Antibiyotik Sembiyotik

A -
A +

Kelime ve kavramlarla düşünüyoruz. Pazarlamacılar da dil ve kelimelerle yakından haşır neşirler. Lisanına ve dillerine hakim olabildikleri ölçüde başkalarını kontrollerine alabiliyorlar.

Pazarlama bir bakıma, muhatabını kendi diliyle düşündürüp, konuşturabilmek becerisi...
Pazarlamada etkili (sihirli) kelimeler üzerine nice liste ve kitaplar var. Markalar da belli kelimeleri sahiplenip zihinlere girmenin peşindeler.
Kelimeler bir araya geldiklerinde de derin ve zengin kavramlar ortaya çıkıyor.
Mesela, antibiyotiğin öldürücülüğünü biliyoruz. Toplumun antibiyotik manyağı haline getirildiğini de...
Paraziti, sırtından geçinmeyi de, zararlı bir şey olarak biliyoruz. Amma, sembiyotik nedir bunu bilen pek az. Halbuki, içlerinde en asili, en insanîsi bu...
İnsan, bitki, hayvan farketmiyor, birlikte yaşayan canlılar arasındaki karşılıklı ilişkiler ya nötr, ya parazitik, ya antibiyotik ya da sembiyotik nitelikte oluyor. (Toplumlar ve milletler arasındaki ilişkiler de böyle.)
Uzun yıllardır pazarlamayı, iki taraf arasında, alan-satan, sunan-sunulan düzleminde, antibiyotik bir gözle anlayıp anlattılar. Şimdilerde manzara biraz değişiyor.
Antibiyotik ilişkilerde, bir taraf kazanırken, diğeri kaybediyor. Pazarlamacı müşteriyi avlıyor, cebindekini alıyor, karşılığında bir hayal, sahte bir mutluluk, parlak bir imaj bırakıp, yeni müşterilere yöneliyordu.
Pazarlamayı ifade için olta, hoparlör, yazarkasa türünden semboller kullanılıyordu. Kazanmak için yok edecek, rakibe ve müşteriye fırsat vermeyecek, malı götüreceksin deniyordu.
Şükür ki, pazarlama camiasında bazıları, pazarlamanın sembiyotik bir temele dayandığında daha hoş olduğunun farkına varmaya başladılar. Pazarlama 1.0, pazarlama 2.0, pazarlama 3.0 gibi yeni terim ve yaklaşımlar da konuşulur oldu.
Sembiyotik ilişkide, ilişkinin yönü, şekli, konusu, değişkenleri, fırsatları vs. itibariyle iki taraf birbirine güç katıyor, toplamda ikisi de kazanıyor ve mutlu oluyor.
İyi bir pazarlamacı olmak için, birilerini zorlamak, köşeye sıkıştırmak, şaşırtmak, elindekini çaktırmadan kapıp almak, sömürmek gerekmiyor.
Karşılıklı yararları düşünmek, müşterilere insan gibi yaklaşmak, kendisi için yapılmasını istediklerini yapmak, kendisine yapılmasını istemediklerinden sakınmak yetiyor.
Pazarlama, iyi insan olmak sanatıdır, derken biraz da bunu kastediyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.