Futboldaki keyfilik!

A -
A +

Neredeyse bir aylık bir zaman kaldı ligimizin başlamasına...

Ama bir doğum sancısı gibi, hepimiz sıkıntıdayız...
Bir yanda "Yabancı transfer krizi" diğer yanda ise "UEFA'daki şike ve ceza konusu."
Bunlar Türk futbolseverini sahalardan uzaklaştıran etkenler...
Zaten bir önceki yıla göre, geçen sezon 6 milyon'dan 3 milyona inen bir seyirci erozyonu, bize gelecek için kötü sinyallerini veriyor futbolumuz adına...
"Bu ligi seyretsek ne olacak, seyretmesek ne olacak?"
Yıllardır hep hava attığımız "dünyanın en büyük derbisi" diye apolet taktığımız G.Saray-F.Bahçe maçlarının, aslında dünyada en az izlenen derbi maçı olduğunu bildiğimiz halde, dile getirmedik hiçbir zaman...
Siz hangi ülkede gördünüz derbi maçlarının tek bir tarafın seyircisi ile oynandığını?
Deplasman yasaklarının, büyük kulüpler için geçerli olduğu; onun keyfini sürmek isteyen taraftarları, birer terörist muamelesi içinde "Yasak" tanımlaması ile statlara yaklaştıramayan bir anlayışın yer aldığı ligimizde, hangi güzellikler ile teselli bulabiliriz ki?
Devletin Spor Bakanı "Artık deplasman yasağı kalkacak" diyor...
Hopp, takımlar ayaklanıyor "Olmaz, daha hazır değiliz" diye...
54 yıllık ligimizde, daha, basit bir düzenlemeyi yapamıyoruz biz...
Her kafadan bir ses...
Diğer yandan, devletin Maliye Bakanı, futbolcuların vergisinin yüzde 15'ten yüzde 35'e çıkarıldığını açıklıyor "Vay efendim nasıl olurmuş böyle bir uygulama" diye başka bir feryat daha kulüplerden...
Lâfa geldi mi AB normlarından bahsedenler; vergi konusunda birdenbire nasırlarına basılmışçasına kıyameti koparıyor...
Oysa İngiltere'de yüzde 50; Almanya'da yüzde 45; İspanya ve İtalya'da yüzde 43; Fransa'da ise yüzde 40 olan vergi oranı, bizim ülkemizde yüzde 15'te kalırken "Ohh ne âlâ"
Yabancıların "Vergi cenneti" yakıştırması boşuna mı?
Vatandaş; aldığı üç kuruşla dünyanın en pahalı benzinini kullanacak, gıkı  çıkmayacak; elin oğlu gelecek bizim ülkeye, kemiksiz et gibi transferinin keyfini çıkaracak...
Anası mı güzel, ülkemizden milyon euroları götürenlerin?
Futbolun, oyun değil, oyuncak olduğu tek ülkeyiz vesselam...


Sıkıldık artık!
İlhan Cavcav, Türk futboluna 1978 yılından beri damgasını vurmuş isim...
35 yıldır G.Birliği'nin başında, kimselerin deviremediği bir başkan, tabii ki, konuşmalarında asıp keser...
İşte en son yabancı sayısındaki karışıklık sonrası Yıldırım Demirören Federasyonu'na "Geldiğiniz gibi, gideceksiniz" tehdidini savurabiliyorsa, bu geçmiş yılların kendisine büyük yetkiler verdiğini zannetmenin yanlışlığının doğurduğu sözlerdir...
Ne demek "Geldiğiniz gibi, gideceksiniz?"
Yıllardır Afrika ülkelerinden yok pahasına topladığı çocukları Ankara'ya getirip bir "Futbol ticarethanesi" kuran; parlayan birkaç ismi de cilalayıp iyi paralara diğer kulüplere satan bir futbol tüccarı, bir sene önce kendisinin de onay verdiği 6 yabancı iznine, şimdi diğerleri gibi itiraz ediyor...
G.Birliği'nin başında 35 yıldan beri duran; ama bir gün olsun şampiyonluğa oynatmayan isimdir bu İlhan Cavcav...
Neden?
Çünkü takım şampiyonluğa oynarsa yüklü prim vermek zorunda kalacağını biliyor "Büyük Başkan!"
Aslında, ilk defa sözünün arkasında duran bir Federasyona "Git" diyen başaktör, keşke önce kendisini futbol dünyasından "emekli" edebilse...
Böylelikle futbolumuz, hiç olmazsa, ikide bir "Cavcav" eden birisinden kurtulmuş olur...


Bir kukla aranıyor!
F.Bahçe hariç, 17 kulüp Yıldırım Demirören Federasyonu'nun ipini çekmek için kenetlendi...
Ne istiyorlar?
Yabancı transferini serbest bırakacak bir federasyon...
Yâni, gelir gelmez 17 kulübün esiri olacak bir federasyon...
17 kulübün her isteğine "Başüstüne" diyecek bir federasyon...
Hangisinin umurunda; Atlas Okyanusu'nda 420 bin nüfuslu "Yeşil Burun Adaları'nın" bizi FIFA sıralamasında 15 basamak birden geri bıraktığı...
Ve umurunda mı futbolumuzun "alt yapı" sorunu...
Yeter ki, tribünlere oynasın yöneticilerimiz...
Ayaklar, yorgandan dışarı çıkmış, ne fark eder onlar için?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.