Bırakın, Muslera gitsin!

A -
A +

Galatasaray’ın gelecek sezon için planlamasında “birinci sırayı” mutlaka “Muslera’nın yerini alacak bir kaleci” transferi olmalı!..

 

Zira “Muslera ‘giderek’ eski Muslera’dan uzaklaşıyor”; son maçlarda yaptığı hem de “onun gibi bir kalecinin yapmaması gereken hatalara” bir bakın…

 

“Şampiyonluk yarışının çok kritik puanlarını ‘O’ değil ‘şansla’ beraber, kadronun “kaliteli sihirli ayakları / kafaları” getirdi…

 

Elbette “o seviyede bir kaleci her maçta ‘birkaç kurtarış’ yapacaktır” ama “yememesi gereken golleri yemeye başlamış” ise yapılması gereken “perdeyi zamanında indirmek” olmalıdır!..

 

Yooo… “Nankörlük” yapmıyorum; “Muslera’yı korumak için” yazıyorum… Turgay Şeren, Taffarel başta, “Galatasaray’ın ‘unutulmaz’ kalecilerinin önüne konduğu” bir müthiş dönemin, “üzerine gölge düşmeden” Galatasaray tarihine “bu parlaklığı ile geçmesini” diliyorum…

 

Benden önce “Muslera’nın bizzat kendisi de ‘aynı düşüncede olduğu’ için” gitmek istiyor… “Düşüş olmadan, ‘mırıltılarla da olsa, ‘yiyeceği gollerin eleştirileri ile geçecek’ bir sezon” ile Galatasaray’a ve futbola veda etmek istemiyor!..

 

Haklı, hem de çok haklı!..

Okan Hoca, önce içeriye bak…

“Muslera ile” başladık, devam edelim… Her gün “spor sayfa ve ekranlarında” taraftarlara “Vay canına” dedirten transfer haberleri var; hem de “Galatasaray’ı, Fenerbahçe’yi, Beşiktaş’ı birbiri ile karşı karşıya getiren” haberler…

 

Bunca yılın tecrübesiyle “çoğunun ‘balon olduğunu’ düşünmeme” rağmen, “sarı kırmızıya gönül vermiş” bir T.C. vatandaşı olarak, ben bile hayal kuruyorum…

 

Ne var ki, “gazeteci olmak” o hayalleri çabuk bitiriyor ve onun için, Okan Hoca’ya diyorum ki; “dışarıdan transferden önce, içeriden, elindeki kadroya ve oradan transferler yapmaya, ‘kiralık’ olarak gönderdiklerine” bak…

 

Mertens gibi, Kerem Çalımbay gibi, Nelsson gibi, Berkan gibi “unutulmuş ve küstürülmüşleri” nasıl “kadro içi transferi” olarak kazandığını düşün…

 

Zaha’ları, Tete’leri, Hâkim Ziyech’leri, Vinicius’ları kazanmayı düşün… “Gönderdiğin” Zaniolo’ları, Yunusları, Emin Bayramları düşün… Ve de…

 

Uluslararası Spor Araştırmaları Merkezi CIES’in, “Süper Lig’in en değerli 10 futbolcusu listesinin başına “22,5 avro ile koyduğu” Kerem Aktürkoğlu’nu, “Barış Alper’in ‘kendisinin’ yaptığı” gibi, bir “mentor desteği ile” kazan ve takımın “değişmez oyuncularından biri” hâline getir… (Sen mentor değilsin, hocasın, unutma!) Listede, ikinci sırada 21,1 milyon avroyla Ferdi Kadıoğlu, üçüncü sırada 20,7 milyon avroyla Szymanski, dördüncü sırada ise 20,1 milyon avro ile Barış Alper var. Bak Hoca’m, bu yazdıklarımdan, “gelecek sezon Süper Lig’i kazanacak” bir takımı “şimdiden” kurabilirsin!..

 

Kolaydır, “Onu da alalım, bunu da alalım” demek… Zoru, yukarda yazdığım “kaliteli” futbolcuları, Mertens, Kerem Demirbay, Nelsson gibi kazanmak, Gomis’i göndermemek ve de İcardi’yi zaman zaman soyunduğu “avara kasnak’ rolünden kurtarmaktır, sevgili Hoca’m!..

Oh be… “Ofsayt” varmış!

Neydi o, her maç gecesi, "Ofsayt mı, değil mi" tartışmaları, "VAR'ın çizdiği çizgiye rağmen" bu defa da "Çizgi eğri mi, doğru mu" tartışmalarının üzerine gölge düşürdüğü pozisyonlar? 

 

Futbolda "oyun kurallarını belirleyen" Uluslararası Futbol Birliği Kurulu (IFAB), yeni bir "ofsayt kuralı" üzerinde ciddiyetle duruyor. Bu kural, FIFA Futbol Gelişim Sorumlusu Arsene Wenger'in önerisi üzerine, İtalya'da U18 maçlarında denendi" ve olumlu sonuçlar alındı.

 

Üstelik yapılan araştırmalarda "yeni kuralın mevcut ofsayt kararlarının sayısını yarı yarıya azaltacağı" ortaya çıktı.

 

Sevgili Erman Toroğlu Hoca'mızın kulakları çınlıyordur; Yeni kurala göre, "En ilerdeki hücum oyuncusunun 'tüm vücudu' savunmacı rakibinin önünde" ise, "ofsayt" çalınacak.

 

Bugün, "hücum oyuncusu, savunmacıyla aynı hizada olsa bile, eli, kolu, omzu, kafası, ayağı daha ilerde olursa, 'yarı otomatik ofsayt sistem" ile "ofsayt" kararı veriliyor. 

 

Büyük bir ihtimalle, "gelecek sezon bu 'çok tartışmalı sistem' değiştirilecek" ve "yeni 'tüm beden ileride ise' kuralı" uygulanmaya başlanacak, "yarı otomatik sistem" de yeni karara göre çalışacak. 

 

Evet, bekliyoruz!

ŞAKA

Demirel, “Meseleleri mesele etmezseniz, ortada mesele kalmaz” derdi. Beşiktaş yöneticileri bu sözlerden biraz ders almalılar; merak etmeyin, “yedek kulübelerinde bekletilmeyecek ve ‘genç millî takımlarda daha da olgunlaşacak’ olan” Semih, hem de yakın zamanda Montella’nın başındaki A Millî Takım’da forma giyecek ve “atacağı gollerle” futbol tarihimize geçecektir!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Rüstem Erol 23 Mart 2024 22:11

Okan Buruk, Terimleşip ha bire oyuncu isteme huyundan vazgeçip elindeki oyunculardan faydalanmaya bakmalı. Oyunculara verilen para cebinden çıksa bu kadar bonkör olur mu?

Rüstem Erol 23 Mart 2024 22:09

Ofsayt tüm vücudun ileride olması demektir. Eskiden öyleydi diye hatırlıyorum da yanlışta olabilir. Ama değişmesi iyi olur.