Biyoloji, her geçen gün daha da önem kazanıyor

A -
A +
 

Sevgili Okurlar,
YEŞİL SAYFA olarak 4.5 yılı aşan bir süredir siz saygıdeğer okurlarımıza her hafta değişik bir konuyu bilimsel yönüyle sunmaya çalışıyoruz. Bu arada değerli bilim insanlarımızın ve okurlarımızın görüşlerine de her zaman sayfamızda yer vermekten memnuniyet duymaktayız.
Bu hafta size çok kıymetli meslektaşım Biyolog Doç. Dr. Alev Haliki Uztan'ın yazısını sunmak istiyorum. Sevgiyle kalın...
Biyoloji; yaşamın ilk ortaya çıkışından itibaren nasıl geliştiğini, mevcut çeşitliliğin dünyadaki yayılışını, çeşitliliğe etki eden faktörleri, canlılık olaylarını yapı ve işleyişe dayalı olarak inceleyen ve gelecekteki durumuna ilişkin tahminlerde bulunan bir bilim dalıdır. 
Biyoloji alanında; sağlık sektöründen çevre ve tarım sektörüne kadar çok geniş bir alanda araştırma ve uygulama yapılmaktadır. Sağlık sektöründeki klonlama ve kök hücre teknolojisi gibi birçok kritik konuda Biyologlar'ın imzası bulunmaktadır.
Çeşitli hastalıklara karşı geliştirilen aşılar, bulunan antibiyotikler hâlen hayat kurtarmaya devam etmektedir. Günümüzde her türlü ilaç, kimyasal ve antibiyotik biyolojik yolla hızla ve düşük maliyetle üretilebilmektedir. 
Bu alanda genellikle yaşamı tehdit eden gıda darboğazının aşılması, çölleşmenin engellenmesi, biyolojik çeşitliliğin etkin korunması, sağlıklı gıdaların temini ve çeşitli hastalıkların önlenmesi konularında kullanılabilecek temel bilim araştırmaları ve bu araştırmalara ışık tutacak biyoçeşitlilik çalışmaları yapılmaktadır.
Çağımızda giderek daha fazla önem kazanan;

Biyoteknoloji, nanobiyoteknoloji, biyogüvenlik, çevre ve biyoçeşitliliğin korunması, vektörel hastalıklarla mücadele, biyogaz-biyodizel-biyorafineriler, genom projeleri, biyoinformatik ve bi-yoturizm gibi yeni alanlar da temelde çoğunlukla Biyoloji biliminin varlığını gerekli kılmaktadır. 
Bu çalışmalarla toplumların sosyoekonomik ve ekonomik kalkınmasına temel katkı sağlanmaktadır. 
Hiç şüphe yoktur ki ülkemizin stratejik konumu; korumamız ve sahiplenmemiz gereken biyolojik zenginliklerimiz; gelecekte dünyayı tehdit edecek susuzluk, çevre kirliliği ve küresel ısınmaya bağlı giderek artan EKOLOJİK sorunlar; keza yakın ve uzak geleceğimizde ulusal çıkarlarımızın korunması açısından BİYOLOJİNİN kapsamı ve önemi her geçen gün inanılmaz bir hızla artmaktadır.
Dünyada başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere gelişmiş bütün ülkelerde Ziraat Mühendisi araziye Biyologla çıkar; bitki kimyası araştırmaları yapan bir Eczacı mutlaka bir Biyolog (Botanikçi) ile çalışır; Tıp fakülteleri ve hastanelerde viroloji, bakteriyoloji, mikoloji, hematoloji, parazitoloji, sitoloji, embriyoloji, histoloji, klinik mikrobiyoloji, üreme fizyolojisi, halk sağlığı laboratuvarlarında Ar-Ge elemanı olarak Biyolog en önemli Ar-Ge uzmanıdır, laboratuvar teknikerliği yapmaz. ABD'de tıp eğitiminin ön koşulu 3-4 yıl Biyolojik Bilimler Eğitimi'nden geçer.
Bu ülkelerde bir Biyolog'un görev aldığı alanlar aşağıda sıralanmıştır:
> Fosil ve canlı tüm organizmaların incelenmesi, tanımlanması ve sınıflandırılması konularında çalışmalar yapar,
> Bütün yönleriyle çevre, biyolojik çeşitlilik, doğa koruma, toprak yönetimi ve çevresel etki değerlendirmesi gibi ilgili tüm ekolojik çalışmaları yapar,
> Çevre kirliği, çevre planlaması ve doğal kaynakların korunması ve yönetimi ile ilgili tüm alanlarda çalışmalarını yürütür ve yönetir,
> Tarımsal ve kentsel ekolojik planlama çalışmaları yapar,
> Su, toprak, hava ve gıdanın biyolojik ve biyokimyasal analiz çalışmalarını yapar ve raporlar,
> Korunan tüm alanların yönetimi, Hayvanat Bahçeleri ve Botanik Bahçeleri ile Doğa Tarihi Müzeleri gibi biyolojik faaliyetlerde bulunan diğer kurum ve kuruluşların yapılandırılması ve yönetiminde çalışmalarda bulunur.
> Biyolojik ve materyallerin üretim, kalite kontrol, analiz ve denetlenmesinde görev alır,
> Hastalık yapıcı biyolojik etmenlerin tanımlanması ve kontrolüne ilişkin tüm süreçlerde görev alır,
> Endüstriyel uygulamalarda biyolojik tekniklerin geliştirilmesi, uygulanması ve yönetimini yapar,
> İnsan, hayvan, bitki ve mikrobiyal genetik çalışmaları yapar,
> Sağlık birimlerinde insan biyolojisi ile ilgili Ar-Ge çalışmaları yapar,
> Kamu ve özel sektör ile üniversiteler ve bağlı birimlerde uygulamalı ve temel biyoloji alanlarında bilimsel araştırmalar yapar,
> Uzmanlık alanlarıyla ilgili bilirkişilik yapar
AB ülkelerinde en önemli 5 meslekten biri Biyolog olarak ifade edilmekte; İngiltere'de her Bakanın danışmanları arasında mutlaka bir Biyolog yer almakta; Portekiz'de, İspanya'da ilgili bakanlıklara atamalarda öncelik Biyologlara verilmektedir.
Örneğin Almanya'da Meteoroloji Merkezlerinde İklim Bilimcilerle Biyologlar özellikle Hidrobiyologlar birlikte çalışmaktadır. 
ABD'de hekim olabilmek için önce mutlaka 3-4 yıl Biyoloji okumak gerekmektedir; Federal Soruşturma Bürosu FBI'ın kriminal laboratuvarlarında çalışanların %80'i Biyolog kökenlidir.

