ERMENİLERE DE one minute ŞART

A -
A +
KARABAĞ'DAN SÜRGÜN HAYATLAR -2- HAZIRLAYAN: Osman SAĞIRLI osman.sagirli@tg.com.tr ERMENİLERE DE one minute ŞART

NE HAS OLUR Doğduğu toprakların hasretiyle kavrulan Karabağlıların umudu Türkiye. Bunlardan biri olan Elşan Hasanaliyev, "Sizin prezidentiniz bir seferliğine de şu Ermeni gavuruna 'one minute' dese ne has olur" diyor. SAVAŞ KAPIDA Göçmenlerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Hasanov ise "Dünyanın akıl hocaları, insan örgütleri, insan hakları nerede? Biz öz toprağımızı istiyoruz. Bunu ne yapıp edip alırız. Yoksa savaş kapıda" diye uyarıyor. MİNSK GRUBU MU ÇÖZECEK? Rusya, Fransa, Amerika... Bunlar mı Karabağ'ı çözecek? Rusya gücünü, Amerika petrolünü, Fransa da tabii ki diasporayı koruyacak. Bakü'nün yeni yerleşim yerlerinden Binakadi'deki lüks konutların bulunduğu bir siteden içeri giriyoruz. Mavi boyalı çok katlı apartmanlarla ilgili bilgi veren Göçmenlerden Sorumlu Devlet Komitesi Basın Müşaviri Senan Eldar Huseynov, "Osman bey biz artık hökümet olarak göçgünlerimizi bu gibi konaklara (ev) daşirük. Bu gördüğün yer Zengelan Rayonu. Karabağ'daki yerin ismi aynen burada da muhafaza edilir. Tam 369 aile yaşir" diyor. Önceden gideceğimizin haber verildiği belli, okul önünde bizi kalabalık bir grup karşılıyor. Önce duvarlarında AK-47 ve diğer silahların en ince ayrıntılarına varıncaya kadar şekillendirildiği son derece modern okulu ziyaret ediyoruz. Ardından da bloklardan birine giriyoruz. Giriş kattaki bir genç evine davet ediyor. Adı Elşan Hasanaliyev (28) ve eşi İlahe Mustafayevo işgal altındaki Cebrail rayonundan göçkün. 3 yaşında Leman adında bir de kızları var. Elşan, devlet büyüklerine dualar eşliğinde evin odalarını tek tek gezdiriyor, evin içi alabildiğini lüks, dayanmış döşenmiş. İlahe'nin "çaylar hazır" komutu ile salona geçiyoruz. Azerbaycan'ın kendine has ferhoye adı verilen çeşit çeşit lezzetlerinden zeytin tatlısı ve bol limonlu bir çay eşliğinde sohbete koyuluyoruz. Elşan, "Biz göçgün garındaşlarımıza göre biraz daha şanslı görünürik. Nankörlük etmiyeh emme iş eyle değil. Devlet bana bu konağı değül Qumlaq'daki bahçamı versin. Ben 17 yıl boyunca yarım inşaatlarda seher eyledim. Niye? Ben bülürdüm ki oralar bene geçiciydi. Misafir yer seçer mi olabilir mi beyle bir şey?" diye soruyor. BAŞBAKAN VEKİLİ BİZİ BEKLİR En kısa sürede İran sınırındaki köyüne dönmek istediğini söyleyen Elşan, "Ermeniler basgın verdüğünde 11 yaşında bir uşahdım. O günü unutamirem. Rüyamda her sabah mektebe gidirem, konağımdaki ceviz ağacını, dut ağacını hatirlirem" diyor. Elşan, tek umutlarının Türkiye olduğunu söyleyip, "Sizin prezidentiniz bir seferliğine de şu Ermeni gavuruna 'one minute' dese ne has olur" diyor. Senan, sohbetin tam ortasında çalan telefonunu cebinden çıkarıp, ayağa fırlıyor. Ceketinin düğmelerini ilikliyor, "Peki efendim musahibenize çattirirem (soruyorum), 4'te mi? Temam efendim" dedikten sonra bana dönerek, "beyefendi bizi beklir" diyor. Senan üç gün sonrasına randevu veren Başbakan Yardımcısı Ali Hasanov'un makamına bir an önce ulaşmak için sıkıştırıyor, çayları bile yudumlayamadan doğruca bakanlığa gidiyoruz. Başbakan Yardımcısı Ali Hasanov, aynı zamanda Göçmenlerden Sorumlu Devlet Komitesi ve Azerbaycan Cumhuriyeti Uluslararası İnsani Yardımlar Komisyonu Başkanı. GÖLGE KABİNE İŞBAŞINDA Özel kalem personeli Laçin Valisi'nin içeride olduğunu bu sebeple biraz beklememiz gerektiğini söylüyor. Benim bildiğim Laçin Karabağ sınırları içinde dolayısıyla işgal altında. Ermeni Vali burada ne yapıyor? diye soruyorum. Sen nasıl böyle bir meseleyi bilmezsin gibisinden hayretle yüzüme bakıyorlar. "Bu vali Türk'tür, Biz Karabağ'daki sistemi burada aynen koruyoruz. Oradaki resmi kurumların hepsi burada aynı şekilde Karabağ'dan gelen göçkünlere hizmet veriyor. Polisi, adliyesi, herşeyi ayrı. Karabağ'ı tekrar geri aldığımızda bu arkadaşlar idareyi devam ettirecekler" diyorlar. Televizyondaki bir tartışma programına kilitleniyorlar, orta yaşlı bir kadının Azerbaycan gençliğinin kitap okumadığı şeklindeki sözlerine sinirlenen kadın görevli, "Sanki gendüsü çoh okir, heç belli olmir" şeklinde verip veriştiriyor. Nihayet Hasanov'un kapısı açılıyor, içeriden Laçin Valisi Ramis Cebrailov çıkıyor. Ayaküstü sohbetten sonra, mutlaka Laçin'e gitmemiz gerektiğini oradaki göçkünlerin çok zor şartlar altında yaşadıklarını söylüyor. 