Roma kuzusu

A -
A +

Roma'dayım. Türkiye'de İtalyan mutfağı pizza ve makarna ile bilinir. Ama, İtalyan mutfağı Akdeniz'in, Karadeniz'in ve Uzak Doğu'nun mükemmel karışımından oluşur. Her yıl baharın ilk aylarında Roma'da kuzu ve enginar kızartması yenir. Romalılar da Türkler gibi kuzuyu çok pişmiş severler. Dana etiyle beslenen Kuzey İtalyalılar bile Roma kuzusunu tatmak için başkente akın ederler.

Roma'da kuzu zamanı. Aynı zamanda yeni papanın seçim zamanı. Bütün oteller dünyanın her yerinden Roma'ya akın eden din adamları, gazeteciler ve meraklılarla dolu. 12 Mart'ta Vatikan'da toplanan Kardinaller Meclisi, yeni papayı seçene kadar Sistine Şapeli'rden çıkamıyor. Yeni papanın etnik kökeninin bizim için bir önemi yok. Önemli olan yeni papanın Doğu ile Batı medeniyetleri arasında Soğuk Savaş sonrası artan kutuplaşma karşısında nasıl bir tutum alacağıdır.
İmparatorluklar, büyük güçler, büyük savaşlar ve İpek Yolu gibi ana ulaşım yolları, büyük dönüşümleri oluşturan ana unsurlardır. Doğudan batıya doğru akan göçler ve savaşçılar Batı ile Doğu medeniyetlerinin yakınlaşmasını sağlamışlardır. Roma İmparatorluğu, Doğu Roma ve Osmanlı Devleti Akdeniz havzasında ortak bir medeniyet oluşturmuşlardır. Haçlı Seferleri, Ortadoğu medeniyetini Avrupa'ya taşımış, yeni bir uyanışın kapılarını açmıştır.
1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılması sonrası Avrupa'nın siyasi ve coğrafi sınırlarının genişlemesi medeniyetin yeniden gelişmesini ve medeniyetler arası diyaloğu sağlamamıştır. 11 Eylül 2001 ile birlikte ise Soğuk Savaş yıllarındaki sistem kutuplaşması yerini medeniyet kutuplaşmasına bırakmaya başlamıştır. Yeni dönemde Müslüman, Doğu ve Batı toplumları arasında karşılıklı şüphe, korku ve kutuplaşma ortamının nasıl sona erdirileceği belirsizdir. Erdoğan ve Zapatero'nun öncülük yaptığı 'Medeniyetler İttifakı' dışında kutuplaşmayı sona erdirecek mekanizmalar ve ortak siyasi irade henüz mevcut değildir.
Avrasya dünyasında iki ünlü Cengiz vardır. Cengiz Han kılıcıyla dünyaya egemen olmuştur. Cengiz Aytmatov ise kalemiyle. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından yirmi yıl geçmesine rağmen Cengiz Aytmatov'u dünyaya ulaştıran Moskova ve Rusça olmadan Orta Asya aydınları dünyaya nasıl açılacaklarını, nasıl dünya ile bütünleşeceklerini düşünüyorlar. Sovyetler Birliği'nin dağılması sonrası doğan medeniyet boşluğunu Türkiye ve Türkçe doldurmaya aday. Ama çabaların henüz yetersiz olduğunu kabul etmeliyiz.
Son on yıllarda medeniyet boşluğunu sadece Sovyetler Birliği'nin dağılması belirlemedi. 1979 İran Devrimi sonrası Batı'ya yoğun bir göç oldu. 2003 Irak işgali sonrası ABD, Arap medeniyeti ile daha fazla iç içe olmaya başladı. 2003 Irak işgali ve 2011 Arap Baharı ile birlikte Ortadoğu'yu sadece İsrail penceresinden anlamayı bırakmaya başladı. ABD'nin Arap dünyası ile doğrudan temasının önümüzdeki on yıllara etkisinin ne olacağı henüz belirsizdir. İkinci Dünya Savaşı sonrası Batı'da Doğu kökenli yeni bir aydın kuşak oluştu. Bu yeni kuşağın Batı siyasetine, ekonomisine ve kültürüne etkilerinin sonuçları henüz alınmamıştır. 2000'li yıllarda Doğu'da enerji, sanayi ve ticaretin gelişimi ile yeni zenginler oluştu. Bu yeni zenginlerin oluşturduğu yeni medeniyetin etkileri ayrı bir dinamizm olacaktır.
Aralık 2011'de Tunus'da başlayan Arap Baharı'nın medeniyet alt yapısı nasıl olacak? Daha iyi bir yaşam isteyen Akdeniz Araplarının talepleri nasıl karşılanacak? Hayal kırıklığı oluşursa bu hayal kırıklığının Batı ve Doğu medeniyeti üzerindeki etkileri nasıl olacak? Henüz bu soruların cevaplarını bilmiyoruz.
Gelecek gençlerindir. Gençlerin çalışmak ve eğitim için Batı'dan Doğu'ya, Doğu'dan Batı'ya gönderileceği büyük bir projeye başlamalıyız. Mesleki ve teknik eğitim seferberliğine girmeliyiz. Asya'dan Ortadoğu'ya, Karadeniz'den Akdeniz'e akraba medeniyetlerin yeniden buluştuğu bir medeniyet alanına ihtiyacımız var. Küçülme teorilerinin paranoyasından kurtulup hep birlikte büyüme teorilerini hayata geçirmeliyiz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.