BİYOLOG: Üniversitelerin lisans eğitimi veren fen/fen-edebiyat fakültelerinin biyoloji, moleküler biyoloji ve genetik bölümlerinden mezun olan; tüm canlıların, birbirleri ve çevreleri ile olan etkileşimlerini, bilimsel yöntemlerle inceleyen, bu yöntemler sonucunda elde ettiği verileri sağlık, çevre, tarım, orman, gıda, endüstri, turizm, biyoteknoloji, kriminoloji, nanobiyoteknoloji, eğitim, doğal kaynak yönetimi ve ekolojik planlama vb. alanlarda uygulayan ve uygulatan, araştıran, inceleyen, analiz eden, üreten ve kontrol eden, denetleyen, bu sonuçları rapor hâline getiren meslek mensubudur. 
Bu tanımdan yola çıkarak hâlen sağlık hizmetleri sınıfında olmasına rağmen (ki diğer tüm Fen/Fen-Edebiyat fakülteleri mezunları gibi istihdam edilmesi gereken sınıf teknik hizmetler sınıfıdır) "Sağlıkta Dönüşüm Yasasında" adı geçmediği gibi teknik lise veya 2 yıllık meslek yüksek okulu mezunları ile aynı kategoride istihdam edilmektedir. 
Yine son derece manidar ve şaşılacak bir durum; Fen Fakülteleri ve Fen-Edebiyat Fakültelerinin tüm bölümleri kendi mezunlarını kadro ve unvanlarıyla istihdam edebilirken, sadece Biyoloji bölümlerinin mezunlarını Biyolog kadro ve unvanı ile istihdam edemez hâle gelmeleridir. 
Özlük haklarının ivedilikle hak ettikleri şekilde düzenlenmesi ve mesleklerine gereken önemin verildiğini görmek; mesleğini severek yapan Akademisyenler ve BİYOLOGLAR, evlatlarını büyük zorluklarla okutan ve geleceklerinden emin olmak isteyen AİLELER ve üniversitelerimizde Biyoloji bölümlerinde isteyerek okuyacak ÖĞRENCİLER için son derece önemli bir hâle gelmiştir. 
Son dönemde Biyologlar Odası ile ilgili yasa taslağı çalışmaları da her iki derneğin ortak çalışmaları ve katkısıyla hazırlanmış olup, tamamlanmak üzeredir.
Biyologların kırgınlığının, küskünlüğünün ve istikbal kaygılarının ivedilikle giderilmesi dileğimizi sayın yetkililere saygılarımızla sunuyoruz.
Biyolog Doç. Dr. Alev Haliki UZTAN
Türkiye Biyologlar Derneği
Genel Başkanı


