Deyimler nasıl dendiler…

A -
A +

Ben sadece gemileri yakmam limanı komple yakarım…

 

Ben gemileri yaktım, belki içinde ben de yandım ama yaktım…

 

Sen kayıklara kıyamadın diye biz ne gemiler yaktık…

 

Bu limanda ne gemiler yandı bir sandalın lafı bile olmaz…

 

Of of of… Günlük hayatta nadiren, sosyal medyada ise aşklı meşkli, atarlı giderli sözlerde pek sık kullanılır ‘gemileri yakmak’ deyimi. Peki nereden geliyor hiç merak ettiniz mi?

 

Yaptığı şeyde artık dönüşü olmamak, her şeyi bütün sonuçlarıyla göze almak anlamında kullanılan deyimin ilginç bir hikâyesi var.

 

Zamanında Emevi komutan Tarık bin Ziyad, ordusuyla birlikte Cebelitarık’tan İspanya’ya geçmiş. E, İspanya Kralı durur mu, daha büyük orduyla bunların üzerine doğru gelmeye başlamış ya da askerler arasında böyle bir dedikodu almış başını gitmiş, gerçek olduğuna inanılmış.

 

Orduya korku salınmış bir kere. Tarık bin Ziyad da bunun üzerine ordusunu yüksek bir tepeye çıkarmış, aralarından seçtiği kişilere de geldikleri gemileri yakmalarını emretmiş. Askerler şaşkınlıkla gemilerin alev alev yanmasını izlemişler.

 

Gemiler yanıp kül olduktan sonra bu deli yürek komutan, askerlerine dönüp; “Askerlerim, gördüğünüz gibi artık geri dönüşümüz yok, gemileri yaktık, ya gelen İspanya ordusunu yeneceğiz ya da öleceğiz, ona göre savaşın!” demiş. Sonuç olarak Tarık bin Ziyad’ın ordusu İspanya Kralını yenip Endülüs Emevi Devleti’nin temellerini atmışlar.


Ninem diyor ki; Sakin denizlerde usta denizci yetişmez.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.