlik7"
...
OLYMPİAKOS karşısında dizinden sakatlanarak oyunu terk eden Farmar'ın Twitter'a yüklediği "Merak Edenler İçin Dizim" başlıklı foto beklenen ilgiyi görmedi...
"bütün maykıllar"
...
KAYSERİSPOR'lu Salih Dursun yaptığı açıklamalarla kariyerindeki olası bir Fenerbahçe transferini engellemiş oldu...
"bonussimao"
...
KRASİC'ten eleştirilere sert yanıt; "Ben Fenerbahçe için 1 sene yattım..."
"piyerfanhoydonk"


söz der ki;
"-İnsanı çalışmak değil, ertelediği işler yorar..."
(...İşin içinden çıkamayınca ettiği müthiş S.Ö.Z.leri)


Tuzaktan kumanda
(...TV 8 / Telegol)
SERHAT ULUEREN: Aykut Hoca için siz ne söyleyeceksiniz?...
ZİYA ŞENGÜL: Artık 1 tane hedefin kaldı... UEFA ve Ziraat Kupası...
Xxx
SERHAT ULUEREN: Artık G.Saray 4 yıldızlı formayı giyecek diyebiliriz..
ERMAN TOROĞLU: Aykut F.Bahçe'nin başında kaldığı sürece G.Saray 4. yıldızı bırak; o formayı Amerikan bayrağına çevirir...
Xxx
SERHAT ULUEREN: Salih'in yalan söylemediği ne malum?...
GÖKMEN ÖZDENAK: Yalancı adamın VTR'sini ne diye yayınlıyon o zaman?...

İtiraf reyonu... 
(...isim: hatice aykız (atmasyon) şehir: balıkesir ...yaş: yirmibeş)
Beni yerin dibine sokacak olan itirafımın öyküsü;
Dikey Geçiş sınavdaki uzun uzun paragraflar, kafa yoran mantık soruları üstüne bir de ellerimizin dahi terleyerek kalemi tutmada zorluk yaşatacak derecede aşırı sıcak havanın verdiği rahatsızlık...
Sınav bittikten sonra dışarda beni bekleyen ailemle bir lokantaya girdik. 
Siparişlerimiz geldi, ben bir de ayran istemiştim fakat bir şey eksikti.
Garson uzaklaşmadan aniden "Bakar mısınız" diye seslendim ve garsonun bana yönelmesi ile o kelimeler dökülüverdi ağzımdan;
"Camış getirebilir misiniz acaba?..."
Garson, civar masadaki insanlar ve ailemin şaşkın bakışları arasında; bir yandan da el hareketleri ile ne istediğimi anlatmaya çabalıyordum "Ayran içmek için hani" gibi laflar ediyordum...
En sonunda garson "Kamış demek istediniz sanırım, yani pipet hemen getiriyorum efendim" dedi, gülerek gitti.
Şimdi düşünüyorum da, "Camış kalmamış efenim, dana böğrü versek" dese tabağım kenarında duran domates kızartmasından daha mı az kızarırdım acaba?...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

TEMEL'iN YERi
Otobüs Trabzon'dan İzmir'e gitmektedir ve direksiyonda Temel vardır...
Ancak Temel çok hızlı sürmektedir...
Yolculardan bir kadın dayanamaz uyarır;
-Oğlum biraz yavaş git, öleceğiz...
"-Teyze sen Ford'u bilir misin?..."
-Hayır.
"-O zaman sus!..."
Kadın susar; bir süre sonra bu sefer yaşlı bir adam dayanamaz:
-Niye hızlı gidiyorsun oğlum ölümümüze mi susadın?...
"-Hayır amca... Ama sen Ford'u bilir misin?..."
-Evet...
"-O zaman söylesene... Bunun freni nerdedir daa?..."


Bir film diyaloğu
"-Üç gündür kimseyle konuşmamıştım, bir süre sessiz kalmak iyi geldi... Kelimeler bazen tüm duygularımızı ifade etmeye yetmiyor... Çok sönük kalıyor..."
(...The Mirror filminden)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.