Bu nasıl alışveriş?

A -
A +

Bu nasıl teknik direktör arayışı?

Aykut Kocaman'ın ani istifası ile hesapları alt-üst olan F.Bahçe'de yeni isimler, her gün gündeme çeşitli beyanatlarıyla düşüyor...
Bodrum'da yeni aldığı yatıyla uğraşırken "Acele İstanbul'a bekliyoruz" çağrısıyla kendini F.Bahçe Kulübü'nde bulan Ersun Yanal, kariyerinin en olumsuz damgasını yediğinin farkına çok geç vardı...
Yanal; Türk sporunda önemli bir isim...
Zaten F.Bahçe'nin, ilk ona müracaat etmesi de bunu gösteriyor...
Ama...
Ersun Yanal, prensiplerini, isteklerini ve yapacaklarını belirttiği toplantıdan çıktıktan; büyük bir mutlulukla "Bu iş tamam" dedikten sonra F.Bahçe Yönetimi tarafından "Deep freeze" kondu...
Ne için?
Mustafa Denizli, Jupp Heynckes, Bert van Marwijk gibi teknik adamlarla da görüşülecek ve sonunda birisinde karar verilecek...
Yabancı hocalar bir kenara...
Denizli ve Yanal bu uygulamadan son derece rahatsız...
İkisinden birisi -belki de ikisi birden- resmen harcanacak çünkü...
Hele Denizli'nin "Ben irdelenecek hoca değilim... Oturup konuşur, şartlarımız uyuşursa anlaşırız" demesi dikkat çekici bir nokta...
"Ya Denizli, ya Yanal" diye papatya falı açmak, iki hocanın da büyük rahatsızlığı şu anda...
F.Bahçe her konunun basına yansıdığı bir ortamda teknik direktör arayışına bir çekidüzen vermeli...
Çünkü, her gün sayfalarda ya Denizli'nin "G.Saray'a 4. yıldızı taktırmam" ya da Yanal'ın "Rıdvan'ı başımda istemiyorum" gibisinden çıkan beyanatlar, hem iki hocanın, hem de F.Bahçe Yönetiminin elini zayıflatıyor...
Aslında burada odaktaki isim Rıdvan Dilmen...
Hani şu televizyonda bir maç için, üç ihtimali de dolaylı yollardan anlatıp, birisi tuttuğunda kendisini kahraman (!) gören Rıdvan Dilmen...
İşte onun F.Bahçe'de en etkili kişi pozları nedeniyle, gelecek hocaların büyük rahatsızlığı var...
Gerçi Dilmen "Asla görev almayacağım" diyor ama "üç ihtimallerine" alıştığımız bu eski futbolcu için pek inandırıcı olmuyor bu sözler...
Ama gerçek şu ki; 3 Temmuz sürecinden beri, Dilmen'in F.Bahçe adına üstün çalışmaları inkâr edilemez...
Başkan Yıldırım, bu dostluğu, bu vefayı asla karşılıksız bırakmaz...
Görünen o ki; Rıdvanlı bir teknik kadro profili, yeni sezonda F.Bahçe'nin şablonu olacak...

Yapma be Hıncal ağabey!
Bir eşinin daha olmadığı, olmayacağı bir büyüğümdür Hıncal Uluç...
Bu ülkede ses getiren yazıların, fikirlerin altındaki imza çoğunlukla Hıncal Ağabeye aittir...
Bazen kızsak da, yazılarındaki tadı, çoğu gazetecilerde bulamayız yine de...
Hıncal Ağabey iyidir, hoştur da, bazen baltayı çok yanlış yerlere vurmasıyla da tanınır...
Örnek mi?
Zülfiyare dokunduğu için kendimden veriyorum...
Daha doğrusu başkanlığını yaptığım TSYD'ye "salladığı" bir programdan bahsediyorum...
Hıncal Ağabey diyor ki "Bu TSYD ne işe yarar? İbrahim Hacıosmanoğlu bir gazeteciye, 'Başkan söylemişse gerisi teferruattır' diye bir çıkışta bulunuyor... Ama bizim TSYD'de tıs yok!"
Hıncal Ağabeye göre acele bir kınama yazmalıymışız...
Ahh sevgili ağabeyim ahh...
Bu gibi konuşmaları Türkiye'deki her yönetici günde 5 kere yapıyor...
Geçen Mayıs ayında göreve geldik ben ve arkadaşlarım...
7 tane kınama yayınladık...
Sevgili Hıncal Ağabey, -4 gazete hariç- başta sizin gazeteniz olmak üzere bu kınamalar sütünlarda yer bulmadı.
Bırakın kınamaları, TSYD'nin Genel Kurul haberlerini ve seçim sonuçlarını vermedi Hıncal Ağabey...
"İnşallah tez zamanda, o başkalarına peşkeş çektikleri tesislerin yerine iki tane gökdelen dikilir" diye, o yıllarca üyesi olduğunuz TSYD'ye  beddua ederken, keşke bir yöneticiden bilgi isteseydiniz...
Aynı programda yanınızdaki Kemal Belgin de rakamsal bilgileri karıştırarak, 25'i 250 yaparak ve "Biz göreve geldiğimizde en yakın ağabeyim Erdoğan Şenay'ı üyelikten attım" derken, keşke o da hafızasını bir yoklasaydı...
Erdoğan Şenay bu derneğe hiçbir zaman üye olmadı çünkü...
Haa bir de "Bana da 40.Yıl madalyası vermişler, almaya bile gitmedim" diyerek TSYD'yi takmadığını söylemek isteyen Belgin, o programda hayatta en fazla "salladığı" Hıncal Ağabeyine şirin gözükmek adına bu pozlara girerek, kendini yücelttiğini zannetmektedir...
Demek ki, davulun sesi, uzaktan da olsa bazılarına asla hoş gelmiyor...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.