Irak'ta seçim

A -
A +
Bügün Irak'ın Musul ve Anbar vilayetlerinde yerel (vilayet meclisi) seçimleri yapılıyor. Irak, 2005 Anayasası ile federal bir sisteme sahip. 2003'te ABD'nin işgalinin ardından kurulan federal sistem ülkenin yönetim yapısı ve güç dağılımını oldukça farklılaştırmıştı. Karar alma mekanizması merkez iktidarın yanı sıra merkez dışı yapılar arasında da paylaşılmıştır. Bu nedenle vilayet meclislerinin siyasi ve ekonomik sistem içinde ağırlıkları büyük. Karar alma mekanizması içinde geniş yetkileri ile yer alıyorlar. Federal sistem merkezi hükümete güçlü yetkiler vermekle birlikte vilayet yönetimleri ya da özerk yönetimlere de yönetimsel ayrıcalıklar tanımıştır.
Irak, yerel (vilayet meclisi) seçimler için 20 Nisan 2013'te sandık başına gitmişti. Ancak genel olarak Sünni kökenli bir nüfusa sahip olan Musul ve Anbar vilayetlerinde Sünni Arapların merkezi hükümete karşı Aralık 2012'den beri yoğun protesto gösterileri yapması neticesinde seçim için gerekli hazırlıkların yapılamadığı gerekçesiyle yerel seçimler yapılamamıştı
Irak'ta Başbakan Maliki ekonomik, siyasi, askeri bütün yetkileri toplamış durumda. Maliki'nin tek adam politikası Şii grupları bile rahatsız etmiş durumda. Bu sebeple 20 Nisan 2013 yerel seçimlerinde Şii kökenli güney vilayetlerinde bile Maliki'ye destek azalmıştır.
Maliki'den asıl rahatsız olanlar Sünni Araplar. 2003 ABD işgali öncesi Irak'ın yöneticisi olan Sünni Araplar Maliki'nin başbakanlığı döneminde Bağdat'tan tamamen tasfiye olduklarını düşünüyorlar. Anbar, Diyala ve Selahattin gibi vilayetlerde merkezi yönetimde istedikleri konumu elde edemeyen Sünni Araplar merkezi yönetime karşı olarak özerk bölge olmak için kararlar almışlardı.
Musul ve Anbar'da merkezi hükümete karşı Sünni Araplar tarafından yapılan gösteriler eski hızında olmasa da devam etmektedir. Ayrıca Mayıs ayında Irak Kürdistan Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani'nin Bağdat'a giderek Irak Başbakanı Maliki ile yedi maddelik anlaşmayı imzalaması, yani Erbil ile Bağdat'ın uzlaşması Irak'ta dengelerin yeniden değişmesine yol açmıştır. Musul ve Anbar'da yapılacak seçimler hem Sünni Arapları hem de Irak'taki siyasi istikrarın geleceği açısından önemlidir.
Anbar kapalı bir kutudur. Bağdat hükümetinin Anbar'da bir ağırlığı yok. Bağdat, Anbar'a stratejik bir önem de vermiyor. Ancak Musul (yeni adıyla Ninova), Anbar gibi değil. Musul, Irak'ın en önemli vilayetlerinden biri. 3,5 milyon nüfusa sahip. Nüfusun yüzde 50'si 18 yaş altı. Dicle bu şehirden geçiyor. Irak'ın tarım ve sanayi merkezi. Özellikle savunma sanayisi. Saddam döneminin en gözde vilayeti.
Musul'da Sünni Araplar yerel seçimlerde bölünmüş durumdalar. Bu bölünmüşlük içinde üç büyük liste göze çarpıyor. Birincisi, Nuceyfiler'in Mutahidun (Birleşikler) listesi. Nuceyfi ailesi Musul'un köklü ve büyük bir ailesidir. Musul Valisi'de Etil Nuceyfi'dir. Nuceyfilerin Ankara ve Erbil ile iyi ilişkileri bulunuyor. ITC (Irak Türkmen Cephesi) bu listeden seçime giriyor. Musul'da Nuceyfiler Bağdat'a karşı Kürtler ile birlikte hareket ediyorlardı. Ancak Mayıs ayında Erbil ile Bağdat'ın anlaşması Nuceyfilerin geleneksel pozisyonunu zora soktu. Kürtler Erbil-Bağdat anlaşmasını kullanarak tekrar eski güçlerine gelebilirler. Musul'da ikinci büyük liste Yaverler grubudur. Başkanı Gazi Acil el Yaver, 2003 işgali sonrası Irak'ın ilk başbakanıydı. Musul'da ve Suriye'de güçlü ve önemli bir aşiret olan Şammarlar bu liste içinde yer alıyorlar. Bu nedenle özellikle köylerde Yaverlere oy geleceği düşünülüyor. Üçüncü büyük liste ise Musul'un sevilen eski valisi Ganim Basso'nun listesidir. Basso, valiliği döneminde Kürtlerin Musul'da etkin olmasına izin vermemişti. Gerektiğinde Kürtlerle çatışmaktan çekinmemişti. Bu nedenle milliyetçi Araplar arasında sevgi ve saygı duyulan bir kahraman olmuştu.
Güney sınırlarımızda, Irak'ta ve Suriye'de sular durulmuyor. Durulmayacak gibi de görünüyor. Huzur, unutulmuş bir kavram. Maliki'nin Irak'ta gücünü koruması, Suriye'de Beşşar'ın etkinliğini arttırması gerek Irak ve gerekse Suriye'de Sünnilerin kendilerini sahipsiz ve yalnız hissetmelerine yol açmaktadır. Bu his azalacağına büyümektedir. Sünnicilik yapalım demiyorum ama Türkiye'nin can dostlarına yönelik yeni politik açılımlara da ihtiyaç olduğu artık kuşku götürmüyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.