Mısır: Orta Doğu'da 'Ilımlı İslam'ın İflası mı?

A -
A +
Mısır durulmuyor. Ordu'nun darbede israr etmekten başka çaresi yok. Çünkü Mısır ordusu ve ordunun desteğine muhtaç olan gruplar herşeye rağmen siyasi, ekonomik ve sosyal çıkarlarını korumak istiyor.
Mısır'da ekonominin yaklaşık üçte biri, yarım milyona yakın aktif askere sahip olan ordunun kontrolündedir. Ordu'nun ekonomik güç haline gelmesi Hür Subaylar Darbesi (1952) ile başladı. Cemal Abdül Nasır sonrası Enver Sedat ile güçlendi. 1964 Anayasası'nda 'üretim araçlarının yönetiminin halk adına devlete ait olduğu' belirtildi. Böylece, üretim araçları halk adına devletin, devlet adına iktidardaki askerler ve ailelerin elinde oldu. 1992'de Mübarek döneminde IMF ve Dünya Bankası'nın zorlamasıyla başlatılan kamu işletmelerinin özelleştirmesinden ordu işletmeleri muaf tutuldu. Özelleştirilen kamu işletmelerinin sahipleri veya yönetim kurulu üyeleri de emekli subaylar oldu.
Mısır ordusu, ekonominin hemen hemen bütün sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Ordu aynı zamanda ülkenin ekilebilir arazilerinin yüzde 80'ini kontrol ediyor. Ordu'nun harcamaları ve ordu üretimi parlamento, hükümet ve sayıştay denetimi dışında. Ordu işletmelerinde çalışan işçilerin sosyal ve sendikal hakları bulunmuyor. Ordu savaşa değil ekonomiye ve ekonomik çıkarları korumak için siyaseti kontrol etmeye odaklanmış.
Mısır ordusu aynı zamanda İsrail'e siyasal ve ekonomik itaate dayanan Mısır-İsrail barışının garantörüdür. ABD, AB ve özellikle Rusya'nın Ortadoğu politikasının ana temeli İsrail'in güvenliğidir. Rusya, Suriye iç savaşı ile birlikte İsrail'in Ortadoğu'daki politikalarının ana savunucusu durumuna gelmiştir. Ordunun denetimsiz ve haksız rekabete dayanan gri ekonomi oluşturmasına karşı tepkiler Mursi döneminde su yüzüne çıkmıştır. Halka yakın gruplar 6 Nisan 2013'de 'ordunun ürettiği malları kullanma' kampanyası açmışlardır. Parlamento'da ordu harcamalarının denetim altına alınmasının adımları atılmaya başlanmıştır.
Gezi Parkı ve arkasından Mısır askeri darbesi sonrası "Ortadoğu'da ılımlı İslam iflas etti", "siyasal İslam'ın sonu" başlıkları atılmaya başlandı.  Tamam, diyelim ki iflas etti. O zaman iki sorum var: Birinci sorum, ılımlı İslam'ın iflas ettiğini ileri sürenlerin aklındaki Ortadoğu coğrafyası neresidir? Körfez ülkelerinin veya İran'ın olmadığı açık. Dile getirilen, Arap Baharı'nın başarılı olduğu Kuzey Afrika ülkeleri ve AK Parti yönetimindeki Türkiye. Yani, Akdeniz'in Sünni Ortadoğusu. Dile getirilen (ve arzu edilen) 'iflas'ın merkezi Mısır değil, Türkiye. Arzu edilen post-modern darbenin adresi de Türkiye. Nitekim Ankara'nın Mısır'daki askeri darbeye sert yaklaşımının ana nedeni Mısır'ın Türkiye'nin cumhuriyet döneminde tek parti ve askeri darbelerle devam eden askeri vesayet yılları ile karşılaştırmasından kaynaklanıyor. Bu nedenle Türkiye-Mısır ikili ilişkilerinin ciddi hasar görmesini beklememeliyiz. Post-modern darbe beklentilerinin hesap etmek istemediği ana nokta Türkiye'nin Ortadoğu değil Batı'nın siyasal ve ekonomik sisteminin bir parçası olduğudur.
İkinci sorum, ılımlı İslam iflas etti ise alternatifi nedir ve gönüllerden ne geçiyor? Selefilik mi? Anti-emperyalist yeni bir İslami hareket mi? Batı ile uyumlu yeni bir İslami hareket mi? Sosyal demokrasi mi? Komünizm mi? Kemalizm veya Baasçılık mı? Hayır. "İflas etti" başlıkları atanlar bu seçeneklerin hiçbirinin günümüz siyasi ortamında halkı kavrayacak ve iktidara gelecek gücünün olmadığını biliyorlar. Akıllardan ve gönüllerden geçen ama yüksek sesle söylenemeyeni ben söyleyim. Arzu edilen laboratuvar ortamında oluşturulup sokağa aktarılan ekonomik ve güvenlik kaosları sonrası Türkiye'de ve Akdeniz Sünni Ortadoğusu'nda post-modern yeni bir askeri vesayet dönemi. ABD, AB, Rusya ve Körfez ülkeleri ile uyumlu, İsrail ile barışı savunan, gerektiğinde İran'a karşı müdahaleyi bile savunan, masonik oligark yapıları tedirgin etmeyen, ucu açık askeri vesayet iktidarları dönemi. Düşünülen yeni ideoloji ne olacak? Selefi soslu Arap milliyetçiliği mi? Ucu açık askeri vesayet dönemi tutar mı? Halkı yönetime ortak etmeyen hiçbir baskıcı yönetim uzun süre ayakta kalamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.