Tokyo'dan dünyaya terörle mücadele mesajı

A -
A +
Japonya'nın Başkenti Tokyo'dayız. Türkiye'de, bel altı vuruşlardan, ayak oyunlarından ve ihanetlerden dolayı moral bozukluğuna düşmüştük. Asya gezisi herkese iyi geldi. Geziye Koç'tan Doğuş'a,  Demirören'den LİMAK'a,  Sabancı'dan Kalyoncu'ya kadar iş dünyamızın birçok önemli firması katıldı.
Başbakan, Japonya'da daha çok ekonomik ağırlıklı olan bir dizi resmî temasta bulundu. Bir ekonomi gazetesinin düzenlediği konferansta konuştu; Japon yatırımcılara ve finans çevrelerine Türk ekonomisi ve Türkiye'deki yatırım fırsatlarına ilişkin doyurucu bilgiler verdi. Bu vesile ile Türkiye, Japon firmalarıyla Körfez geçişi köprüsü, Sinop Nükleer Santrali ve Türksat-4 Uydusu gibi birçok projeyi yürütüyor. Çanakkale Boğaz Köprüsü üzerinde de çalışmalar olduğunu öğrendik.
Başbakan Erdoğan Türk ekonomisinin başarı hikâyesini iki "sihirli" sözcükle ifade etti; istikrar ve güven. Türkiye'nin dünyada, bölgesinde ve çevresinde meydana gelen olaylara kayıtsız kalmadığını belirten Başbakan; "Biz çıkar amaçlı hareket etmiyoruz. Meselelere insani ve vicdani bir bakış açısıyla bakıyoruz" dedi. On binlerce kilometre öteden gelip, Irak'a, Suriye'ye Libya'ya cebelleş olanlar sınırının dibindeki gelişmelere Türkiye'nin kayıtsız kalmasını istiyorlar. Türkiye tüm bu gelişmelerden etkilendiği için insani ve vicdani bir bakış açısıyla küresel ve bölgesel meselelere bakmak zorunda.
Suriye'de bir diktatörün 130 bin vatandaşını katlederek, devlet terörü estirdiğini belirten Erdoğan, "Terörün dini, milleti yoktur" diye konuştu. Suriye'deki katliamlara göz yuman, müdahale etmek istemeyen ABD'nin, Suriye'deki bazı terör örgütlerinin varlığını mazeret göstererek gelişmelere kayıtsız kaldığı söyleniyor. Küresel bir güç için böyle bir mazeret olabilir mi? Irak'ta aynı terör örgütleri yok muydu? "Suriye halkı mezhep çatışmasıyla birbirini yesin" deyip dışarıdan bir diktatörün katliamını seyreden Batılılar; dikkati kendi üzerlerinden başka bir noktaya çekmek için son 6 aydır ABD basını aracılığıyla, "Türkiye, Suriye'deki El-Nusra, El-Kaide gibi örgütlere silah yardımı yapıyor" haberlerini yayıyorlar. Bu haberlerin gerçekle bir ilgisi yok. Başbakan Erdoğan Tokyo'daki konferansta bu haberlerin asılsız ve yalan olduğunu duyururcasına, "Benim teröristim iyidir, diğer terörist kötüdür anlayışı yanlış. İnançlarla terör, su ile ateş gibi yan yana gelmez. Terör insanlık suçudur. Başına getirilen sıfata bakılmaksızın, taviz vermeden teröre karşı küresel mücadele edilmelidir. Terör dünyanın en acil çözüm bekleyen sorunudur" sözleriyle Türkiye'nin tüm terör hareketlerine karşı çıktığını dünyaya tekrar ilan etti.
Bugün Singapur'da olacağız. Bir yandan da kulağımız ülkedeki gelişmelerde. Anlaşıldığı kadarıyla 17 Aralık Operasyonunu başlatanlar ısrarlarından vazgeçmiş değiller. Güya bir yolsuzluk operasyonu yürüten bazı şahısların ortaya çıkan ilişkileri insana pes dedirtiyor. Ortaya saçılan her şey ne yazık ki yargıya olan güveni sıfıra indiriyor. HSYK'nın, hakkında iddialar olan savcıları derhal görevden el çektirmesi lazım. Bir avukatın cezaevine girerek İranlı iş adamı Reza Sarrab'a "tek bir ifade tutanağı ile Başbakanın ortağın olduğunu söyle. Tahliye kâğıdın hazır" dediği konuşuluyor. Bu ne çılgınlıktır, bu ne hadsizliktir! Bunlar kafayı kırmış. Bu avukat cezaevine nasıl giriyor? Arkasında kim var bunun? MİT'in tahminen resmileşmemiş bir iç yazışmasını basına sızdırarak "Başbakanın 8 aydır her şeyden haberi vardı,  göz yumdu" algısını oluşturmaya çalışıyorlar. Diğer yandan İzmir, Kayseri, Samsun ve Artvin gibi illerin savcılıkları aracılığıyla yeni girişimlerde bulunmaya çalıştıkları haberleri geliyor. Daha fazla kepazelik yapılmadan Yargı kendi üzerine oynanan bu oyunları engellemelidir. Herkes olduğu yerde durmalıdır. Derin bir nefes alıp bir adım geri atmalıdır. Ben Başbakanı son derece rahat ve meselelere hâkim olarak gördüm. Gerisi boş laf...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.