'Olur' cevabımızla birlikte yardımcısını arıyor, "Törkiya'dan jurnalist bir gardaşımız gelmiş. Seherinen orada olacak gendiynen ilgilenesiz. Matbuat yapacak, vidyo çekecek mağaralara götüresiz" diye talimat veriyor. MİLLETİN OYUNCAĞI Senan'ın refaketinde Hasanov'un makamına giriyoruz. Böyle bir mesele ile ilgilendiğimiz için minnet duygularını ifade eden Hasanov, "Türk'ün Türk'ten başka dostu yok. Bunu bir kere daha gördük. Türkiye hem başbakanı hem de milletiyle Azerbaycan'ın yanında" diyor. Karabağ meselesinin 200 yıllık bir geçmişinin olduğunu söyleyen Hasanov, bu konuda yaşananlar ve Azerbaycan tarafının ileriye dönük planları hakkında çok ilginç açıklamalar yapıyor: "Şimdi bakın biz son yüzyılımızı kiminle mücadele ederek geçirmişiz? Ermenilerle. Peki bunca zamandır uğraşılan bir mesele halledilemez mi? Dünya Türkiye'yi 'Ermenilere soykırım yaptınız' diyerek baskı altında tutmaya çalışıyor. Türkiye'nin, 'meseleyi tarihçiler tartışsın' şeklindeki objektif teklifiyle ilgilenmiyorlar bile. Peki maksat ne? Tabii ki Türk dünyasını bitirmek. Dünya 24 Nisan geldiğinde Türkiye üzerinden siyaset yapıp bölgeden istifade etmek istiyor. Türk dünyasını, millete vahşi bir millet olarak gösterme çabaları var. Bu sebeple olmadık iftiralar atıyorlar. Baksınlar Ermeni'nin olmadığı bir ülke var mı? Bu adamlar gezgin bir millet ve gittikleri her yerde problem olmuşlar. Nereye taş atsan altından Ermeni çıkıyor. Bir milletin tarihî dünyanın elinde oyuncak olur mu? Adamların tarihini başkaları yazıyor, onlar ne derse Ermeni de onun savunuculuğunu yapıyor. Güçlü devletler, bölge üzerinde çıkarı olanlar bunlardan istifade edip menfaat teminine çalışıyor. Bu münakaşaların sürmesi için de çaba sarfediyorlar. Karabağ meselesi bitse başka bir mesele çıkar. Buradaki mesele tabii servet, coğrafi yapı. Onun kökü de toprağa çıkıyor. SAVAŞ KAPIYA DAYANDI Sadece toprak meselesi değil. Burada bir daha görüldü ki Azerbaycan meselesi ile bir milleti bitirmenin planları yapıldı. Geriye dönün bakın Karabağ meselesi ne zaman çıkmış. Nobel ödüllü Gorbaçov'un döneminde olmuş. Onun yardımcıları kim? Tabi ki Ermeni, önemli merkezlerdeki isimler Ermeni. Dünya ne yapmış peki? Bu insana Nobel ödülü vermiş. Sonra Minsk grubu diye bir şey oluşturulmuş. Rusya, Fransa, Amerika bu konuyu halletmek üzere vazife almış. Bunlar mı Karabağ'ı çözecek? Rusya bölgede güçlüyüm diyecek gücünü nasıl koruyacak? Amerika petrol, doğalgaz hesabı yapacak, o mu burada çözüm isteyecek? Fransa diasporaya teslim olacak sonra Karabağ'ı çözerim diyecek öyle mi? Kim kimi kandırıyor? Ama kabahat bizim niye Türk milleti olarak Ermenilerin Türkiye'de, Karabağ'da yaptıklarını dünyaya ifşa etmiyoruz? Onlar Türk dünyasını bitirmek için çabalıyorlar, çalışıyorlar. Ama burada bir toprak var hem de bize ait bir toprak. Biz bu toprağı onlara bırakmayacak kadar güçlüyüz. Bir karış toprak vermeyiz. Gerekeni sulh ile olmazsa silahla hallederiz. Azerbaycan liderinin siyaseti ortada. Artık sabrımız taşıyor. 1991'den bu yana kimse olup bitene müdahale etmedi. İnsanları vahşice katlettiler. Bütün dünyaya bunu haykırdık. Dünyanın akıl hocaları, insan örgütleri, insan hakları nerede? Kimse olup biteni görmüyor mu? Biz öz toprağımızı istiyoruz. Bunu ne yapıp edip alırız. Kısa sürede çözülürse ne ala, yoksa savaş kapıda. Artık biz de başımızın çaresine bakacağız. İstediğimiz vakit Karabağ'ı geri alacak güce sahibiz. Ermenistan'ı mahvedebiliriz. 14 milyar dolarlık bütçemizin 3 milyar dolarını ordumuza ayırdık, Onların memleket bütçesi 3 milyar dolar." Başbakanın ofisinden çıkıyoruz, aşırı şekilde yağan yağmur yüzünden Karabağ sınırındaki kamplara gitmemizin şimdilik mümkün olmadığı söyleniyor. Senan, bir iki yerle görüşüyor, gece yarısı yola çıkmak üzere anlaşıyoruz. ERMENİLERE DE one minute ŞART

