Pakistan'da Amerikan aleyhtarlığı -1-

Pakistan İkinci Dünya Savaşından sonra kurulmuş bir yeni devlettir. 1947'de yeni bağımsız Hindistan'dan ayrılmış fakat içinde bulunduğu zor durumdan hiç kurtulamamıştır. Hindistan'ın kurucularından Jawaharla Nehru 20 yıla yakın Hindistan'ı yönetti. Laik bir devlet kurmak istiyordu bunu gerçekleştirdi. Pakistan'ın kurucusu Muhammed Ali Cinnah devletini kurduktan bir yıl sonra öldü... Hindistan ve Pakistan, Keşmir sebebiyle üç kez savaştılar. Ben Keşmir'in Pakistan'ın elindeki kısmı ziyaret ettim. Hatta birkaç gün orada kaldım. Pakistan doğu ve batı olarak kurulmuştu. 1991'de Hindistan Doğu Pakistan'ın ayrılmasına ve Bangladeş'in kurulmasına askerî yardımda bulundu. Hindistan, Pakistan'ı "bölebilir" bir tehdit olarak kalmaktadır. Bu İslamabad'ın nükleer silah talebini izah etmektedir ve 1998'de gerçekleşti. Pakistan kurulduktan sonra 30 sene asker ve sivil liderler geniş anlamda laik bir devlet yönettiler. Fakat 1977'de General Ziya-ül Hak bir darbe ile başa geçince İslam hukukunu ve milliyetçiliği ön plana aldı. 1979'da komşu Afganistan'ın Sovyetler tarafından işgali olmasaydı Pakistan'ın laik aydınları ayaklanabilirlerdi. Memleket gelecek Rus kurbanının kendisi olduğu düşüncesi ile birleşti. Bu saldırıdan korkan ABD de Pakistan'a silah yardımında bulundu ve Afgan mücahitleri eğitti. ABD yasası nükleer silah üreten veya bulunduran bir devlete yardımı yasaklar. ABD Pakistan'ın böyle bir şey yapmadığını ileri sürerek yardımı yaptı. 1989'da Sovyetler Afganistan'dan çekilince Pakistan'da 3 milyondan fazla Afgan mülteci kalmıştı ayrıca cihad kültürü ile yetişmiş bir nesil de ülkede idi. Nihayet 1990'da Pakistan'ın nükleer programı tanındı İslamabad'a müeyyide yüklendi. Milli hislere tercüman olan bir emekli general "Bizi kullandınız sonra silkeleyip attınız. Pakistanlılar bunu tekrar yapacağınıza inanmaktadırlar" demiştir. Konuya devam edeceğiz...