 
Frankfurt Senckenberg Tabiat?Müzesi 

Müzelerle Bilimi çocuklarımıza sevdirmeliyiz!
Ülkemizin gönlü zengin güzel insanlarının doğa sevgisi tartışılamaz. Gençlerimizin fikren ve bilimsel olarak gelişip dünyayı tanımalarında en önemli etkenlerden biri olan "Doğa Tarihi Müzeleri" kalkınmış ülkelerde olduğu gibi en azından Büyükşehirlerimizde kurulmalıdır. Bu konuda Avrupa'nın en önemli müzelerinden biri olan Frankfurt'taki "Senckenberg Natur Museum"dan bilgi, destek ve yardım almak üzere hazır olduğumu belirtmek isterim. 


440 TEKNEYE EL KONULDU
Yasa dışı avlananlara 35 milyon lira ceza
> Sahil Güvenlik Komutanlığı, yasa dışı su ürünleri avlayanlara 35 milyon 350 bin 942 lira idari para cezası verdi. MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri'nin soru önergesini cevaplandıran İçişleri Bakanı Muammer Güler, 2004 yılından 31 Mart 2013 tarihine kadar yasa dışı su ürünleri avcılığıyla mücadele çerçevesinde 440 balıkçı teknesine el konulduğunu ve 35 milyon 350 bin 942 lira idari para cezası uygulandığını açıkladı. AA

ÇEVRE BAKANLIĞI:
Türkiye'ye özgü yeni 26 bitki tespit edildi
Enise Yapar ANKARA İHA
> Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi'nde yaptığı biyolojik çeşitlilik araştırmasında yöreye özgü bitki ve hayvan türleri tespit etti. Çalışmalarda, 51 familyaya ait 187 cins ve bu cinslere ait 272 tür ve tür altı takson (bitki türü), 20 memeli türü, 96 kuş türü, 16 sürüngen ve 4 iki yaşamlı tür bulundu. Bu türlerin 26'sının Türkiye'ye özgü endemik bitkiler olduğu belirlendi. Bu endemiklerden "Daucus conchitae" türü ilk defa W.Greuter tarafından 1974'te Meis adasında görülmüş ancak bu çalışmaya kadar Türkiye sınırları içerisinde tespit edilememişti. Fauna çalışmaları sonucu bölgede 2 türü böcekçil 4 tür yarasa, 9 tür kemirici, 3 tür yırtıcı, 2 tür ise çift toynaklı olmak üzere toplam 20 memeli türü de kayıtlara geçti. 


KIZILIRMAK DELTASI
Su kuşu yumurtaları için 30 yapay yuva!
> Yaban kuşlarının yumurtalarını yırtıcılardan korumak maksadıyla Kızılırmak Deltası'na 30 adet yapay yuva yerleştirildi. Orman ve Su İşleri Bakanlığı 11. Bölge Müdürü Emin Karaman, "Ülkemiz, kuşların göç yolları üzerinde önemli bir köprü rolü üstlenmektedir. Martı, şahin, saksağan gibi yırtıcı kuşlar ile çakal, tilki, yabani köpek, saz kedisi, kunduz, gelincik ve sansar karaya yuva yaparak kuluçkaya yatan su kuşlarının özellikle üreme döneminde ciddi kayıplar vermesine neden olmaktadır. Bunun için şimdilik 30 adet yuva yerleştirdik. Bunların sayılarını ilerleyen dönemde daha da artıracağız" dedi.


ZEKAİ ŞEN'DEN UYARI:
Kaçak sondajlar Tuz Gölü'nü küçültüyor
Su Vakfı Başkanı Prof. Dr. Zekai Şen, "Kaçak sondaj kuyuları dolayısıyla Türkiye'de yer altı suyu seviyesi ciddi miktarda düşmeye başladı. Konya Ovası'ndaki bilinçsiz tarımsal sulama sebebiyle de Tuz Gölü her geçen gün çekiliyor. Burada yer altı sularına yüklenildikçe Tuz Gölü daha da küçülecek" uyarısında bulundu. AA


Başta Çocuklarımız olmak üzere tüm Halkımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun.  


 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.