Dünyanın en büyük çiçeği

Sevgili okurlar, bu hafta size değişik bir canlı türünden bahsedeceğim. "Rafflesia" denilen dev çiçek görenleri hayrete düşürüyor. Çünkü bu çiçeğin taç yapraklarının çapı 120 santime kadar ulaşabilmekte ve ağırlığı da 12 kilogramı geçebilmektedir. Rafflesia, Güneydoğu Asya'da; Tayland ve Malezya, Endonezya'da da Sumatra, Java, Borneo adaları ve Filipinler'deki tropikal yağmur ormanlarında 500-700 metre yüksekliklerde yaşar. Bu bitki sadece çiçekten oluşur ve Sütleğen cinsi ağaçların (Euphorbiaceae) köklerinde yeterli ısı ve suyu bulunca asalak olarak gelişir. Kökü yoktur, çiçeği olmadan fark edilmesi imkânsızdır. Birçok Rafflesia çeşidi olmasına rağmen, en büyük çiçeklisi "Rafflesia arnoldii"dir. Asya'nın sıcak ve nemli ormanlarında yaşayan Rafflesia çiçeğini görmek için turistler bölgeye akın ediyor. İngiliz kâşif Sir Thomas Raffles ve Alman Dr. Joseph Arnold ile birlikte günümüzden 195 yıl önce 1818'de Endonezya adalarında devasa bitkiyi keşf-ettiler. Rafflesia'nın yaprak ve dalları bulunmamaktadır. Gerekli besinleri parazit şeklinde yaşadığı bitkilerden almaktadır. Çiçeğin yaşadığı ağaçta bulunan Asma ailesinden (Vitacae) birkaç sarmaşık türü (Tetrastigma) gerekli besinleri sağlamaktadır. Çok büyük kahverengiye çalan kırmızı renkli, uçları aşağıya kıvrılmış taç yaprakların ortası büyük bir çukur şeklinde olup, erkek veya dişi çiçekler ayrı ayrı gelişir. Erkek çiçekte toz keseleri, dişilerde ise yumurta bölümü bulunur. Dünyanın en ilginç çiçeği Rafflesia, en fazla bir hafta kadar dayanır, sonra çürüyerek yok olur. Bu nedenle çok az araştırmacı bu çiçekle karşılaşabilme imkânı bulabilmektedir. Çiçeğin üremesi ve neslinin devamı salgıladığı çok kuvvetli bir leş kokusu sayesinde olur. Bu kokuyu ölmüş bir orman hayvanının kokusu sanan birçok et sineği çiçeğin bulunduğu yere yönelir ve yumurtalarını çıkacak kurtçukların beslenmesi için çiçek üzerine bırakır. Kokmuş et zannettikleri bir erkek çiçeğin polenleri sineklerin tüylü ayaklarına yapışmış olarak, dişi olan bir diğer çiçeğe ulaştırılır. Bu şekilde tozlanma gerçekleşmiş olur. Bu alışverişte yaşamak için tabiatın bir aldatmacası söz konusudur. Bitki, saldığı dayanılmaz koku ile böcekleri kandırmakta ve üzerine çekmektedir. Hepsi Güneydoğu Asya'nın sıcak ve nemli ormanlarında yaşayan Rafflesia cinsinin 12 türü bulunmaktadır. Bu bitkinin yayılması, etrafında bulunan böcekleri yiyen bazı küçük maymun ve diğer canlıların çiçek tohumlarını sağa sola savurmasıyla oluşmaktadır. Ancak son yıllarda bazı türlerinin nesillerinin tükendiği bilinmektedir. Değerli okurlar, eğer Rafflesia da giderek yok olmakta olan sayısız tropik kuşak hayvan ve bitki çeşidi gibi ortadan kalkacak olursa, bundan zarar görecek olan sadece bilim değil, aynı zamanda günden güne yoksullaşan Doğa olacaktır. Bugün size çok değişik bir bitki türünü tanıtmaya çalıştım. Gerek çiçeğinin büyüklüğü, gerekse asalak yaşamını sürdürebilmek için saldığı kokuyla böcekleri cezbetmesi ve sadece yılda en fazla 7 gün yaşamasıyla Rafflesia arnoldii, dünyadaki en ilginç türlerin başında geliyor. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor, iyi haftalar diliyorum. ATIKLARI OYUNCAĞA DÖNÜŞTÜRDÜLER Minikler çevre için yarıştı Doğayı sevdirmek için Çevre Koleji ve REI Recycling Industry Dergisi iş birliğiyle gerçekleştirilen "5. Geri Dönüşüm Etkinliği"nde Anaokulu öğrencileri, atık materyallerle oyuncak ve çeşitli eşyalar yaptı. Yazarımız Ediz Hun, TÜKÇEV Başkanı Beyhan Aslan,  TÜMAKÜDER Başkanı Mustafa Akalp, Prof. Günay Kocasoy ve Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Ferşat Ayar, Recycling INDUSTRY Dergisi İmtiyaz Sahibi Türkay Özgür'ün de aralarında bulunduğu jüri üyeleri miniklerin projelerini değerlendirmekte bir hayli zorlandı. Tüm öğrencilere ödül verilirken; birinciliği Özel Çocuk Akademisi Anaokulu kazandı.­ Çevre Koleji'nde jüri üyeliği yapan Ediz Hun "Yaşat Ki Yaşayasın" adlı kitabını da imzaladı.  "Biz Artık Çöp Değiliz" isimli proje yarışmasına, 20 anaokulundan 100 minik öğrenci katıldı.  DOĞANIN KANUNU Arı ve kelebek gibi uçucu hayvanların sayısının azalması dünya tarımını tehdit ediyor. Kanadalı araştırmacılar; sayıları kontrollü olarak artırılacak arı, kelebek gibi canlıların, yabani türlerinden daha az etkili olacağını, dolayısıyla azalan böcek sayısı probleminin, yenilerini yerine koyarak çözülemeyeceğini belirtiyorlar. Çiçekleri dölleyen hayvanlar daha ziyade ormanlar, çalılık alan ve otlak gibi doğal ya da yarı doğal ortamlarda yaşıyor. Bu bölgeler, arazilerin tarıma açılması nedeniyle gittikçe azalıyor. MUĞLA'DA ÖRNEK PROJE Mezbaha tesisine güneş santrali Muğla Belediyesi'ne ait mezbaha tesisine   "Sonsuz Kaynağımız Güneş" projesi kapsamında kurulan güneş enerji santrali, TEDAŞ tarafından onay alan ilk fotovoltaik sistem oldu. Belediye Başkanı Osman Gürün, "Gelecek nesillere temiz ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için projelerimiz sürecek" dedi. İnşaat Mühendisi Ayşegül Kıyak da, "Sistem sayesinde yıllık 40 bin lira tasarruf sağlanacak" dedi. > Özlem Gündoğan MİDVEY'DE ÇEVRE?FELAKETİ Plastik atıklar kuşları öldürüyor  Kuzey Pasifik Okyanusunda bulunan Midvey Adasında yalnız başına yaşayan Albatros kuşlarının, plastik kapak ve çakmak gibi atıklar ile beslendikleri, sindirilmesi imkansız bu atıkların kuşların ölümüne sebep olduğu bildirildi. Çevre felaketinin kurbanı olan albatros kuşları, 15 gün boyunca durmadan uçabilme ve yön bulmada uzman olarak biliniyor. BURSA İHA