Hin-i hacette

A -
A +

Eskiden ne güzel "irticai ve bölücü" faaliyetler olurdu..

İrticai ve bölücü faaliyetlerle aynı azim ve kararlılıkla mücadele edileceği söylenirdi.
Devir teslimlerde söylenirdi.
Ekimde, kasımda, nisanda söylenirdi.
Bir de bu işin raconu vardı: Yumuşak ses tonuyla olmazdı. Azıcık heybetli, asık suratlı -sanki tiksinilecek bir şeye bakıyormuş gibi yapılarak- söylenirdi.
İrticai ve bölücü faaliyetlerle azim ve kararlılık içinde yapılan mücadeleler sonunda nereye geldik.
İnsan bir durum değerlendirmesi, yapmaz mı?
...
Canım sıkıldıkça Google'a aklıma gelen şeyleri taratırım. Dün "irticai ve bölücü faaliyetler" yazıp tarattım. İlginç sayfalar çıktı. Çoğu andıç formatında ve tadında, ezber paragraflardan sonra "değerlendirilmektedir" şeklinde biten metinler. Ortaokul öğrencisi kompozisyon ödevi olarak hazırlasa kırık not alır.
Meslek hayatları boyunca irtica ile mücadele ettiğini zanneden bu  insanların yeni şartlara adaptasyonu nasıl olacak? Hadi emekli olanları kurtuldu.. Kalanlar. Onlar yeni şartlarda nasıl hizmet edecek?  Çok samimi olanları görevini ihmal etmiş hissine kapılır. Azıcık araştırıp soruşturanı aldatıldığını düşünür. Uyum seminerlerine ihtiyaç var.. Psikolog ve sosyologlardan ziyade iyi strateji uzmanları lazım. Adaptasyon eğitimi verilmezse sarıklılarla, cübbelilerle kucaklaşmak kolay değil.. Canlı irtica zannederler.. Yahut Kürtlerle aynı safta savaşmaları zor olur. Kıvrak birilerinin dün niye irtica vardı da bugün yok, nereye gitti bu irtica sorusunu bu insanlara anlatması lazım.
Benim samimi bir diğer önerim ise askerî liselerin kaldırılması.. Liseden sonra Harbiye'ye öğrenci alsınlar.. diledikleri gibi seçsinler bir önemi yok. Ortaokulu bitiren çocuğu askeriyeye aldı mı anası asker babası asker gibi oluyor.. İster istemez biz ve diğerleri şeklinde bir zihin yapısı oluşuyor. Cemaatlerin bir değişik şekli.. Kurum olması bu sonucu değiştirmiyor.
...
Bir de Encümen-i Daniş üyelerimiz vardı. 
Toplanırlardı...
Tekerlemedeki gibi.. Dervişler dervişler.. Bir araya gelmişler.. Peynir ekmek yemişler.. İki sene öncesine kadar toplandıklarından dağıldıklarından kamuoyu olarak haberimiz olmazdı. Sonra şöhret oldular.. Girişleri, çıkışları, basın özetleri.. Keşke şöhret olmasalardı. Ben devlet umuru görmüş bu insanların oluşturduğu kurulun hin-i hacette ortak bir akılla devleti yönetenlerin istişare kapısı olduğunu zannederdim. Ayaküstü demeçlerinden bu işlerin uzağında oldukları hissine kapıldım ki zaten kayboldular.. İrticai ve bölücü faaliyetler bitince!  kadrolu kıdemli âkillere iş kalmadı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.