Geride bıraktığımız cuma günü, Türkiye tarihî bir gün yaşadı. Ekonomik alanda aynı gün içinde birçok rekor kırıldı. Borsa İstanbul 89 bin seviyesini aşarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Türkiye Japonya ile 22 milyar dolarlık ikinci nükleer enerji santralinin sözleşmesini imzaladı. Üçüncü rekor, İstanbul 3. Havalimanı İhalesinden geldi. 10. 2 milyar euroya biteceği konuşulan ihaleye 22 milyar 152 milyon euroluk teklif verildi. Merkez Bankası'nın rezervi 135 milyar dolarla rekor bir seviyeye ulaştı. Yine bu hayırlı cumada gecelik faiz, tarihinde ilk kez yüzde 5'in altına düştü ve 4.96 olarak gerçekleşti. Nisan ayı ortalamalarına göre enflasyonun da yüzde 6.1'e gerilediğine bakılırsa, Türkiye'nin ekonomide uçuşa geçtiğini söylemek mümkün. Terörün bitirilmesi ve çözüm süreciyle silahların bıraktırılması çabasının daha başındayız ama işin adı bile ortaya bu sonuçları çıkarıyor. Bir de sürecin olumlu sonuçlanıp silahların terk edildiği, barış ikliminin hâkim olduğu bir Türkiye'nin manzarasını ve ekonomik göstergelerini varın siz düşünün.
Türkiye özellikle enerji ve ulaştırma sektörlerinde sessiz sedasız rekorlar kırıyor. Başta Sayın Başbakan olmak üzere Taner Yıldız Beyi ve Binali Yıldırım Beyi kutluyoruz. Bu hayırlı cuma günü Taner Beyin bakanlığının dördüncü yıl dönümüydü. Taner Yıldız ekibiyle 4 yıla; 43 milyar dolarlık iki nükleer enerji santrali, yaklaşık 12 milyar dolarlık Afşin-Elbistan termik santrali sığdırdı. Azerbaycan doğal gazını Batıya taşıyan proje ve yakında müjdesini alacağımıza inandığım Konya termik santral projesi dahil 75-100 milyar dolar arasında proje gerçekleştirdi.
Türkiye birkaç yıldır sürdürülen yoğun çabalar sayesinde enerjide dışa bağımlılıktan kısmen kurtulacak. Doğalgazdan elektrik elde etmek gibi pahalı bir yöntemi terk edecek. Doğalgaz sadece ısınmada kullanılacak. Yerli kaynak ve yenilenebilir enerji payı artacak. Düşünün Türkiye; daha 2002'de IMF'den 3 kuruş borç almak için hazine bakanının bile yabancılar tarafından seçilmesine katlanmak zorunda olan bir ülke iken bugün, IMF'ye borç verebilecek bir ülke seviyesine geldi. 14 Mayıs'ta IMF'ye borcunun son dilimi olan 400 milyon dolar da ödenecek ve borç sıfırlanacak. Bu sene 29 Ekim'de Marmaray hizmete girecek. Birkaç hafta içerisinde 3. Boğaz köprüsünün temeli atılacak. Çok yakında Ankara'dan İstanbul'a 3.5 saatte hızlı trenle gideceğiz. Elinizi vicdanınıza koyun ve milliyetçilikten, vatanseverlikten dem vuranların 2002'de devrettikleri Türkiye'nin, 10 yıl içinde nereden nereye geldiğine bakın. Lafla, sloganlarla milliyetçilik, vatanseverlik olmaz. İcraatla olur. Bugün güya milliyetçilik duygularıyla çözüm sürecine karşı çıkanlar, bu sürecin başarıya ulaşması halinde Türkiye'nin neler kazanacağını görmüyorlar mı? Ya da görmek istemiyorlar mı? 3 kuruşluk oy bu kadar mı kör eder adamı? Ama artık bu işlerde siyaseten nemalanmanın dönemi sona eriyor. Silah, şiddet, kan dönemi bitiyor. Yerini siyasete bırakıyor. Eğer Türkiye, bir de demokratik sivil bir anayasa yapmayı becerebilirse o zaman bizi tutabilene aşk olsun.
