Siyaset kazanı fokurduyor

A -
A +

Milletvekili adayları nefeslerini tuttu, 11 Nisan Salı günü listelerin açıklanmasını bekliyor. Listelerde yer bulanlar sevinirken, diğerleri büyük hayal kırıklığı yaşayacaklar. "Yeni Anayasa, daha çok özgürlük ve zenginlik" temalarının damga vuracağı seçimden AK Parti'nin iktidar olarak çıkması bekleniyor. CHP'ye düşen görev yine ana muhalefet... MHP ise, seçim öncesinde kilit parti konumunda. Zira milletvekili dağılımını, partilerin alacağı oylardan ziyade, zayıf bir ihtimal de olsa MHP'nin barajı aşıp aşmayacağı belirleyecek. BDP, Doğu ve Güneydoğu'da AK Parti ile yarışacak. Siyasi kulislerde 12 Haziran seçimlerinin muhtemel sonuçları şöyle sıralanıyor: 1- Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi tartışmaları hız kazanacak. 2- 2012 ya da 2014'te Cumhurbaşkanı ilk kez halk tarafından seçileceği için Başbakan Tayyip Erdoğan'a Çankaya yolu açılacak. 3- YSK'nın Gül'ün görev süresini 5 yıl olarak açıklaması halinde, AK Parti'de Erdoğan sonrası liderlik için nabız yoklamaları başlayacak. 4- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun liderlik serüveninin devam edip etmeyeceği ortaya çıkacak. 5- MHP'nin performansına göre liderlik için zemin yoklaması ve söylem değişikliği gündeme gelecek. 6- BDP'nin açılım ve bölge politikaları ile yöntemleri öz eleştiriye zorlanacak. Merkez Bankası yeni başkanını bekliyor Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın görev süresi 18 Nisanda doluyor. Yılmaz, dürüst ve çalışkan kişiliği, kendine özgü ince esprileri ile hatırlanacak. Başkanlık için adı öne çıkan isimler arasında, "Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Erdem Başçı, Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı, Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Tevfik Bilgin" yer alıyor. Ancak hükümet ilkeli davranarak, Durmuş Yılmaz'ı "topal ördek" durumuna düşürmemek için çok titiz davrandı. Yeni Merkez Bankası Başkanı'nın kimliği hakkında âdeta ser verdi ama sır vermedi. Bu tutum muhtemelen önümüzdeki hafta sonuna kadar da korunacak. Peki yeni başkanı neler bekliyor? Hükümetin seçim ekonomisinden kaçınması en büyük avantajı. İş dünyası ise reel sektörü ve ihracatçıyı gözeten kur politikası izlemesini istiyor. Aslında, Türkiye'nin artan dış ticaret ve dolayısıyla cari açığına bakılırsa, kur önümüzdeki dönemde de önemli bir araç olacağa benziyor. Türkiye'nin üretmesi ve daha çok ihracat yapması gerekiyor. Bu tek başına kurla ilgili değil. Ama sanayicinin iç ve dış pazarlarda rekabet edebilmesi için de önemli bir şart.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.