BÜLBÜLÜ ALTIN KAFESE... Zengelan'daki mülteciler için her şey düşünülmüş. Evler dayalı döşeli. Ancaaak. Altın kafesteki bülbül misali "vatan" diyorlar da başka bir şey demiyorlar. Modern mimarisiyle dikkat çeken apartmanlar onlara dar geliyor. ERMENİLERE DE one minute ŞART

KÖYÜMÜ İSTİYORUM Elşan-İlahe Hasanaliyev çifti Karabağ'ın Cebrayil Rayonundan kaçıp gelmişler. Elşan, 17 yıl boyunca inşaatlarda yatıp kalkmış. Şimdi çok lüks bir ev vermişler. Ancak "Ben bu evi değil, köyümdeki evimi istiyorum" diyor. ERMENİLERE DE one minute ŞART

ERMENİ, ERMENİ'Yİ ÖLDÜRDÜ Başbakan Yardımcısı Ali Hasanov, Ermeni meselesi yüzünden Azerbaycan Türklerinin zor durumda kaldığını belirterek şunları söyledi: "20 bin insanımızı kaybettik. 250 bin Ermenistan'dan 700 bin ise Karabağ'dan ve reyonlardan, 50 bin de Ahıskalı göçmenimiz var. Toplam 1 milyon insanımızı şu anda burada barındırmaya çalışıyoruz. Sadece bu yıl 400 milyon dolarlık bir bütçeyi bu kardeşlerimize ayırdık, 100 bin insanımızı yaşayabilecekleri evlere yerleştirdik. Diğerleri sefalet içinde. Her birine aylık 17 dolar ücret veriyor, yiyeceklerini karşılıyoruz. Ama nereye kadar? İnsanlar para pul değil, topraklarını istiyor. Bu bir onur meselesi artık. Ermenilerle aramızdaki bu meseleye temel teşkil eden 1988 Sumgayt olaylarına bakın. Bazı yerli Ermeniler evlerinin balkonlarından aşağıya atılıyor. Dünya, Azeriler Ermenileri katlediyor diye aylağa kalkıyor. Bir araştırma yapılıyor, Ermeniler 26 grup halinde saldırmış. Hadiseleri çıkaranların bir kısmı yakalanıyor, ceplerinden haritalar çıkıyor. Kim nereye gidecek hepsi önceden belirlenmiş. Bu olayları araştırmak üzere kurulan komisyonda görevliydim. Uzun bir inceleme yaptık kaçanlarla ölenlerle ilgili Baktık ki, evleri boşaltılanların 6 ay önce bankalardaki hesaplarından paraları çekilmiş. Olaylarda yakalanan şahısların hapisten çıkarılanlar olduğunu tespit ettik. Ancak bunları da biz yargılayacağız gerekçesiyle Rusya elimizden aldı." > YARIN: MAĞARALARDAKİ HAYAT
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.